BUÜ Rektörü Kılavuz, görevdeki 2,5 yılını değerlendirdi

Esra TÜRKER/BURSA, (DHA)-BURSA Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, görevde olduğu 2,5 yılını düzenlediği basın toplantısıyla değerlendirdi. Rektör Kılavuz, görev süresi içerisinde hayata geçirilen projeler, planlamalar ve gelecek dönem hedefleri hakkında bilgilendirmede bulundu.

Görükle Kampüsü'nde yer alan Çamlık Yemekhanesi'nde gerçekleştirilen toplantıya Rektör Yardımcıları, Dekanlar, Meslek Yüksekokulu Müdürleri ve Daire Başkanları katıldı. Üniversitenin sıralaması, akademik durum ve bilimsel faaliyetlerine yönelik açıklamalar yapan Rektör Kılavuz, “Türkiye’de geçen yıl 29’uncu sıradayken, bu yıl 27’ye yükseldik” dedi. Rektör Kılavuz, Uludağ Üniversitesi'nin 16 araştırma üniversitesi içinde 11’inci sıraya, girişimci ve yenilikçi üniversite sıralamasında 21’inci sıradan 19’uncu sıraya yükseldiğini, University Ranking by Academic Performance’ın (URAP) dünya sıralamasında ise 1319’uncu sırada olduklarını belirtti. Göreve geldiği 2019 yılından bu yana 6 ayda bir yapılan anket sonuçlarını da paylaşan Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz,  göreve geldiklerinde yüzde 45 olan öğrenci memnuniyetinin yapılan yatırımlar ve iyileştirmelerle yüzde 61'e çıktığını kaydetti.

“BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJELERİNE EN FAZLA BÜTÇE AYIRAN ÜNİVERSİTELERDEN BİRİYİZ”

70 bin öğrenci, 2 bin 750'si akademik olmak üzere 8 bin personel ile hizmet veren Uludağ Üniversitesi'nin pandemi döneminde online eğitim ve sınavlarla, Tıp Fakültesi'nin de sağlık hizmetleriyle önemli başarıya imza attığını belirten Rektör Ahmet Saim Kılavuz, 2022 bütçesinin yüzde 26 artışla 1 milyar 6 milyon lira olarak kabul edildiğini açıklayan Rektör Kılavuz şöyle konuştu: “Personel ve SGK harcamaları da dahil olmak üzere, yüzde 85'i buraya gidiyor. Yatırım bütçemiz geçen seneye göre yüzde 23 oranında arttı ama yeterli değil. AR-GE konusunda bütçeden çok fazla bir şey almıyoruz ama şunu unutmayalım Türkiye’de bilimsel araştırma projelerine en fazla bütçe ayıran üniversitelerden birisiyiz. 18 milyon lira tamamen bilimsel araştırma projelerine ayırılabiliyor. Şu an itibarıyla komisyondan, hakemden geçmiş para vermediğimiz hiçbir proje yok. Tüm projeleri karşılayabiliyoruz. Ama eskiden olduğu gibi ‘Şu cihazı alalım, şu aleti alalım. Oradan para kazanalım.’ Tarzında altyapı projesi adıyla proje kabul etmiyoruz. Çünkü Sayıştay da bunu kabul etmiyor. Altyapı projesi hazırlıyorsanız muhakkak bunun bir bilimsel çıktısının olması gerekiyor. Makalesinin, patentinin olması gerekiyor. AR-GE bütçemiz itibarıyla hiçbir sıkıntımız yok. Yeter ki hocamız usulüne uygun projesini sunsun ve sonucunu alsın. Yılsonu itibarıyla önceki yıllardan çok daha fazla projenin alındığı ve uygulamaya konulduğu bir üniversite yapısıyla karşı karşıya geleceğiz.”

“TÜBİTAK’A GÖRE İTÜ’NÜN DE ÖNÜNDE BİRİNCİ SIRADAYIZ”

Araştırma üniversitelerinin yetkin olduğu alanlarda sektörle eşleştirildiğine dikkat çeken Kılavuz, “Bizim üniversitemiz Otomotiv Malzeme Teknolojileri konusunda TÜBİTAK’a göre İTÜ’nün de önünde. Birinci sıradayız. Bunun içine kimya, makine mühendisliği imalat konstruksiyon, mekanik, otomotiv giriyor. Bu alanlarda yetkiniz. Dolayısıyla bize Otomotiv Malzeme Teknolojileri Alanında daha çok yoğunlaşın, derinleşin talimatı YÖK tarafından verildi. İkincisi de Gıda Arz Güvenliği. 11’inci Kalkınma Planı’na sonradan ilave edildi. 7 temel alan vardı, 8’inci alan olarak. Pandemiden sonra artık dünyanın geldiği nokta Gıda Arz Güvenliğidir. O noktada da bizi yetkin kabul ettiler. Özellikle hayvan besleme ve Zoo Teknik’te de Türkiye birincisiyiz. Bu alanlarda da destek ermeye devam ediyoruz. Biz hoca kadrosu itibarıyla da bu bölümlerimizi de destekliyoruz” diye konuştu.

“BİZ ARTIK OBEZ BİR ÜNİVERSİTEYİZ”

Uludağ Üniversitesi’nin öğrenci kapasitesi açısından ciddi bir doyum noktasında olduğunun altını çizen Rektör Kılavuz, bölünerek yeni üniversite açılmasını çok sağlıklı bulmadığını vurguladı. Bursa’nın yeni üniversitelere ihtiyaç duyduğunu söyleyen Kılavuz, şunları kaydetti:

 “O zaman ben Cumhurbaşkanımıza bir dosya sunmuştum. Şimdi geriye dönük itiraf etmem lazım. Üniversite bölünmeleri Türkiye’de çok sağlıklı yürümedi. İstanbul Üniversitesi bölündü. Sosyal Bilimler’e ait bir fakülte İstanbul Üniversitesi’nde, bir başka fakülte Cerrahpaşa’da. Bu çok sağlıklı, tematik olmadı. Diğerleri de böyle. Bir kısım Meslek Yüksek Okullarını ayırdılar Uygulamalı Bilimler Üniversitesi yaptılar. Diğerleri lisans programlarıyla devam etti. Bu böyle olmasın diye, hem Bursa’nın birden ikiden fazla üniversiteye ihtiyacı var. Antalya, Adana, Trabzon, Kayseri üniversite sayısı itibarıyla bizden çok daha ileri durumdalar. Bu sebeple bir dosya sundum ama o dosyayla ilgili şu ana kadar bir şey gelmedi. O dönemin YÖK idaresi de bu işe çok sıcak bakmadı. Şimdiki başkanın kanaatini bilmiyorum. Bu problem Bursa kamuoyunun kucağına bırakılmıştır. Çözülmek isteniyorsa tüm yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları, dinamik güçleri devreye girmelidir. Yeni devlet üniversitelerine veya özel üniversitelere ihtiyacımız var. Ancak bundan da önemlisi, mevcut üniversitelerin kapasitesini ve kalitesini arttırmak gibi bir yöne doğru gidiş olduğunu görüyoruz. Bursa’da büyük bir ihtiyaç var. Mudanya Üniversitesi önümüzdeki yıl devreye giriyor. Burada garantör üniversiteyiz. Şahinkaya için de garantör olduk. Kararı senatomuzdan çıktı. Burada kurulacak her üniversitenin garantörlüğünü yapmaya hazırız. Destek oluruz. Bursa’ya 4-5 üniversite yakışır. Biz atık obez bir üniversiteyiz. Bize çok talep geliyor, ‘Bursa bir turizm kenti Turizm Fakültesi yakışır’. Elbette yakışır. İletişim Fakültesi yakışır. Ülkenin en güçlü yerel medyasının olduğu bir şehirde yaşıyoruz. Ama hepsini de Uludağ Üniversitesi’nin sırtına yüklediğiniz takdirde bu yükün altında ezilme tehlikesi de söz konusu. “

“TIPÇI REKTÖRLER DÖNEMİNDE BU İMKANLAR GÖRÜLMEDİ”

Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, devam eden yatırımlar ve maliyetleri hakkında da bilgi verdi. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nin yoğun bakımlarının yenilendiğini, acil servislerin 9 ay sonra 2 bin metrekarede modern bir yerde hizmet vereceğini ifade eden Kılavuz sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yoğun bakım inşaatları devam ediyor. 2022 yılında orayı devreye alacağız. Hastanenin yoğun bakım ihtiyacı uzun yıllar görülmüş olacak. Acil Servis, 900 yataklı Bursa Uludağ Üniversitesi Hastanesi’ne yakışan bir Acil Servis değildi. Acil Servisler biraz da hastanelerin vizyonlarıdır, vitrinleridir. Orada da inşaat başladı. 3’te 1’lik alanda inşaat devam ediyor. 3’te 2 hizmet vermeye devam ediyor. 9 ay sonra 2 bin metrekarelik modern bir Acil Servisin hayata geçtiğini göreceksiniz. Personel yemekhanesini yapıyoruz. Ayrıca bir de işte Çocuk Hastanesi’ni yapacağız. Hayırseverler ortaya çıktıkça onların birikimleri toplanıyor ve peyderpey klinik yenilemeleri yapılıyor. 3-4 tane kliniği bu anlamda yeniledik. Tıp Fakültesi Hastanesi şunu ifade edebilirim ki Tıpçı Rektörler döneminde görmedikleri bir imkanı ve fırsatı bu dönemde görüyorlar.”

FOTOĞRAFLI