Kayseri KAYSERİ KADIN DOĞUM VE ÇOCUK HASTANESİ’NDE KURULAN YENİ ÜNİTE BEBEKLERİN HAYATINI KURTARACAK

KAYSERİ KADIN DOĞUM VE ÇOCUK HASTANESİ’NDE KURULAN YENİ ÜNİTE BEBEKLERİN HAYATINI KURTARACAK

18.09.2014 - 15:07 | Son Güncellenme:

.

KAYSERİ KADIN DOĞUM VE ÇOCUK HASTANESİ’NDE KURULAN YENİ ÜNİTE BEBEKLERİN HAYATINI KURTARACAK

Kayseri Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi Yenidoğan servisinde kurulan ’Tam Vücut Soğutma, Beyin Fonksiyon Monitorizasyonu ve İnhale Nitrik Oksit Tedavisi Ünitesi’ yenidoğan bebeklerin hayatını kurtaracak.
Kurulan ünite ile ilgili olarak bilgi veren Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi yöneticisi Uz. Dr. Cem Turanoğlu, "Perinatal asfiksi (PNA); doğum öncesi-doğum-doğumdan sonraki dönemde çok çeşitli nedenlerle ortaya çıkan hipoksi ve iskeminin bir arada görüldüğü bir süreçtir. Doğum öncesi ve doğum sırasında anne, fetus ve plasenta üçlüsünün fonksiyonlarının veya doğumdan sonraki dönemde pulmoner ve dokulara sunulan gaz değişiminin bozukluğuna bağlı olarak; fetus veya yenidoğanda hipoksemi, hiperkapni ve asidoz ile karakterize organ sistemlerinin işlevlerinde bozukluklara yol açan ciddi bir klinik tablodur" dedi.
Turanoğlu, "Dünyada yıllık 4 milyon olan yenidoğan ölümlerinin %23’ünde neden (prematürelik ve enfeksiyonlardan sonra 3. sırada) PNA’dır. Perinatal asfikside özellikle etkilenen organ beyindir. Hastalık beyin hücrelerinin kaybına neden olmaktadır. Hastalık şiddeti derecesinde erken dönemde ölümlere neden olurken, hayatta kalanlarda ciddi nörolojik sorunlara (serabral palsi, işitme-görme, konuşma-öğrenme gibi) sebep olmaktadır. Perinatal asfiksi yaşamış bebeklerde hastalığın doğal seyri (beyin hücrelerinde nekroz ve hızlanmış apopitoz ) nedeniyle tedavi penceresi ve olanakları oldukça dardır.
Yenidoğan bebekte perinatal asfiksi tedavisinde oluşan sekellerin ve ölümlerin azaltılması için yapılan çalışmalarda “terapotik hipotermi tedavisi” dünyada önemli bir çığır açmıştır. Terapotik hipotermi tedavisi perinatal asfikside pekçok mekanizma ile beyinde oluşan-oluşacak hasarın enaza indirilmesinde etkilidir. Sonuçlanmış klinik çalışmalarda terapotik hipotermi tedavisinin ölüm ve nörolojik sekellerin önlenmesinde önemli katkıları olduğu gösterilmiştir" diye konuştu.
Turanoğlu, "Perinatal asfiksi yaşayan bebekler belirli klinik kriterleri doldurduğunda terapotik hipotermi tedavisine alınmaktadır. Bu tadavide vücud ısısı bir cihaz vasıtasıyla belirli dereceye kadar belirli bir süre kontrollü olarak düşürülmektedir. Belirli sürenin sonunda tekrar normal vücut ısısına ulaşılmaktadır" diyerek şu şekilde konuştu:
"Ülkemizde belirli yenidoğan yoğun ünitelerinde uygulanan bu tedavide bebeklerin özellikli bir ekip tarafından takip ve tedavisi gerekmektedir. Terapotik hipotermi uygulaması sırasında diğer vücut fonksiyonları kadar beyin fonksiyonlarının da yakından takibi gereklidir. Bunun için de geliştirilmiş özel cihazlar (beyin fonksiyon monitörü-amplitude integrated EEG -aEEG-) mevcuttur. Hastaların beyin fonksiyonlarının takibi hem tedavinin etkinliğinin değerlendirilmesi hem de ek tedavilere ihtiyaç gösterip göstermediği değerlendirilebilmektedir.
Bu özel-kırılgan bebek grubunda doğumdan önce başlayan normal olmayan değişiklikler nedeniyle gerçekleşen mekonyum çıkışı ve aspire edilmesi nedeniyle akciğerlerdeki gaz değişimi daha da bozulmaktadır. Doğumdan sonraki dönemde bu bebeklerdeki akciğer-gaz değişimi sorunları için ileri mekanik ventilasyon ve teropotik gaz uygulamaları gerekebilmektedir.
Erken dönemde ölümle, daha sonraki dönemlerde ciddi beyin fonksiyon bozukluklarına neden olan perinatal asfiksi tedavisinde modern-güncel bir tedavi seçeneği olan terapotik hipotermi-total body cooling, işlem sırasında beyin fonksiyonlarının takibi ve ileri mekenik ventilasyon ve terapotik gaz uygulamaları için ünitemiz gerekli cihazlara sahiptir."
Yendoğan Yoğun Bakım Ünitesi Sorumlusu Doç. Dr. Mustafa Ali Akın ise, "Bu doğum öncesi, doğum sırası ve doğum sonrası oksijensiz kalma dediğimiz olayda en önemli en ciddi anlamda etkilenen organ beyindir. Diğer organ sistemlerini de etkileniyor fakat beyin ciddi anlamda etkileniyor. Beyinde ki hasarı en aza indirmek ve bu hastalığa bağlı ölümler oluyor bu ölümleri riskini ilerde çocuğun zeka gelişimini, el kol hareketlerini, görmesi, işitmesi bu tür hasarları minimuma indirmek için dünyada belki 10 yıldır belki daha fazla zamandır kullanılıyor. Ülkemizde de belli merkezlerde yapılmaya başlandı. Biz Kayseri’de bu işe başladık. Çevre illerde de bu tedavilere ihtiyaç duyacak bebeklerin kabul edilmesi için böyle bir tedavi merkezi kurmak gerekiyordu. Bizde bu hizmete burada başlamış olduk" dedi.