Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Tunca BENGİN

       Deprem siyasi platformda da sarsıntı yarattı. Koalisyonu oluşturan partilerin milletvekilleri dahi devletin acizliğinden yakınıyor. Ortaklar alttan alttan da birbirlerini suçluyor. Bilimsel deyimle siyasi fay gerilmiş durumda. Kırıldı, kırılacak...
       Vatandaşın politikacıya duyduğu öfkeyi ise anlatmaya gerek yok. Kaç şiddetinde olduğunu yapılacak ilk seçimde göreceğiz. Buna karşın yükselen değer Sivil Toplum Örgütleri'ne duyulan destek giderek artıyor. Ve yeni bir siyasi oluşum söylentileri kulaktan kulağa yayılıyor. Öğrendiğim kadarıyla, ilk adımları da atılmış. Hareketin odak noktasında, geçmiş seçimlerde değişik partilerin progandasını üstlenen siyasi iletişimciler bulunuyor. Adları şimdilik gizli, ama hareketin dayanacağı temelleri şöyle açıklıyorlar:
       "Genç bir hareket; Amerikan aksanı konuşanlar değil, Türkiye'yi çok iyi tanıyanlardan oluşacak. İşadamları yer almayacak, çünkü tamamen kar düşünenlerin siyasette bir şey yapmadığı fikri hakim. Laiklik ve demokrasiden asla ödün verilmeyecek. Kesinlikle uç, bölücü, aşırı sol, marjinal olmayacak. Lideri hareket kendi içinden çıkaracak. Şimdilik büyük kuruluşların başındakilerden oluşan 10 kişilik bir grup. Her biri on binlerce insanı temsil ediyor. Ve tabii ki; bazı politikacılar da var. Ama eski ve emekli isimler değil. Siyasetten ağzı yanmış, hayal kırıklığına uğramış ya da lideri tarafından kıskanılıp önü kesilenler olabilir."
       Şimdilik bu kadar. Başkaca ipucu istiyorsanız, gazete ilanlarını iyi izleyin.

Kayıp ne kadar?

       Başbakanlık Kriz Merkezi, depremde hayatını kaybedenlerin sayısını dün itibariyle 15 bin 826 olarak açıkladı! Düşüş devam ediyor. Sevinelim mi, üzülelim mi belli değil.
       Tabii ki; rakam ne kadar düşük olursa o kadar iyi. Ama mide bulandıran döviz kuru gibi bir inip çıkması. TBMM Deprem Araştırma Komisyonu üyesi ANAP'lı Yaşar Dedelek tespitlerinde ölü sayısının 20 bin civarında olduğunu söylüyordu. Devletin en üst kademesindeki yetkililer de aynı rakamları telaffuz ediyordu. Dün yine birden 15 binlere düşüverdi!..
       Garip olan bir başka nokta da, kriz merkezinin açıklamalarında kayıplardan hiç söz edilmemesi. Sosyal Hizmetlerden Sorumlu Devlet Bakanı Hasan Gemici deprem bölgesinde 29 çocuğun kayıp olduğunu açıklamıştı. Ya büyükler? Neden hala bir dökümü yok?..

Servis soygunu

       Okullar açıldı, "ğrenci taşıma servisleriyle ilgili şikayetler başladı. Valiliğin bu işe hala çözüm bulamaması düşündürücü. Okurumuz Ahmet Necati Yıldıran, şöyle diyor:
       "Kızımın servis ücreti gazetelerde açıklanandan çok farklıydı. Servis yöneticisine 'ödemem gereken ücretin 0 - 20 km için belirlenen rakam olması' gerektiğini uyardım aldığım yanıt; 'o fiyatlar sadece gidiş için' oldu. Durumu Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu'na ilettim. Dönüş için ayrı bir fiyat hesaplaması olamayacağını "ğrendim. Özetle; keyfi bir uygulama yürütülmekte, velilerden haksız büyük paralar alınmaktadır. En basit olarak benden tahsil edilmesi gereken ücret 37 milyon 800 bin lira olması gerekirken,
       ödemek zorunda kaldığım 48 milyon liradır."
       Vali Bey'in ve tüm velilerin dikkatine...

Bu seslere kulak verin

       Duvar ilanlarıyla, kışları boş kalan kulüp, tesis, otel ve yazlıkçı evlerin depremzedelere geçici tahsisini istedik. Günlerdir tek bir kişiden yanıt çıkmadı. Ne acı bir duyarsızlık değil mi?
       Perihan ERGUN - Ada Dostları Derneği Başkanı



Yazara E-Posta: tbengin@milliyet.com.tr