Bursa Ekonomide yeni model, eğitimde yeni sistem

Ekonomide yeni model, eğitimde yeni sistem

31.12.2020 - 10:06 | Son Güncellenme:

Dijitalleşen dünyada çok sayıda insan çalıştıran sektörlerin giderek daha az insan emeğine ihtiyaç duyacağını belirten BUİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Oya Eroğlu, “Teşvikleri istihdama bağlayan yaklaşımdan teknoloji ve dijitalleşmeye bağlayan bir yaklaşıma doğru gitmezsek, büyümeyi istikrarlı hale getiremeyeceğiz. Büyümeyi ne pahasına olursa olsun yükseltmekten çok, dünyanın nereye gittiğini anlayarak ona göre yeni bir ekonomik model ve buna uygun bir eğitim sistemine doğru konuşlanmalıyız” dedi.

Ekonomide yeni model, eğitimde yeni sistem

Ekonomide yeni model, eğitimde yeni sistem
Bursa İş Kadınları Yöneticileri Derneği (BUİKAD) Yönetim Kurulu Başkanı Oya Eroğlu, Covid-19’un, tüm dünya ekonomisini olumsuz etkilediğini belirterek, 2020 yılında yaşanan şok dalgasının Türkiye ekonomisini de olumsuz anlamda sarstığını kaydetti. Türkiye ekonomisinin üçüncü çeyrekte yüzde 6,7 büyüdüğünü hatırlatan Eroğlu, “Özellikle ikinci çeyrekte gördüğümüz düşüş eğiliminin 3’üncü çeyrekte bir nebze olsun yukarı yönlü hareket etmesi bizleri gelecek adına umutlandırdı. Son çeyrekte de yine yukarı yönlü bir hareket bekliyoruz. Salgın vakalarında ciddi artışlar yaşanıyor. Açıklanan ekonomik destek ve tedbirlerin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğine inanıyoruz” diye konuştu.

TAŞIN ALTINA ELİMİZİ KOYALIM

Salgın nedeniyle küresel anlamda ciddi bir ekonomik durgunluk yaşandığına dikkat çeken Eroğlu, “Türk sanayicilerinin ve iş dünyası temsilcilerinin bu durgunluğu aşabilmek için özveri ile çalışmaları ve taşın altına ellerini koymaları gerek. Burada asıl üzerinde durulması gereken konu; 2020 yılı 3’üncü çeyreğinde bir önceki yıla göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak sanayi faaliyetlerinin sadece yüzde 8 artış gösterdiğidir. Öte yandan yine aynı dönem içerisinde finans ve sigorta faaliyetlerinin yüzde 41,1 oranında arttığını görüyoruz. Bu rakamları ülke sanayicisinin bir yıldır borçlanma ile işlerini döndürmeye çalıştığı şeklinde okuyabiliriz” dedi.

İNSAN EMEĞİNE İHTİYAÇ AZALIYOR

Diğer tehlikenin de giderek dijitalleşen dünyada çok sayıda insan çalıştıran sektörlerin giderek, daha az insan emeğine ihtiyaç duyacağını belirten Eroğlu, “Bu çerçevede yüksek büyüme rakamlarının istihdam yaratmadığını, daha önceki dönemlerde tecrübe ettiğimiz gibi bundan sonra daha belirgin şekilde tecrübe edeceğimizin de altını çizmek istiyorum. Teşvikleri istihdama bağlayan yaklaşımdan teknoloji ve dijitalleşmeye bağlayan bir yaklaşıma doğru gitmezsek, büyümeyi istikrarlı hale getiremeyeceğiz. Büyümeyi ne pahasına olursa olsun yükseltmekten çok, dünyanın nereye gittiğini anlayarak ona göre yeni bir ekonomik model ve buna uygun bir eğitim sistemine doğru konuşlanmalıyız” diye konuştu.

Ekonomide yeni model, eğitimde yeni sistem

REFORM VE YENİ DÖNEM

Yeni bir dönemden bahseden Eroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Salgının dünya ekonomisi ve düzenindeki etkileri, süper güçte değişen yönetim, bölgesel sorunlar ve zorluklar, içerideki zorluk ve tartışmalar, siyasetin gereksinimleri, hasarın atlatılması için gereken aksiyon planı; ‘Reform ve yeni dönem’ söylemlerine neden oldu. Yapısal reformlar kim ne derse desin istikrarlı büyüme ve kalkınma için en önemli destekçilerimiz olacak. Bu konuda direndikçe ekonomideki ve iç siyasetteki istikrarsızlık dış politikaya yansıyacak ve tekrar bize zarar verecek bir sarmalın içine düşeceğiz. Daha önceki dönemlerde yaptığımız hatalardan ders almamız elzem gözüküyor.”

Ekonomide yeni model, eğitimde yeni sistem

ÇARPAN ETKİSİ HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ

Atılan adımların kazandırdığı zamanı tüketmeden; hukukun üstünlüğü, ekonomik istikrar ve demokrasi alanındaki yapısal reformların hayata geçirilmesi gerektiğini vurgulayan Eroğlu, “Hukukun üstünlüğü bir itibar ve güven unsuru olarak ekonomi üzerinde çarpan etkisi gösterir. Ülke kaynaklarının genç işsizliğine çare olabilecek, katma değerli istihdam yaratacak ve yüksek teknolojili üretime katkı sağlayacak alanlara yönlendirilmesi önemli. İhracatın hızla artması için de dış ilişkilerde yapıcı bir döneme girilmeli” dedi.