Emir Can İğrek 'Felfena' ile 'gri' tondan bugünlere iz bırakıyor

Hayatın şifresi dengede yatıyor. Denge. Her konuda, her üretimde. Önce beyaz çıkar. Sonra siyah. Sonra bir bakarsın beyaz ve siyah iç içe geçmiş, ortaya gri diye bir renk çıkmış. Gri gerekli. Çünkü hiçbir kimse ne sadece beyaz ne de sadece siyah. Emir Can İğrek'in müziği de bana griyi hatırlatıyor. Her yeni şarkısında pop ve rock arasında kurduğu köprü bir dinleyici olarak beni heyecanlandırıyor. Birkaç kuşak pop müzik dinleyicisi de 40 yıllık rock'çı da; Y kuşağının son, Z kuşağının ilk temsilcisi de kendisinden bir şeyler bulabilir onun şarkılarında. 'Nalan', 'Memur', 'Zemin', 'Kor', 'Çiftetelli', 'Sapa'... Bütün bu şarkılarda muazzam bir renk var. Ton gri çünkü beyaza katılmış siyahlıkla birlikte sözler sivri, referanslar sağlam. Emir Can İğrek müzikal bazda sadece pop/rock arasında bir köprü kurmuyor aynı zamanda pop'un akılda kalıcılığını rock'ın "Benim bir derdim var" söylemiyle buluşturuyor. Yani şu devirde yapılması gereken sentezi en doğru şekilde yapmayı başarıyor.

'Felfena' dengeli ve gri

Emir Can İğrek, 'Çiftetelli' ve 'Memur' gibi bana göre 10 puanlık işlerinden sonra ana akımın daha çok hoşuna giden 'Kor'la niceliksel başarıyı da yakın zamanda tekrarladı. Emir Can İğrek bir yandan 'Memur', 'Çiftetelli' ya da 'Sapa' gibi daha butik, daha meraklısına hitap eden işleri karşımıza çıkartıyor, diğer yandan da 'Nalan'ın gölgesinde kalmayacak bir 'Kor' ya da 'Zemin' patlatıyor. Son şarkısı 'Felfena' da hiç 'fena' olmayan bir şarkı. İlk dinlemede dikkat çeken şarkı birkaç dinlemeden sonra da kendini daha çok sevdirmeyi başarıyor. 'Felfena'da öyle bir denge, öyle bir grilik yakalanmış ki şarkının 'Nalan' kısmı da 'Kor' kısmı da tamam. Yani bu şarkı Emir Can İğrek'in doğru yolda yürüdüğünün ispatı olan işlerden biri. Birbirinin tekrarı olan şarkılara beyazlık, 'sabahın köründe boğaz yakmalı' sözleriyle siyahlık katıyor bugünümüze. Dengeli ve gri. İğrek, beyaza siyahlık katıyor, 'gri' tondan bugünlere iz bırakıyor.

"Günlerden perşembe" demenin vakti geldi

'Felfena' iyi bir şarkı. Söz ve müzik yine İğrek'e ait. Aranje Yiğit Avcı imzalı. Şarkı özellikle elektrik gitar dokunuşuyla beraber oldukça cool bir çizgiye bürünmüş. 'Felfena'ya elektrik gitar çok yakışmış. Hafif sertlik 'Felfena'nın istediği bir tatmış ve doğru aranjeyle bu yakalanmış. Hatta bence 10-15 saniyelik bir elektro gitar solosu da bu şarkıya çok yakışırmış, eksik olan tek kısım bu. Evet, dinleyicide "Bir daha" isteği doğurması açısından şarkıların 2 buçuk dakikayı bile zor bulmaya başladığı bir dönemdeyiz ve ben bunun bir eksiklik değil 'çağa uygun, gerekli bir değişim' olduğunu düşünenlerdenim. Dijitalde dinlenme rakamlarını yüksek tutmanın yollarından biri şarkıların kısa sürmesi ve "Bir daha" dinlemek için tekrar tıklanılması. Emir Can İğrek 'Felfena'yı 'kararında' bırakmış, yanlış bir adım değil. Ama 'Felfena'da bir solo kısmı olsaymış işte o zaman şarkı çok daha büyürmüş, şarkıdaki ruh dinleyiciye daha da 'damar'dan etki edermiş. Bu hali biraz eksik kalmış. Söz konusu Emir Can İğrek olduğunda artık beklentiler de büyümeye başladı. 'Felfena' sınıfı geçiyor ama artık ondan daha büyük, daha iddialı, daha konsept işler de görmeliyiz. Mabel Matiz Türkçe müziğe bir 'Maya' kazandırdıysa Emir Can İğrek de pekâlâ bunu başarabilir. Neticede perşembenin gelişi çarşambadan belli. Emir Can İğrek bir süredir istikrarlı bir şekilde çarşambada. Artık "Günlerden perşembe" demenin vakti geldi...

twitter.com/mayksisman
instagram.com/mayksisman
youtube.com/mayksisman
can.sisman@milliyet.com.tr