
Uzmanlar ne ister, toplum ne anlar?
Çoğunluk olarak Corona virüsü reddetmek çabasına girdik. Toplum kötü olanı hayatına sokmak istemedi. Yasak olan her şey genç, yaşlı dinlemeden insana cazip geldi. Uzmanların önlem niteliğinde olan ve hayati önem taşıyan tavsiyeleri toplumun her kesiminden farklı algılandı. Açık hava tavsiyelerinde piknik yapıldı, iyi beslenme tavsiyelerinde mangal yakıldı. Hatta yaş almış nüfusumuz aldıkları yaşı, yaşamış olduğu yılları kabul etmedi. Kendini genç gördü.
Aslında söylenmek istenen oldukça anlaşılır. Uzmanlar içinde yaşadığımız şu günlerde sorumlu bir birey olarak herkesin kendi OHAL’ini ilan etmesini bekliyor. Toplumun hayatını tehdit eden virüse karşı önlemelerini en üst seviyeye çıkarmasını istiyor. Ama tüm bu yaşananlar bilim insanlarının tavsiyelerinin ne kadar yanlış anlaşıldığını gösteriyor.
Aslında bu başlık ‘Erkekler Ne İster Kadınlar Ne Anlar? ‘İsimli bir filme ait. Fakat cümlenin öznesi değiştirildiği zaman günümüzde yaşananları anlatır bir hal alıyor. Hatta tam anlamıyla bizi anlatıyor.
Yaklaşık iki haftadır Corona virüsü ile mücadele veriyoruz. İzliyoruz, okuyoruz, dinliyoruz. Peki tüm bu faaliyetlerden ne anlıyoruz? Hepimizin konuyla ilgili bir fikri var. Hepimiz 14 kuralını da çok iyi biliyoruz. Eksik yanımız bilgi edinmede değil uygulamada sorun yaşıyoruz. Günlerdir konuşulan, slogan haline getirilen ‘evde kal ‘uyarıları herkes için farklı anlamlar taşıyor. Oysa ki tek bir anlamı var. Yalın, sade; evde kal.… Bu kadar!
Anlaşılmayan ne?
Dünya Sağlık Örgütünün Pandemi ilan ettiği bir virüsle birlikte gene yoğun, bol gezmeli bir hafta sonu geçirdik. Haber programları uzmanların tüm uyarılarına rağmen evde kalmayı reddeden, sahilde balık tutan, kırlarda piknik yapan, hatta meydanlarda halay çeken, masa kurup okey oynayan insanlar ile doluydu. Anlaşılmayan neydi?
Açık hava tavsiyeleri tamamen zevk ve sefaya çevrildi. Kısa yürüyüşler olarak anlatılmak istenenler mangal ve piknik olarak algılandı. Sahilde balık tutan kalabalıklar arkalarından geçen polis ekiplerinin sesli uyarılarını da dikkate almadılar. Çünkü onlar başka gezegenin insanıydı. Gezegen diyorum çünkü bu virüs şehir, ülke, kıta ayırt etmeden tüm dünyaya yayıldı. Kaçacak tek yer insanın olmadığı başka bir gezegen.
Durum böyle olunca yaşlı olarak kategorize ettiğimiz nüfusumuz için serbest dolaşım kısıtlaması getirildi. Herhalde yaşamın hiçbir evresinde insanların ilerleyen yaşı bu denli yüzlerine vurulmamıştır. Yaş almış nüfusumuzu korumak adına onlara ölüme yakın olduklarını söyleyip durduk. Gerçi bu söylem bile doğru anlaşılmadı. Tüm uyarılara rağmen onlarda soluğu park ve bahçelerde aldı. Salıncağa binen dedelere bile şahit olduk. Virüs sen nelere kadirsin!
Çoğunluk olarak Corona virüsü reddetmek çabasına girdik. Toplum kötü olanı hayatına sokmak istemedi. Yasak olan her şey genç, yaşlı dinlemeden insana cazip geldi. Uzmanların önlem niteliğinde olan ve hayati önem taşıyan tavsiyeleri toplumun her kesiminden farklı algılandı. Açık hava tavsiyelerinde piknik yapıldı, iyi beslenme tavsiyelerinde mangal yakıldı. Hatta yaş almış nüfusumuz aldıkları yaşı, yaşamış olduğu yılları kabul etmedi. Kendini genç gördü.
Ne olacak bu dünyanın hali?
Aslında söylenmek istenen oldukça anlaşılır. Uzmanlar içinde yaşadığımız şu günlerde sorumlu bir birey olarak herkesin kendi OHAL’ini ilan etmesini bekliyor. Toplumun hayatını tehdit eden virüse karşı önlemelerini en üst seviyeye çıkarmasını istiyor. Ama tüm bu yaşananlar bilim insanlarının tavsiyelerinin ne kadar yanlış anlaşıldığını gösteriyor.
Ne olacak peki bu dünyanın hali? Sinemalarda defalarca seyrettiğimiz senaryolar hayatımızın gerçeği oldu. Hastalıktan kaybettiğimiz onca insana böyle bir virüsten yaşama veda edecekleri söylenseydi, gülüp geçerlerdi herhalde. Senaryolar gerçek oldu. Oyuncular biz olduk. Figüran yok, herkes baş rol bu filmde.
Ama her filmin bir kahramanı vardır. Bu filmin kahramanı biz olalım. Yetkililere, bilim insanlarına kulak verelim. Söylenenleri anlayıp, tam olarak uygulayalım. Yaşama hakkımıza yasaklara uyarak sahip çıkalım. Hiçbir özgürlük yaşama özgürlüğümüzden üstün değildir. Özgürce yaşamak için evde kalalım...
Sağlıkla kalın.