Düğünde oynayan çocuğa tekme atan adamı affetmeyeceğiz
Çocukken yaşadığımız hiçbir şeyi unutamıyoruz. Mutlaka izi kalıyor. Diyelim 11 yaşındasınız ve annenizi kaybettiniz. Hayat boyu anne özleminiz devam edecek ama bunun da ötesinde 11 yaşında bir çocuk gördüğünüzde sürekli geçmişe döneceksiniz. Ya da diyelim ciddi bir kaza geçirdiniz ve hayat boyu vücudunuzda kalacak o yara izini her gördüğünüzde o büyük kazayı hatırlayacaksınız. Acısı bitmeyecek, dönem dönem hafifleyecek ama hep kalacak...
Tabii ki illa bu kadar büyük olaylar yaşamanıza da gerek yok.
Diyarbakır'ın Sur ilçesinde düğünde bir çocuk çalan müzikle birlikte oyun oynuyor dans pistinde.
Bir adet akli dengesi yerinde olmadığı öne sürülen şahıs ise çocuğun sırtına tekmeyle vuruyor.
Bu olay da düğündekiler tarafından kamerayla görüntüleniyor.
Her şey kayıt altında.
Ajanslara düşüyor, haber siteleri o anı geçiyor.
"Amaan, tekme, n'olacak" deyip geçmemek gerekiyor.
O çocuk, biraz büyüdüğünde kendisine atılan tekmeyi Google'da arattığında bir bakacak kendisi.
O yaşadığı şaşkınlık, korku gibi hisleri tekrar hatırlayacak.
"Alt tarafı bir tekme" denilip geçilmemesi lazım.
Kim düğünde oynarken sırtına tekme atılmasını bekler ki?
Üstelik de o kişi bir çocuksa ve masum masum dans pistinde oynuyorsa...
Malum şahsın akli dengesi yerinde olmadığının öne sürülmesi de bu hareketin büyüklüğünü küçültemez.
Çocukta belki travma oluşacak.
Düğünlere katılamayacak.
Paranoyak olup yolda yürürken "Acaba arkamdan biri tekme atar mı bana?" tedirginliği yaşayacak.
Kimse kusura bakmasın ama o çocuk ilerde doğabilecek hiçbir korkuyu yaşamayı hak etmiyor.
Dolayısıyla o adamı hiçbir şekilde affedemeyiz.
Akli dengesinin yerinde olmadığı belirtilen o şahsı da düğün salonuna sokmak...
Büyük düşüncesizlik...
