Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Tunca BENGİN

       Hizbullah'ın iki kolu var. Biri İlim diğeri Menzil Cemaati. Malumunuz, bugün ortaya çıkan cinayetlerin, ölüm evlerinin sorumlusu İlimciler. Yani Hüseyin Velioğlu'nun müridleri. 'Katli vaciptir' deyip yüzlerce adamı kesmişler. Katledilenler arasında çok sayıda Menzilci de var. Ve polis hala ceset avında.
       Peki; İlimciler kasap, Menzilciler kurban mı?.. Ya da aklı başında insanlar mı?. Yoo... Onlar da kanlı terör örgütü Hizbullah'ın diğer kolu. Amaçları aynı. Türkiye Cumhuriyeti'ni yıkıp, İran benzeri İslam Cumhuriyeti - şeriat düzeni kurmak. Örgütlenme sistemleri aynı, infaz yöntemleri bir. Tek farkları, yeteri kadar kan dökmek için henüz erken. Hatta demokratik yol kapanmadıkça, silahlı mücadeleye başvurmak cinnet. Çünkü onlara göre; gereksiz yere dökülecek kan, devrimi kendi içinde boğar, aynı zamanda güvenlik güçlerinin de dikkatini çeker.
       Ama bu sözde; çünkü Menzilciler de sayısız adam öldürme, satırla infaz olayına karışmış. Arkalarında enseden tek kurşunla öldürülmüş onlarca, yüzlerce ceset var. 1994 yılında Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde bu konuda açılan dava halen devam ediyor.
       DGM Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, Menzilciler için 'Laik düzeni yıkarak İslam devleti kurmayı amaç edinmektedir. Ancak başlangıcı teşkil eden bu aşamada esas amacını gizleyerek İslami Kürt Devleti'nin kurulmasını İslam devrimi görüntüsü altında gerçekleştirmek istemektedir. Keza güvenlik güçlerinin yanındaymış gibi görünerek PKK'ya karşı yönelmek suretiyle güvenlik güçlerinin kısmi sempatisini kazanmak yoluna gitmektedir' deniliyor.
       Özetle; her ikisi de kasap. Gözü dönmüş katil sürüsü...

Metris'e soruşturma

       Metris Cezaevi sütliman. Devletle masaya oturup, şart koşan, canı çektiğinde isyan çıkartan İBDA - C'liler birer kuzu. Tabii, baş gitti, gövde budandı. İyi de bu kadar, beklemeye gerek var mıydı? Devlet otoritesi yıllardır niçin yıpratıldı? Metris'in silah deposu haline gelmesine neden göz yumuldu?
       Defalarca yazdık, 'Bunları değişik cezaevlerine dağıtmadan düzelmez' dedik. Düşüncelerimizi Adalet Bakanı Sayın Hikmet Sami Türk'e de aktardık. İşte sonuç ortada, sözde kumandan Salih Mirzabeyoğlu ve lider kadro Kartal Cezaevi'nde tek başlarına özel odalarda, kalanlar ise sıradan tutukludan farksız. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Ali Suat Ertosun, 'İBDA C'lilerin 30'u Kartal, 10'u Eskişehir'e gönderildi. Metris'te 23 kişi kaldı. 32 tane de Bandırma'da var' diyor. Hah şöyle...
       Hem, operasyon da denildiği gibi büyük olmamış!.. Uzun sürdü ama; nedeni direnmek değil, dumana ve gaz kokusuna dayanıklılık. Koğuşlara gaz bombaları atılmış, dayanamayıp dışarı çıkanı jandarma toplamış... Temiz iş...
       Koğuşlardan çıkan silahlar ise yüz karası. Onca silah, kesici alet içeri nasıl girer? Üstelik Metris iki kez soruşturma geçiren, müdürleri değiştirilen bir cezaevi. Genel Müdür Ertosun, 'Önceki müdür soruşturma geçirdi, bir başka yere atandı. Aynı şekilde görevli doktor da değiştirildi. Bunlar Bayrampaşa için de geçerli' diyor.
       Peki, mevcut yönetimden hesap sorulacak mı?
       Durumun değerlendirildiğini belirten Ertosun, resmi tutanakları beklediklerini söylüyor. Ardından da 'Kimse bunlara göz yumuluyor sanmasın. 1999 yılında cezaevlerinde dünya kadar görevlinin işine son verildi, soruşturma açıldı' diye ekliyor.
       Şimdi bir başka dert de Hizbullahçıların durumu. Soruşturma sonucunda kaç kişinin tutuklanacağı meçhul ve de cezaevleri ağzına kadar dolu. Henüz F tipi cezaevleri yetişmediği için, konulabilecekleri en güvenlikli cezaevleri Kartal, Eskişehir, Bingöl... Ama oralarda ünlü konuktan geçilmiyor. Mafya babasından Adnan Hoca'sına, Nuriş'inden Susurluk sanıklarına ne ararsan var. Bingöl ise PKK'lıları ağırlıyor.



Yazara E-Posta: tbengin@milliyet.com.tr