Geri Dön
İsteğe özel bebek siparişi ve insanlığın sonu

İsteğe özel bebek siparişi ve insanlığın sonu

Biyoteknolojide yaşanan gelişmeler heyecan yaratıyor ve ilgiyle takip ediliyor. Ancak 'gelişme' denilen şey gerek olumlu gerek olumsuz anlamlarda olacağı için her gelişmeye balıklama atlamak pek de doğru değil. ABD'de bir biyoteknoloji şirketi hakkında ortaya atılan bir iddia ise ortalığı fena halde karıştırmış durumda...

Mayk Şişman
Mayk Şişman

İddiaya göre ABD merkezli bir biyoteknoloji şirketi, müşterilerine yaklaşık 750 bin dolar karşılığında istenilen özelliklere sahip bebek satın alımını mümkün hale getiriyor.

Haberin Devamı

İddia bu şekilde.

Yani, bebeklerin kan gruplarından, göz rengine, hastalıklara yatkınlıklarından saç renklerine kadar birçok farklı kriter hakkında 'manipülasyon' söz konusu.

Ortaya atılan iddia ciddi ve tartışmaya acayip derecede açık.

Tepkiler sadece ABD'li genetikçilerden değil, konu Türkiye'de de tartışmaya açılmış vaziyette.

Üsküdar Üniversitesi'nden Doç. Dr. Korkut Ulucan, konunun hassasiyetine dikkat çekerek şu tepkiyi vermiş bile: "Bu konu hassas bir konu ve bu tarz keyfekeder uygulamalar çok büyük tehlikeleri beraberinde getirecek. Günümüzde hastalıklara tanı konulması için geliştirilen genetik tehlikeler, bu tip uygulamaların da yapılabilme ihtimalini sundu."

Genetik özelliklerin kötü niyetle kullanılmasının önüne geçilmesi gerektiğini ve bu konunun Helsinki Deklarasyonu-II'de bulunduğunu vurgulayan Ulucan, "Bu uygulamalara hiçbir etik komitesinin izin vereceğini de düşünmüyorum" diyerek görüşlerini açıkladı.

Haberin Devamı

ABD'deki şirket hakkında ortaya atılan iddia doğruysa fena halde diken üstündeyiz.

Bu tarz iddialardan çoğu zaman haberimiz olmuyor ve günün birinde ta-ta-ta-ta diye karşımıza 'fantastik' bebekler çıkarsa, onlar büyürse ortam Lost adasına filan dönüşmez mi mesela?

"The others... Sss..." diye gizemli bir dünyaya hoşgeldiniz.

Kim Jong-un'un "Nükleer silah düğmesi masamda" şeklindeki atarlarından hallice.

Niye bu kadar sınırları zorluyoruz; ya da daha doğru bir soru soralım; niye bu kadar 'çakal'lık peşindeyiz?

Geliştirilen tekniklerin insanlığın aleyhine kullanılmasına elbette hiçbir etik komitesi izin vermez; peki ya gizliden gizliye yürütülürse ve artık herhangi bir etik komitesinin onay vermesine gerek kalmadan uygulamaya geçtiyse, geçiyorsa, geçebilecekse?

İzlediğimiz bilim kurgu dizileri, dizi olmaktan çıkarsa?

Yapabileceğimiz bir şey yok; kendi başımıza bir şeyleri değiştiremeyiz.

Korkalım, evden çıkmayalım demiyorum; ama en azından ekranlarda, sosyal medyada bu konuları konuşmamız gerekiyor aslında.

Dünyanın sığ 'O, ona buna yaptı' türevinden dertlerine kafa patlatacağımıza insanlık, hayat, ölüm, gelecek üzerine tartışmalıyız.

Haberin Devamı

Kâr amacıyla belki de toplumları tehdit edecek bir uygulamayı hayata sokan şirketin karşısında durabilmek mümkün mü?

Dünya vatandaşı olarak, bireyler olarak biz ne yapabiliriz?

Hani bizim de bir beynimiz var ya...

Akıl akıldan üstün ya...

Paranoyak olacağımıza ve insanlığın sonunu bekleyeceğimize aklımızı kullanıp çözüm yolları arayalım.

twitter.com/mayksisman
can.sisman@milliyet.com.tr

Benzer İçerikler