Patent hakları çok önemli

16 Eylül 2020

ABD ile Çin arasındaki soğuk savaşın gerçek nedeni; Çin mallarının ucuz olması, Çin’in Kuzey Çin Denizi’nde yapay adalar inşa ederek denizlere hâkimiyet kurmaya çalışması, Çin’in Panama Kanalı’na paralel bir kanal açılmasına yardım etmesi, Çin’in İpek Yolu projesi ile Avrupa’ya kadar uzanan demiryolu ve boru hatları döşemesi gibi nedenler olduğu zannediliyor. Oysa, gerçek neden; Çin’in “Patent Hakları”na uymamasıdır.

Çin, patent haklarına uymayarak; kendi ülkesi dışında kim ne icat ederse, bu icadı alıp taklit etmektedir. Yeni bir icat yapılmasının risk ve masrafları karşılanmadığı için, Çin malları, ucuz olması nedeni ile bütün dünya pazarlarında hakim oyuncu olabilmiştir.

Çin’in avantajı ucuz işçi değildir. Çünkü zaten dünyanın büyük firmaları da üretimlerini Çin’de yaparak, ucuz iş gücünden faydalanabilmektedirler. Çin’in “devlet kapitalizmi” adı altında kurduğu sistem dâhilinde, Çin

Yazının Devamı

DYP GENEL BAŞKANI CİNDORUK

8 Eylül 2020

Zincirbozan vakasından iki sene sonra Cindoruk’un, DYP Genel Başkanı olarak Çankaya’ya ilk çıkışında, karşısında, onu iki yıl önce vatana ihanetle suçlayan, 12 Eylül darbesinin başındaki Evren, Cumhurbaşkanı olarak oturacaktı. Evren, “Zincirbozan yaşanmamışçasına Cindoruk’u nazik bir şekilde karşılayacak” ve gündeme kendisinin sarf etmiş olduğu “emanetçiliği bırakın” sözleri yansıyacaktı.

Cindoruk, “Oysa, DYP’nin başarısı, aslında Demirel’in liderliği sayesinde olmuştu. Sayın Demirel’in “sen kalk ben oturayım” demesini beklemek de çok zordu. Bu nedenle, onun söylemesine gerek bırakmadan, ben söyledim. O da şaşırdı. Ama işin doğası bunu gerektiriyordu.” diyor.

DYP’ye karşı

Cindoruk, “DYP, Çiller’in Genel Başkanlığı sırasında, rejim karşıtı bir parti ile hükümet kurarak büyük bir hata işlemiştir. Bunu önlemek sadece siyasi bir görev değil, tarihi bir görevdir. Ben RP’nin var olmasına karşı değilim. Ben yalnızca RP’nin değil, HADEP’in de, Komünist

Yazının Devamı

HÜSAMETTİN CİNDORUK

7 Eylül 2020

Kaan Gaytancıoğlu “Türk Siyasal Yaşamında Hüsamettin Cindoruk” isimli kitabında; 68 yıldır siyasi hayatımızda yer alan, Yassıada avukatı, Zincirbozan tutuklusu, DYP Genel Başkanı, Samsun ve Eskişehir milletvekili, iki kez TBMM Başkanı, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Parlamenter Asamblesi Başkanı, TBMM TV kurucusu, Demokrat Türkiye Partisi Genel Başkanı, Demokrat Parti Genel Başkanı, DP-ANAP bütünleşmesi koordinatörü, Milli Merkez kurucu Başkanı, Basın Konseyi Yüksek İstişare Kurulu üyesi, duayen politikacı Hüsamettin Cindoruk’un hayatını tarafsız bir gözle anlatıyor.

Siyasetçiden ziyade öncelikle avukat olduğunu, “Sadece avukatlık yaptım. Başka hiçbir işten hiçbir gelirim olmamıştır. Ben önce avukatım, sonra politikacıyım. Bununla da övünüyorum” diyen Cindoruk, “Yassıada Duruşmaları”nda aralarında Hasan Polatkan ve Refik Koraltan’ın da bulunduğu 18 milletvekilinin savunmalarını yaptı.

Yassıada duruşmaları

Korkutulan birçok avukat, Yassıada sanıklarının savunmalarını yapmaya cesaret edememişti. Cindoruk, bu göreve cesaret

Yazının Devamı

İmparatorlukların sonu

1 Eylül 2020

İmparatorluklar, önce yükselme sonra duraklama, sonra da tamamen yok olma sürecine giriyorlar. Bu süreç; Roma İmparatorluğu’nda da, Osmanlı İmparatorluğu’nda da, Büyük Britanya İmparatorluğu’nda da görüldü. Şimdi aynı sürecin Amerikan İmparatorluğu’nda da görüleceği; ABD İmparatorluğu’nun duraklama dönemine girdiği iddia ediliyor. 1776 yılında Edward Gibbon, “Roma İmparatorluğu’nun Duraklaması ve Yok Olması” isimli kitabında Roma İmparatorluğu’nun yok olma sürecini anlatmıştı. Bu süreç, ABD’ye uyuyor.

60 yıl

Tarihçilerin üzerinde anlaştıkları yok oluş süresi, 60 yılı buluyor. İmparatorlukların son 60 yılı sonrasında, bir zamanlar çok zengin olan, şatolarda oturan aristokratlar ve burjuvalar, ekmeğe muhtaç hale gelebiliyor. İmparatorluklar, yok olma sürecine girdikten sonra kendilerini bir türlü toparlamıyorlar.

Roma İmparatorluğu’ndaki duraklama ve geri gidiş dönemi birkaç yüzyıl sürdü. Batı Roma tamamen dağıldıktan sonra ayakta kalan Doğu Roma

Yazının Devamı

ACI İLAÇ

31 Ağustos 2020

Çok uluslu ilaç şirketleri, çok iyi kâr yapamayacakları hiçbir üretime girmiyorlar. Korona aşısı üretmeye soyunan şirketler de, alım garantisi ve peşin ödeme olduğu takdirde üretim yapabileceklerini açıkladılar. Bu nedenle, ABD ve Japonya başta olmak üzere birçok devlet, araştırmacı ilaç şirketlerine ön ödemeler yaptı.

Önemli olan sadece aşının geliştirilmesi değil, tedaviyi sağlayabilecek ilaçların bulunabilmesi. Çok uluslu araştırmacı şirketler, ilaç geliştirme süreci boyunca büyük araştırma maliyetlerine katlanıyorlar. Üretilen ilaçlardan nispeten az etkisi olan ilaçlar kâr bırakmazken, etkili ilaçlar koruma standartları sayesinde, büyük kârlar elde ediyorlar. Piyasaya sürülen ilaçların genellikle 20 yılı bulan patent süreleri var.

Daha etkili ilaç

İlaç şirketleri bu dönem içinde daha etkili ilaçlar buldukları takdirde, bu yeni ilacı piyasaya sürmeyebiliyorlar. Bu durum bir satış taktiği olarak düşünülse bile, bu politika nedeni

Yazının Devamı

ABD EKONOMİSİ ZORLANIYOR

25 Ağustos 2020

Dünkü yazımda, ABD ekonomisinin pandemi öncesi bile istenilen düzelmeyi sağlayamadığını anlatmıştım. Vergi indirimine rağmen, yatırımların artmadığını; büyümenin sağlanamadığını; bütçe açıklarının artmaya devam ettiğini; vergi gelirlerinin önemli ölçüde azaldığını; şirketlerin yurt dışındaki kazançlarını ülkeye getirmekte tereddüt ettiklerini ve doğrudan yabancı yatırımların düştüğünü açıklamıştım.

ABD ekonomi kurmayları, yatırımlarla birlikte, işçi ücretlerinde (Avarage Hourly Wages) artış bekliyorlardı. Aşağıdaki grafikte, bu konudaki projeksiyonu ve gerçekleşmeleri görüyorsunuz.

Ücretlerin ortalama üç bin dolar yükseleceği, vaat edilmişti. Bu gerçekleşmediği gibi işçilere vaat edilen saatlik ortalama primler (Nonproduction Bonuses) azaldı. Vergi indirimi (Tax Cut) sonrası gelişimler, dikeyde “...” olarak gösteriliyor.

Pandemiden önce yeni işçi alımlarındaki artış oranı normal seyrini sürdürdü. Oysa, vergi indiriminin, işsizliği tamamen ortadan kaldıracağı

Yazının Devamı

ABD EKONOMİSİ BEKLENENİ VEREMİYOR

24 Ağustos 2020

Pandemi öncesi ve sonrası ABD’nin aldığı tedbirler, yatırımların çok artacağı ümidini veriyordu. Vergiler indirilmiş, piyasaya büyük miktarda para verilmişti. Piyasaya verilen para borsa endekslerini artırdıysa da yatırımları artıramadı. Aşağıdaki grafikler, pandemi öncesi enflasyondan arınmış sonuçları gösteriyor. Pandemi sonrası, göstergeler daha da bozuldu.

Görüleceği gibi, vergi oranı düşürülmesi (Tax Cut) ile birlikte, hem sermaye malları talebi (New Orders for Capital Goods) hem de yatırımlar (Business Investments) düştü.

Bu tedbirlerle ekonomide çok büyük oranlı büyüme (GDP Growth) bekleniyordu. Büyük depresyondan sonraki dönemde, milli gelirdeki ortalama büyüme yıllık % 2.3 olmuştu. Trump bu tedbirlerden sonra % 6 büyümeyi öngörüyor; Ekonomi Bakanı S. Mnuchin büyümenin en az %2.9’u bulacağını söylüyordu. Pandemi sonrası rakamlar göz ardı edilse bile, istenilen büyüme sağlanamadı. Büyüme % 2’nin biraz üstüne çıkabildi.

VERGİ İNDİRİMİ

Yazının Devamı

Çok öğren, çok kazan

19 Ağustos 2020

Jack Canfield “Başarının Prensipleri Olduğunuz Yerden Olmak İstediğiniz Yere Nasıl Ulaşabilirsiniz? (The Success Principles How Get From Where You Are to Where You Want to Be)” isimli kitabın yazarıdır. Bu kitap, iş hayatında başarının anahtarını vermeye çalışıyor ve çok öğrenenin kazançlı çıkacağını söylüyor. Kitaptan derlediğim başarı prensiplerini şöyle sıralayabiliriz:

Başarılı yöneticilerin tümü, çok okuyan insanlardır.

Bunlar, hızlı okuma prensiplerini öğrendikleri için daha çok okur ve daha fazla bilgi sahibi olurlar.

Bunlar, başarılı kişilerin hayat hikâyelerini okumuşlardır.

Yazının Devamı