Bilimsel araştırmalara göre internet insanı delirtiyor!

Günümüz dünyasında birçok işimizi internet üzerinden halledebiliyoruz. Bankacılık işlemlerimizden tutun, çiçek göndermeye kadar tüm istek ve ihtiyaçlarımıza cevap bulabiliyoruz. Bu hız ve kolaylığın faydaları saymakla bitmez fakat, ondan mahrum kaldığımız birkaç saat içinde ne hale geldiğimize inanamayacaksınız.

California Üniversitesi’nden araştırmacılar, bir grup gönüllü üzerinde yaptığı deneylerde, akıllara zarar sonuçlarla karşılaşmışlar. Deney Instagram, Facebook, Twitter, Tinder, WhatsApp gibi uygulamaların insan psikolojisi üzerindeki etkisini incelemeyi amaçlıyor. Gönüllüler bir moda bloggerı, bir gazeteci, bir fotomodel, bir mimar ve bir öğretmenden oluşuyor. Bu gönüllülerden 1 ay boyunca sosyal medya hesaplarını dondurmaları ve WhatsApp kullanmamaları isteniyor. Gizlice kullanmak isteyenler olur diye de hesaplar kontrol altında tutuluyor. Cep telefonları ve bilgisayarları alınarak, daha ilkel cihazlar veriliyor. Sonuçlar ise duyanları hayrete düşürecek nitelikte...

Deney bitsin diye yalvardılar

Deneyin ilk iki haftası herkes için sorunsuz ve hatta internetten uzaklaşmaktan aldıkları hazzı anlatarak geçiyor. Ancak üçüncü haftasında, deneklerden birinin telefonunu ve bilgisayarını çalmaya çalıştığını öğreniyoruz. Diğer denekler de sosyal medya hesaplarını 'özlediklerini', neler olduğunu 'merak ettiklerini' ve hayatlarının fazla 'sıradanlaştığını' belirterek, deneyi bırakmak istediklerini söylemişler.

Deneyin son haftasında kullanıcılar yetkililere yalvarmışlar ve geçirdikleri günleri 'hayatlarının en zor ayı' olarak değerlendirmişler. Böylelikle deney son bulmuş.

Peki sonuç?

İnternet erişiminin olmadığı bir dünyanın, insanın ruh sağlığını bozduğu...

İhtiyaç olmanın ötesinde...

Bu da demek oluyor ki, biraz daha stalk yapmak, 1 saat daha Twitter’da gezinmek bir ihtiyaç olmanın ötesine geçmiş insanlık için. İnternetin sınırsız zenginliğinden faydalanırken, doyumsuzca onu arzuladığımız bir dünya inşa etmişiz kendimize...

Yeri gelince, normalde asla yapmayacağımız veya yapmamız gerektiğini bildiğimiz şeyleri sırf merakımızdan, uygulamalara olan bağımlılığımızdan yapar hale gelmişiz. Erkek arkadaşınızı başka hesaplardan işletmek gibi, sırf arkadaşlarınızın sizi telefonuna nasıl kaydettiğini görmek için Get Contact indirmek gibi... :)

Tam olarak nerede delirmeye başlıyoruz?

Aslına bakarsanız deneyin en önemli sonuçlarından biri de bu gibi durumlar. Yeri geldiğinde bankalarla bile paylaşmaya çekindiğimiz telefon numaramızı, Get Contact gibi uygulamalarla paylaşmaktan hiç çekinmiyoruz. Ya da kişisel bilgilerimizi herkesin erişebildiği platformlara kaydetmekten gocunmazken, doğum tarihimizi isteyen bir kuruluşa tepki gösterebiliyoruz. Neden? Çünkü orası sadece bir kuruluşken Facebook, doğum gününüzü herkese gösterip kutlamaya 'teşvik eden', böylece egonuza “Ohh” dedirten bir uygulama. Durum böyle olunca da başkalarının hakkımızda ne düşündüğünü, ne yaptığını o kadar merak ediyoruz ki, öğrenmek için yapmayacağımız şey kalmıyor. Tam olarak bu noktada delirmeye başlıyoruz. Öyle ki yeni bir uygulama çıktığı anda trend oluyor. Ülke bir anda ikiye ayrılıyor: Uygulamayı kullanıp, sosyal medya hesaplarında paylaşanlar ve uygulamanın ne olduğundan haberi olmayanlar...

İnsanlar uygulamalarda saatlerini harcayıp bundan asla rahatsızlık duymadan hiçbir şey yokmuş gibi hayatlarına devam edebiliyor. Bir de üzerine “Aa sen daha kullanmaya başlamadın mı?” diye çevresindekileri topa tutabiliyor. Bu noktada araştırmacıların bunu delilik olarak nitelendirmesi pek de haksız sayılmasa gerek.

Ne diyelim, telefonunuza birini nasıl kaydettiğinizin bile hesabını vereceğiniz, “Beni neden böyle kaydettin?” tribini çekeceğiniz uygulamalardan tutun da, ajanlığa bile soyunduğumuz gülünç durumlara kadar hepsinin sorumlusu olan bu dünyadan acil sıyrılmamız gerek!

Ama her gün bizi nasıl esir aldıklarından şikayet etmemize rağmen, kullanmaktan da asla vazgeçmiyoruz...