İnsan gibi düşünmek ve yaşamak istiyorsak...
BBC'den Abdi İpekçi'yi yakından tanıyan bir arkadaşı, Güneydoğu Avrupa servisi müdürü Andrew Mango:
"Abdi İpekçi'nin öldürülmesi, dünyada özgür düşünenler, düşünmeye çalışanlar için ağır bir darbedir. Aynı zamanda yüzlerce, binlerce dostu için telafisi imkansız, şahsi bir kayıptır.
Türkiye'yi ziyaret eden bütün yabancı gazeteciler gibi ben de, İstanbul'a her gidişimde ilk önce Abdi İpekçi'ye uğrar, onu rahatsız ederdim. Abdi bizler için, Türk gazeteciliğinin en sağduyulu, geniş görüşlü temsilcisi; Türk basınının şerefli, özgürlüksever geleneğinin timsaliydi. Bununla kalmayıp Türk gazeteciliğine yeni bir eda getirmişti. Sorunların bütün yanlarını görmek, herkese karşı saygılı davranmak, duygulara kapılmadan gerçeği ortaya çıkarmak, inançla fakat kızmadan, sesini yükseltmeden konuşmak ve yazmak, Abdi İpekçi'nin en büyük meziyetleri arasındaydı.
Abdi ile konuştuğumda, katıldığı ve katılmadığı fikirleri, hoşuna giden ve gitmeyen gerçekleri öğreniyordum. Bunun içindir ki, Türkiye'yi anlamak isteyen diğer gazeteciler gibi ben de ziyaretlerimde Abdi'nin değerli vaktini alıyor, onunla konuşmadan gazetecilik görevimi yapamayacağımı biliyordum.
Abdi İpekçi'nin katli anlamsız bir cinayet değil; tersine, iğrenç olduğu kadar anlamlı, gözlerimizi gerçekliğe açan bir suçtur. Özgür düşüncenin ancak kan pahasına elde edildiğini, hasta duyguların sağduyudan korktuğunu, onunla baş edemediği için kan içinde boğmak istediğini gösteriyor; tetikçiliğin, şiddetin yıkıcı özünü kavramamıza imkan veriyor.
Abdi İpekçi hayatını yaratmakla, bina etmekle geçirmiştir. Büyük bir gazeteyi geliştirmiş, şerefli bir geleneği yaşatmış, ona büyük katkılarda bulunmuş; geniş, açık, özgür görüşü ve bu görüşe dayanan insancıl, barışçı bir yaşamı korumaya, temellendirmeye çalışmıştır. Katillerinin tek düşüncesi ise, yıkmak.
Tetikçilik, Türkiye'ye özgü bir olay değil. Her yerde ortaya çıkıp hepimizi tehdit ediyor. Bu nedenle Abdi İpekçi'nin katli, hepimiz için bir kayıp olduğu gibi, hepimiz için de bir uyarı ve göreve çağrıdır. İnsan gibi düşünmek ve yaşamak istiyorsak, Abdi'nin hatırasına saygı ve izlediği sağduyu yolunda gayret; vicdan borcumuzdur."