Kent bütün olarak değerlendirilmeli

Bursa Ticaret Borsası (BTB) Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Özer Matlı, Covid-19 salgınının Türkiye’de görüldüğü Mart 2020’den itibaren alınan kısıtlama kararları ile 2020 yılı nisan, mayıs ve haziran aylarında çalışma hayatı, üretim ve ihracatın durma noktasına geldiğini hatırlattı. Bu zorlu süreçte Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) öncülüğünde iş dünyasının taleplerinin hayata geçirilmesi noktasında yoğun çalışmalar yürüttüklerini ifade eden Matlı, “Avrupa ülkeleri dahil dünya nüfusunun yüzde 40’ına 4 saatlik bir uçuşla ulaşabilme imkanıyla Türkiye, bu dönemde Çin’den kayan taleplerin merkezi olmuştur. Özellikle son dönemde konteyner taşımacılığının yaşanan sorun ve artan maliyetler dolayısıyla pahalı olması, kara yolu taşımacılığını daha cazip hale getirerek, ülkemizi de hazır giyim gibi sektörlerde daha avantajlı konuma getirmiştir” diye konuştu.

ÖNEMLİ BİR BAŞARI

Geriye bakıldığında ağır pandemi koşullarının yanı sıra, döviz kurlarında yaşanan dalgalanmalar, lojistik ve tedarikte yaşanan sıkıntılara rağmen Bursa’nın yılın ilk 6 ayında ihracatını yüzde 35,8 artırdığını hatırlatan Matlı, 7 milyar 473 milyon dolarlık dış satım rakamına ulaşarak, önemli bir başarı elde ettiğini kaydetti.

HAM MADDELERİNİ ÜRETMEK ÖNEMLİ

Tüm dünyayı derinden sarsan koronavirüs salgınının ekonomiler üzerindeki yıkıcı etkilerine karşın Türkiye ve Bursa’nın oldukça iyi bir sınav verdiğini söyleyen Matlı, “Burada dikkat edilmesi gereken en önemli husus; ihraç edilen ürünlerin ara mallarını ve ham maddelerini üretebilmektir. Aksi takdirde; ülke bir yandan büyüyecek ama bir yandan da cari açık verecektir. Bunu önlemek için teknolojik yeniliklerin yakından takip edilmesi, ihracatın farklı pazarlara yönlendirilmesi, katma değer payı daha yüksek ürünlerin üretilmesi, Ar-Ge çalışmalarına önem verilmesi ve ihracatçılar için teşvik politikalarının ön plana çıkarılması son derece önemlidir” dedi.

‘TOGG’A EV SAHİPLİĞİ YAPMAK BİZİM İÇİN AVANTAJ’

Bursa ve Kocaeli’nin gerek sanayi altyapıları, gerekse sahip oldukları lojistik ve stratejik konumlarıyla Türkiye’nin en önemli sanayi kentlerinden olduğuna işaret eden Matlı, “Kocaeli otomotiv ve kimya sektörleriyle büyürken; Bursa otomotiv, tekstil ve tarımda ön plana çıkmaktadır. Bundan sonraki süreçte Bursa Türkiye’nin gururu yerli ve milli otomobilimiz TOGG’a ev sahipliği yaparak önemli bir avantajı da elinde bulundurmaktadır. Ayrıca yeni sanayi bölgelerinin de devreye girmesiyle Bursa, sanayide potansiyelini daha fazla artıracaktır” diye konuştu.

TARIMDA KATMA DEĞERLİ ÜRETİM

Bursa’nın aynı zamanda önemli bir tarım kenti olduğunu vurgulayan Özer Matlı, teknoloji odaklı tarımsal üretimi de yaygınlaştırmanın zorunluluğunu dile getirdi. Bu noktada Bursa Ticaret Borsası olarak kendi faaliyet alanları doğrultusunda kentin tüm dinamikleriyle birlikte hareket ettiklerini belirten Matlı, tarımda katma değerli üretimi teşvik edecek tüm çalışmaların içerisinde yer aldıklarını söyledi. Bunu örnekle açıklayan Matlı, “Örneğin; hamisi olduğumuz Türkiye’nin ilk ve tek tarım lisesi olan Hamidiye Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde sektörün ihtiyaç duyduğu nitelikli eleman gücünü yetiştirmek için çalışmalar yürütüyoruz. İnanıyorum ki Bursa, bundan sonraki süreçte gerek üretim potansiyeli ve gerekse güçlü gıda markalarıyla birlikte ülke ihracatına daha fazla yön verecektir” dedi.

HİZMET SEKTÖRÜNDE DE BÜYÜMEYİ YAKALAMALIYIZ

Küresel ticaretin kurallarının yeniden yazıldığı bu günlerde güçlü sanayi altyapısı, gıda marka firmaları, lojistik konumuyla Bursa’nın avantajlı bir konumda yer aldığını dile getiren Matlı, “Sanayinin kent ekonomisinde önemli bir yer tutmasına karşın, Bursa’nın köklü tarihi, turistik özellikleri, kültürel ve sanatsal değerleri göz ardı edilmemeli. Osmanlı’ya başkentlik yapan, Balkanlar’dan ve Anadolu’dan pek çok farklı kültürü bir arada harmanlayan Bursa’mızda, sanayinin kontrollü büyümesine paralel olarak hizmet sektöründe de büyümeyi yakalamalıyız. Çünkü gerek tarihi zenginlikleri, gerek kültürel ve sanatsal değerleriyle Bursa, yılın 365 günü turist çekebilecek potansiyele sahip bir şehir. Bundan dolayı; kentin tüm bu avantajlarının bir bütün olarak değerlendirilerek, daha sosyal bir şehir olmasını sağlayıp, turizm sektöründen aldığı payını da mutlaka artırmamız gerektiği kanısındayım” diye konuştu.

SON