Mikroplastikler kısırlık nedeni olabilir

18 Mayıs 2022

Bardaktan saklama kaplarına, borudan tekstil ürünlerine kadar her yerde plastik ürünlere rastlamak mümkün. Hatta sabun, şampuan, diş macunu, kremler gibi kozmetik ürünler de bile plastik katkı maddeleri bulunmakta. Mutfak eşyaları, deterjanlar ve kumaşların yapısında bulunmaları nedeniyle her yıkamada atık suyla beraber havaya, toprağa bolca plastik artıklar yayıyoruz. Sahillerde gözle görebildiğimiz şişeler ve poşetler bir yana, asıl tehlike gözle seçilmeyecek kadar küçük partiküllerden geliyor. Mikroplastikler dediğimiz bu parçacıklar, plastiklerin doğada yıkılmasıyla oluşmakta. Suya ve bitkilerin yapısına karışmaları neticesinde de farkında olmadan her gün bunları vücudumuza sokmaktayız. Her kâğıt bardakta kahve içtiğimizde 25 bin plastik parçacığı da beraberinde aldığımızı düşünebiliyor musunuz? Sadece sindirim sisteminden değil, soluduğumuz havadan ve cilt üzerinden de mikorplastikler vücuda girebilir.

Mikroplastiklerin en ciddi tehlikesi üreme sisteminde yol açtığı hasarlardır. Çok sayıda bilimsel araştırma, bisfenol

Yazının Devamı

Her sperm tahlil sonucu güvenilir mi?

10 Mayıs 2022

Sperm sayısı çok düşükse ya da hiç sperm çıkışı yoksa, doğal yolla gebelik beklemek de söz konusu olamaz. Benzer şekilde hareketli sperm yüzdesi de düştükçe doğal yolla gebelik şansı azalacak ve neticede tüp bebek gerekecektir. İşte bu nedenlerden ötürü kısırlık tanısı koymada ve tedavisinde güvenilir bir sperm tahlilinin elimizde olması çok önemlidir.

Ancak ne yazık ki tüm dünyada sperm tahlillerinin güvenilirliği ve doğruluğu konusunda ciddi şüphe vardır. Örneğin Florida Üniversitesi’nin geniş çaplı bir çalışmasında, aynı sperm örneğinin sayısı için bir laboratuvardan 3 milyon sonucu verilirken, diğerinden 492 milyon gibi çok faklı bir neticenin rapor edildiği görüldü. Aynı örneğe 500 laboratuvarın verdiği sonuçlar değerlendirildiğinde, sperm sayıları arasında %30 ile %138’e kadar farklılık olduğu ortaya çıktı. Sperm morfolojisinde de %7 ile %56’ya varan sapmalar vardı. Kısacası, sperm tahlil sonuçları laboratuvardan laboratuvara büyük değişiklik

Yazının Devamı

Spermim yaşlanıyor mu?

5 Mayıs 2022

Spermlerin ilk tohumu siz daha embriyo halinde anne rahminde yüzerken atılır ve ergenliğe girene kadar da testisleri döşeyen incecik tüpçüklerin duvarlarında bulunan niş dediğimiz yuvalarında beklerler. Ergenlik yaşı geldiğinde spermler olgunlaşmaya başlar. Bu sırada baş, boyun kuyruk yapıları gelişerek spermatozoa olarak bildiğimiz olgun sperm halini alırlar. Olgunlaşma süreçlerini yaklaşık 3 ayda tamamladıktan sonra yuvalarından dışarı, tüpçüklerin lümenine atılırlar. Böylelikle sperminiz de dış dünyaya gözlerini açmış yani doğmuş olur. Bundan böyle sürekli olarak her 3 ayda bir yeni sperm hücreleri olgunlaşarak yuvalarından dışarı çıkmaya devam edecektir.

Doğumunu takiben spermleri zorlu bir hayat mücadelesi bekler. Nasıl ki siz çocuğunuz olması için uğraşıyorsunuz, onlar da soylarını devam ettirebilmek için genetik malzemelerini yumurtayla birleştirerek kendi yavrularını dünyaya getirme gayretindedirler, yani sizin yavrunuzu. Ne de olsa baba olmak kolay değil, yoğun bir çaba ister.

Dış ortama gözlerini açan spermlerin

Yazının Devamı

Çocuğumuz olmuyor, nereden başlamalıyız?

25 Nisan 2022

Bir çoğumuz anne-babamızın evliliklerinin ikinci belki üçüncü yılında dünyaya gelmişizdir. Kadına ait yaş ya da jinekolojik faktörleri bir yana bırakırsak, burada harekete geçmeli derken erkek yönünden 3 olasılık söz konusu: Birincisi, tedavi edilmezse kesinlikle çocuk olmayacağı bir durumun varlığını ortaya çıkarıp boşuna yıllarca beklemenin önüne geçmek. Örneğin azoospermide olduğu gibi. Ne kadar beklenirse beklensin azoospermik erkeklerde tedavi edilmeden çocuk olması söz konusu değildir. Oysa kanal tıkanıklıklarının düzeltilmesi, eksik olan hormonların yerine konması ya da Klinefelter gibi genetik bozukluklarda testislerden alınacak spermlerle kısa süre içerisinde baba olma şansı vardır.

Erkenden tedavi arayışına girmenin bir diğer faydası ise, spermlerde ilerleyici bir bozulmanın önüne geçerek doğal yolla çocuk sahibi olma şansının sürdürülebilmesidir. Dikkat ederseniz dedelerimizin zamanında çocuk sayısı konu olunca en az 3-4 çocuktan bahsedilir. Çünkü niyetlenildiği zaman eşlerini

Yazının Devamı

Testis yaralanmaları

18 Nisan 2022

Testisler skrotum dediğimiz bir kese içerisinde, vücudun dışında yerleşmişlerdir. Bu nedenle de dışarıdan gelecek darbelerden kolay etkilenir. Ancak aynı zamanda testislerin etrafı yumuşak bir dokuyla çevrelenmiş olup, kasığa doğru uzanan bir kordonun ucuna asılı vaziyette bulunur. Dolayısıyla bir darbe geldiğinde rahatlıkla hareket ederek kendini koruyabilir. Testislerin bu derece mobil olmaları, çoğu travmanın fazla bir zarar vermeden geçiştirilmesine fırsat verir. O nedenle hafif çarpmalarda fazla endişe etmeye gerek yok. Ama gelişecek olan belirtilerin takip edilmesi ve durum kötüleşiyorsa derhal bir sağlık kuruluşuna gidilmesi çok önemli.

Testis bir darbe aldığında başlangıçta şiddetli ağrı, bulantı hissi olur. Şayet cilt üzerinden bir şişlik ya da renk değişikliği fark edilmiyorsa sırtüstü uzanarak hareket etmeden beklemek, testisi yukarı doğru destekleyecek sıkı bir külot giymek, üzerine buz paketi uygulamak, ağrı kesici almak yeterli olur. Bundan fayda görülüyorsa birkaç gün fiziksel aktivitelerden kaçınarak durumunuzu dikkatle takip ederseniz bir

Yazının Devamı

Yüksek kolesterol kısırlık yapabilir

12 Nisan 2022

Yakın tarihli bilimsel araştırmalar kanda kolesterol yükselmesinin üreme sağlığını olumsuz yönde etkilediğini göstermekte. Amerika Birleşik Devletleri’nde yapılan bir çalışma, kolesterolü yüksek olan erkek ve kadınların bebek sahibi olmaları için daha uzun süre beklediklerini ortaya koydu. Diğer yandan, deneysel olarak kolesterolden mahrum bırakılan hayvanların sperm üretimlerinin de bozulacağına dikkat çekilmekte. Çünkü kolesterol testislerde sperm hücrelerinin olgunlaşmasından sorumlu testosteron üretiminin ana maddesidir. Sadece testosteron değil D vitamini de deri hücrelerimizde kolesterolden yapılır. Dolayısıyla kolesterolü bir zehir gibi görmemeli. Ancak bunun belli bir denge içinde olması da bir o kadar önemli.

Kolesterolün zararı, spermlerin yumurtayı dölleyebilme kapasitesini azaltmasından kaynaklanır. Spermin yumurtayı dölleyebilmesi için 2 önemli işlevi gerçekleştirmesi gerekir. Bunlar ileri doğru hareket etmesi ve baş kısmında yerleşmiş akrozom denen kesenin açılmasıyla yumurtanın zarlarını eritecek enzimleri

Yazının Devamı

Kısırlıkla mücadelede kişisel destek önerileri

8 Nisan 2022

Bir beklenti içine girildiğinde zamanın ne kadar yavaş geçtiğine hepimiz şahit olmuşuzdur. Bir de bunun üzerine sosyal baskı eklenince, birkaç ayı beklemek tahammül edilemez bir hal alır. Bu doğaldır; tek bir hedefe odaklanıldığında o gerçekleşene kadar sanki hayat durur. Oysa yaşam devam etmekte. Yakın çevremize, eşimize, işimize karşı sorumluluklarımızı da yerine getirmeliyiz. İşte, böylesi zor bir süreci atlatmak için şimdiye kadar edindiğim tecrübelerime dayanarak bazı önerilerim olacak.

Öncelikle henüz çocuk olmamasının nereden kaynaklandığını iyi öğrenin. Sorunun nedenini bilmemek sizi sürekli arayış içinde tutar. Her zaman bir neden de bulunamayabilir. Ama günümüz teknolojisi ile her seçeneğin incelendiğinden emin olmak bile sizi rahatlatacaktır. Altta yatan bir neden olsun olmasın, şayet bu şekilde tetkikler yapılmadan kulaktan duyma yöntemlerle bir tedavi arayışına girmek aklınızı sürekli meşgul eden soru işaretlerinden dolayı size huzur vermez. Sorunun kaynağından emin olduktan sonra nasıl bir yol izleneceği daha kolay

Yazının Devamı

Kısırlık tedavisinde kök hücre kullanımı ne durumda?

29 Mart 2022

Testisinde olgun sperm çıkmayan erkekler için akla ilk gelen çare acaba kök hücreden bir sonuç alabilir miyiz olmakta. Oysa henüz insanda kök hücre ile bir gebelik elde edilmiş değil. Hayvan çalışmalarında bu yolla doğmuş yavrular mevcut ama daha ne derece güvenilir olduğu konusu kesinleşmedi. Çünkü normalleri yanında bazı yavrularda ciddi genetik anomalilere de rastlandı. Bizde de olduğu gibi dünyada birçok merkez bu konuda çalışmalarına yoğun biçimde devam etmekte. Şimdi bu çalışmaların hangi seviyede olduğuna biraz detaylı olarak bakalım.

Kök hücreler vücudumuzda çok sayıda bulunur ve bir yerimizde yaralanma olduğunda oraya göç ederek derhal onarırlar. Bir kök hücre, hasar hangi dokuda olursa olsun o dokunun şeklini alarak onarımı gerçekleştirir. Kısırlıkta da amaçlanan zaten budur, yani bir kök hücreyi alalım ve sperm yönünde gelişmesi için besleyelim. Kök hücreden elde edilen bu spermler daha sonra 2 şekilde kullanılabilir. Ya doğrudan yumurtaya enjekte ederek tüp

Yazının Devamı