Geri Dön
Evinizin değeri, aylık kazancınızın kaç katı?

Evinizin değeri, aylık kazancınızın kaç katı?

Geçtiğimiz günlerde Profesör Özgür Demirtaş, Twitter üzerinden takipçilerine “Evinizin değeri, aylık kazancınızın kaç katı?” ve “Arabanızın değeri, aylık kazancınızın kaç katı?” diye iki soru sorduğunda, aklıma Tolstoy’un bu hikayesi geldi.

Selami ÖKTEM
Selami ÖKTEM

İnsanoğlunun doymazlığı, kendi tarihiyle eş sayılabilir. Bu durum belki de onu diğer canlılardan ayıran en önemli özelliğinin, yani düşünebiliyor oluşunun kazandırdığı kötü bir huy... Geleceği düşünüyor. Çok önceden geleceği kurmaya veya planlamaya başlıyor, hep daha fazlasını istiyor. Oysa doğada işler böyle mi? Çocukları için yiyecek bulan hayvanlar hariç tüm canlılar, yiyebileceği kadarını yedikten sonra avıyla vedalaşır. Bu yüzden insanların beslediği hariç, şişman bir hayvan yoktur.

Haberin Devamı

İnsanın aç gözlülüğü ile ilgili usta yazar Tolstoy, 'İnsan Ne İle Yaşar' adlı kitabında, çok sevdiğim bir hikaye anlatır. Kısaca şöyle: Pahom, sürekli daha fazla kazanmaya ve zengin olmaya çalışan bir çiftçidir. Pahom’a, gözünün gördüğü her yeri bir şartla alabileceğini söylerler. Bir noktadan almak istediği toprağı küçük çukurlar kazarak işaretleyecektir; ancak akşama kadar, istediği genişlikte araziyi kazarak başladığı noktaya gelmek zorundadır. Yarış sabah güneşin doğuşuyla başlayıp batışıyla bitecektir. Pahom gün boyu çalışır. Güneşin batışına az bir zaman kala, ayakları yara bere içindedir, çok yorulmuştur ama durmaz, hızını artırır; çünkü hırs gözünü bürümüştür. Alkışlar içinde gün batmadan başladığı yere yetişir. Fakat o yorgunlukla yığılıp kalır. Ağzından kan gelir ve ölür. Yarışın başladığı ve bittiği noktaya, hemen olduğu yere gömülür. Ve burada Tolstoy bize Pahom’un mezarını işaret ederek, ibret verici o son sözü söyler: “Onun ihtiyaç duyduğu üç arşın kadar bir topraktı..."

Haberin Devamı

"Yeni dünya sahip olma değil, kiralama dünyası”

Geçtiğimiz günlerde Profesör Özgür Demirtaş, Twitter üzerinden takipçilerine “Evinizin değeri, aylık kazancınızın kaç katı?” ve “Arabanızın değeri, aylık kazancınızın kaç katı?” diye iki soru sorduğunda, aklıma Tolstoy’un bu hikayesi geldi.

Düşündüm; acaba bir insana ne kadar değerli bir ev lazım? Ya da nasıl bir ev? Ya da bir insana nerede bulunan bir ev lazım? Aklınıza gelen ilk ev, henüz sahip olmadığınız bir ev ise, ona sahip olduğunuzu hayal ettiğinizde eminim daha fazlasını elde etmek isteyeceksiniz. Peki ya araba? Bir insana nasıl bir araba lazım? Ne kadar büyük olmalı? Ne kadar hızlı olmalı? Ne kadar değerli olmalı? Hayal gücünün sınırı yok. İnsanoğlu hep daha fazlasını istiyor. Gerçekten sahip olduğunu sanıyor. Oysa insanın ortalama ömür süresini, galaksinin ömür süresinin yanına koyduğumuzda; burada kiracı bile olmadığımızı, sadece bir ömürlük misafir olduğumuzu görebiliriz.

Gelelim Özgür Demirtaş’a gelen cevaplara... Kendisi cevapları inceledikten sonra tablo haline getirerek Twitter hesabından paylaşıp yorumladı.

Haberin Devamı

Bu sonuçlara göre Türkiye’de insanların evlerinin değeri, gelirlerinin ortalama 72 katı. Arabalarının değeri ise ortalama 13 katı. Yani ev alabilmek için yemeden içmeden 72 ay para biriktirmemiz gerekiyor. Ama tabii bu mümkün değil. Geçimimizi sağlayacak şekilde tavsiye edilen oranları dikkate alırsak, gelirimizin yüzde 30’undan fazlasını eve yatırmamalıymışız. Ki bu da, 239 ay boyunca oturduğumuz evin taksidini ödememiz anlamına geliyor. Yani 20 yıl aynı evde oturmak ve o ev için çalışmak... Peki ya sonra? Bana kalırsa sonrasında sonumuz Pahom’un sonuna benzeyebilir...

"Yeni dünya sahip olma değil, kiralama dünyası” diyen Özgür Demirtaş’ın bu verileri diğer ülkelerle de kıyasladığı çalışmasının detaylarını, kendisinin Twitter hesabından detaylı inceleyebilirsiniz.

Benzer İçerikler