Geri Dön
Hatıraları tamamen unutmak mümkün mü?

Hatıraları tamamen unutmak mümkün mü?

Günlük hayatın içerisinde meşgulken bazen bir şeyleri düşündüğümüzü bile unutur duruma geliyoruz. Hiçbir şeye yetişemezken imdadımıza bizim yerimize deneyimlerimizi kaydeden, kronolojik olarak sıralayan, yıllar geçse de adeta su üstüne çıkarır gibi gözümüzün önüne getiren bir kamera yetişiyor: Hafızamız...

Gülşah ÇOLAK
Gülşah ÇOLAK

Yapılan araştırmalar kanıtlıyor ki, insan hafızası, henüz bir embriyo iken kameraya basıp kayıt almaya başlıyor. Korkunç olan şu, unuttuğumuzu sandığımız hiçbir hatırayı tam anlamıyla unutmuyoruz. Unutmak bizim için sadece hatırlayamadıklarımızı tanımlamaktan ibaret. Hatırlayamadığımız anıların gün yüzüne çıkması için de sadece bir tetiklenme bekliyoruz. Yine araştırmalara göre bu tetiklenme bir koku olabilecekken, bir kuşun uçuşu dahi olabilir. Yani alelade uçan bir kuş size, geçmiş deneyimlerinizden bir parçayı birden bire hatırlatabilir.

Haberin Devamı

Hafıza, insan hayatı boyunca yaşanılan deneyimleri tutan bir mekanizma olarak tanımlanabilir. Bilim insanları, bazı hayvanların da uzun süreli hafızası olabileceğini düşünüyor, yine de insan hafızası kadar karışık ve uzun süreli bir işlem olmayacağını düşünüyorlar.

Bu noktada gizemli insan beynine bağlanmak istiyorum. İnsan, başlıca iki tür belleğe sahiptir; prosedürel-işlemsel ve bildirimsel bellekler.

Tamamen unutmuyoruz

İşlemsel bellek, motor bellek etkinliklerini içerir. Araba sürerken prosedürel hafızanızı etkinleştirirsiniz. Ayrıca, en sevdiğiniz pastayı pişirirken, prosedürel hafıza doğal olarak aktive olmuştur, böylece tarife tekrar tekrar bakmak zorunda kalmazsınız. Motor beceri belleği olarak özetleyebiliriz.

Haberin Devamı

Uzun süreli hatırlatmalar, bildirimsel-açık bellek tarafından gerçekleştirilir. Bildirimsel belleğin iki aşaması vardır; semantik ve epizodik. “Su 100 derecede kaynar”, “Güneş doğudan doğar” gibi genel olguları hatırladığınızda anlamsal-semantik hafızayı harekete geçiriyorsunuz.

Öte yandan, temel bir terim olan epizodik bellek, belirli bir zaman ve mekanda ortaya çıkan kişisel deneyimleri ifade eder. Çocukluk deneyimlerimiz, genellikle epizodik hafızayı temsil eder. Bebeklerin epizodik hafızaya sahip olmaları bile bilinen bir olgudur, ancak büyüdüklerinde bu anılarını kaybettikleri düşünülmektedir.

Hatıralar tamamen unutulabilir değildir. Toplanan bu anılar tetiklemeyi bekler.

Embriyo zamanlarımızdan anıları saklamak için 'sağ beyni' kullanıyoruz. Yeni bir insanla tanıştığımız zaman, bu insanı kaydetmek için beynimizde ona özel bir nöron aktive oluyormuş, bu da o kişiyi hatırlamamız veya uzun süre unutmamız için beynimizde ona ayrılmış bir oda olarak düşünülebilir.

Kelimeleri yanlış hatırladı

Gelin size I. Dünya Savaşı'ndan bir örnek verelim. I. Dünya Savaşı'nda bir asker olağanüstü bir olay yaşadı. Başından vurulup şans eseri tedaviden sonra uyanan bir asker için uyandıktan sonra işler yolunda gitmemişti. Anadilindeki benzer ilişkili kelimeleri ayırt etmekte oldukça güçlük çekiyordu. Örneğin 'masa' kelimesini 'vazo', 'amca' kelimesini 'kuzen' olarak hatırlıyor ve bu şekilde telaffuz ediyordu. Duruma oldukça şaşıran doktorlar bu vakayı tıp tarihine geçip araştırma konusu yaptılar. Neticede askerin konuşmasında bir sorunu olduğu için muhtemelen beyninin korteks kısmında sorun olabileceği akla geldi. Ancak kelimeleri karıştırarak hatırladığı için ama yine de konuşabildiği için, fiziksel bir beyin hasarından ziyade muhtemelen hafızası trajik bir şekilde hasar görmüştü.

Haberin Devamı

Hatıraları tamamen unutmak mümkün mü

Embriyoların dahi bir hafızasının olması, bebeklerin anne karnında henüz ilk haftalarda dahi, dış ortamdan dönüt aldığını ortaya koyuyor. Böyle düşününce, sağlıklı bir yetişkin psikolojisi, embriyo zamanlarında kaydedilen seslere dahi bağlı sonucu çıkarıyoruz.

Neticede, henüz bu dünyaya tam anlamıyla gelmemiş olduğumuz embriyo zamanlarından itibaren hiç durmadan her anı saniyesi saniyesine kaydeden bir kamerayı kafamızın içinde taşıyor gibiyiz. Böyle düşününce oldukça korkunç olmuyor mu? Peki ya yaşadığımız her ayrıntıyı hatırlasaydık? Her yılın her gününün, her dakikasının her saniyesini, herhangi bir tetiklenmeye dahi maruz kalmadan hatırlıyor olsaydık bu bize daha çok acı vermez miydi? Benim kişisel cevabım 'Evet' olacak. Şunu rahatlıkla görüyoruz ki, her anı korkunç bir şekilde kaydeden bu kameramız, her şeyi belleğinde tutsa da yine de durduk yere hatırlamayarak bizi büyük bir duygusal yükten de kurtarıyor.

Haberin Devamı

Peki ya hiçbir şeyi unutmasaydık?

Benzer İçerikler