2- Likya Lahdi
M.Ö. 460 yılına ait olan Likya Lahdi, insan şeklindeki lahitlerin en erken örneklerinden biri. Bir kadın başının detaylı olarak yontulduğunu, ancak vücudun geri kalan kısmında yalnızca hatların biçimlendirildiğini görüyoruz. Likya Lahdi, M.Ö. 5'inci yüzyıl sonuyla tarihleniyor. Biçimsel olarak Anadolu Likya mezar geleneğine göre yapıldığından, 'Likya Lahdi' ismiyle anılıyor. Lahdin alınlığında iki dişil frenks, mezar bekçileri olarak yer alıyor. Aslan gövdeleri köpek gibi biçimlendirilmiş. Göğüsleri ve kanatları melankolik bir ifadeyle betimlenmiş, yüzler oldukça etkileyici. Lahdin uzun yüzünde bir aslan avı tasvir ediliyor. Atların çektiği iki arabaya binmiş 4 avcı, vahşi bir hayvanı öldürmeye çalışırken görülüyor. Diğer yüzde, yaban domuzu avı sahnesi var. Avcıların kıyafetleri ve atlar, ince detaylarla gösteriliyor. Sanatkar, figürleri birbiri arkasına ve üst üste yerleştirerek üç boyutlu bir izlenim yaratmış. Heykeltıraş sanat anlayışıyla, Anadolu-Likya stilini başarıyla birleştirmiş. Lahtin kısa yüzlerinden birinde ise, bir geyik üzerinde dövüşen iki kişi tasvir edilmiş.
Lahitin yüksekliği 2.96 m, uzunluğu 2.54 m, eni 1.37 m. Orijinal olarak yüzeyi çeşitli tonlarda kırmızı, kahverengi ve mavi renklerde boyanmış. Kapaktaki boya daha koyu tonlarda. Ancak ne boyası, ne de metal süslemesi bugüne gelebildi.