'Düğünüme dokunma' mı? Gerçekten mi?
2020'nin bize verdiği en büyük zarar oldu Covid-19. Peki neden herkes hiçbir şey olmamış gibi ve hatta yarınlar yokmuş gibi eğlenmenin peşinde? Eğlenmeyi geçtim bir de milletin gözüne soka soka "Bakın biz her şeye rağmen çok eğleniyoruz" imajı sergiliyorlar. İyi de bundan kime ne? Havanız kime? Her geçen gün annesini, babasını, dedesini, büyük annesini, çok sevdiği dostunu veya akrabalarını kaybeden birilerine mi?
Geçtiğimiz günlerde Twitter'da #düğünümedokunma TT olmuştu hatırlarsanız. DÜĞÜNÜME DOKUNMA... Pandemiyi geçtim, nedir bu insanlardaki eğlenme merakı anlamıyorum, anlamayacağım... "Öyle bir düğün olacak ki herkes bizi konuşacak. Düşmanlar çatır çatır çatlayacak!" Sonra ne olacak? Ben söyleyeyim. Bir dünya borcu ödemek için canla başla savaşacaksınız. Bu tür şeyler yetmeyecek (hani Instagram'da da hava atılacak ya!) Ayranım yok içmeye hesabı gezme tozma story'leri falan battı balık yan gider diyerek battıkça batacaksınız ve sonra bir bakacaksınız ki başkalarına hava olsun diye yaşadığınız hayat aslında bir simülasyon oyunu...
Kendiniz olun
Bu hayatta ne olursa olsun kendi için yaşamalı insan. Yoksa mutsuzluk kaçınılmaz olur. Başkaları memnun kalıcak diye ben neden gösteriş manyağı olayım ki? Sonuçta herkesin hayatı kendine değil midir? Hayattaki amacınız geleceğe güzel anılar biriktirmek olsun mesela. Hava atmak için değil de gerçekten anı olsun diye çekelim şu fotoğrafları artık.
İçtiğimiz kokteyl değil içten gülüşlerimiz olsun ön planda. Zaten evliliği götüren de evdeki eşyalar ya da yaptığınız sunumlar değil, sevgi, saygı ve anlayış içerisinde hayatı paylaşmaktır. Bir evin içinde bunlar yoksa anlaşamayıp boşanma olduğu zaman o hava attığınız insanlar "Bak gördün mü o kadar şatafatlı düğün yaptılar ne oldu ikisi de başka yerlerde şimdi" şeklindeki acımasız eleştirilere mağruz kalırsınız. O yüzden ne yaparsanız yapın kendiniz için yapın şu hayatta...
