Yüz tanıma teknolojisi distopya dünyasına açılan kapı olabilir mi?
Artık telefonlarımızda, bilgisayarlarımızda ve akla gelebilecek her türlü teknolojik aletlerde yüz tanıma teknolojisi var. Yüz tanıma ile ekran kilidi açma, ödeme yapma, bir şeyler gönderme ve daha fazlası kolaylık sağlıyor ama bir başak açıdan, acaba insanlığa manevi bir darbe olabilir mi? Farkında olmadan yüzün bütün hatlarını, parmak izlerini paylaşmanın ne denli bir felakete yol açacağını hiç düşündük mü? Telefonlardan, bilgisayarlardan internet sitelerine girerken belli kaynak ve sunucu
Peki, bu durum bizi nasıl bir distopya senaryosuna hazırlıyor? Bütün özelinizi paylaşmak ne kadar doğru? Bu gelecekte bir problem teşkil eder mi? Bence gelecekte de bir problem teşkil edebilir. İnsanlar için özel alanın kaybolması, şu an için uzak gibi görünse de, ilerleyen yıllarda artan nüfus, yiyecek-içecek azalması durumları, gelişen teknolojiden kaynaklı yaşanılan iş azlığı ve en kötüsü de bu durumu kontrol altında tutmak için özel alanın ihlali gibi durumlar ortaya çıkabilir. Paylaşılan yüz hatları yüzünden, her insan her konuda kendini ele verip, kontrol altında tutulabilir.
Gelişen bu teknolojide, elbette geride kalıp "Bunları asla kullanmayın" diyemeyiz. Ancak daha dikkatli olabiliriz. Her şeye onay vererek kendi yaşam kaliteniz için ya da kendi yatırımlarınız için dikkatli olmak en önemlisi. Örneğin, okuduğumuz distopya kitaplarında anlatılanların aslında çok da ‘ütopik’ olmadığını görebiliriz.
Bunlar, gelecekte karşımıza çıkacak dünyaya bizi hazırlayan ve tanıştıran senaryolar. Büyük markaların yaptığı lansmanlarda da karşımıza çıkan bu teknolojik gelişmeler elbette çok güzel ancak sürekli artan nüfus oranı ve insan popülasyonunun uyum ihtiyacı da gözden kaçırılmamalı. İnsanlara yönelik olan bu teknolojinin yarardan çok zarara götüren bir sistem olmaması için bilinçli kullanım alanları yaratılmalı. Dikkatli hareket etmeliyiz.
