Mor ve Ötesi 'Dünyaya Bedel' ile 'Forsa'nın rüzgârını devam ettiriyor

2000'li yıllardaki Türkçe rock'ın yükselişinde önemli bir pay sahibi olan Mor ve Ötesi, 3 yıl aradan sonra yayınladıkları yeni single'ları 'Forsa' ile büyük bir heyecan yaratmıştı. Bugüne kadar kaydettikleri işler arasında sözel olarak en sert sözlere sahip şarkılardan biri olan 'Forsa' grubu ve Türkçe rock'ı çok özleyenleri canevinden vurmayı başarmıştı. Yeni albümü müjdeleyen 'Forsa' dijitalde de sevildi, sadece 15 gün içinde 1 milyon dinlenme ve izlenme rakamlarına ulaştı. Daha da önemlisi sosyal medyada pek çok dinleyiciyi -hedeflediği gibi- harekete geçirmeyi başardı.

Kayıtsızlığımızı ve hassasiyetimizi gözden geçiriyoruz

Mor ve Ötesi, 'Forsa'nın dikkat çekiciliğinin üzerine arayı çok açmadan bu kez 'Dünyaya Bedel' ile karşımıza çıktı. 'Dünyaya Bedel' ilk dinlemede bir 'Forsa' etkisi yaratmasa da bir uzun yol şarkısı. 'Büyük Düşler'den ya da 'Masumiyetin Ziyan Olmaz'dan kopup gelmiş gibi bir şarkı. Huzurlu, dingin, hafif ürkek, biraz kırılgan ama özgüveni tam. Şarkı, aslında ilk dinlemede bile akılda kalsa da asıl gücünü birkaç dinlemeden sonra ortaya koyuyor. "Dünyaya bedel eşsiz ruhum dünyayı bilmek istemiyor" cümlesi o kadar güçlü ki kayıtsızlığımızı, hassasiyetimizi tekrar gözden geçiriyoruz bu cümleyle. Mor ve Ötesi bize gerçeğe çok yakın bir masal anlatıyor ve o masalın içinde bizi hapsediyor. Yani her zamanki gibi Mor ve Ötesi yoluna tam gaz devam ediyor.

'O gün'e hiç olmadığı kadar yakınız

İsveç'in Kent, Polonya'nın Myslovitz, İngiltere'nin Radiohead'i varsa bizim de aslanlar, kaplanlar ve envaiçeşit hayvan türleri gibi Mor ve Ötesi'miz var. Alternatif rock'ın bir mevsiminin olmadığını Mor ve Ötesi'nin üretimiyle bir kez daha anlıyoruz. Evet şu anda rock müzik 'trend' değil. Ama Mor ve Ötesi 'trend' olma takıntısını çoktan aşmış bir grup. Onları 20 yıl önce keşfeden nesil onlarla birlikte büyüdü ve büyüyor. Mor ve Ötesi'nin trap'te takılı kalan, vasatlığın doruk noktası TikTok'u hayatının merkezine koyan dinleyici kitlesine şu aşamada bir kapı ya da pencere açmasını dilemek büyük bir iyimserlik olur. Ama benim umudum var. Vasatlık kaybetmeye mahkum. Mor ve Ötesi'nin 'canlanma' zamanı asla tesadüf değil. Ortak bilince kavuştuğumuz müddetçe, Ece Temelkuran'ın 'Hepberaber' çağrısı karşılığını kısa/uzun vadede bulduğu sürece umut hep bizimle. Mor ve Ötesi, unutmak istediğimiz yılların acısını çıkartan bir coşkuyla bizleri el ele tutuşturacak. 'Forsa' ya da 'Dünyaya Bedel' bu vasatlık çağında önemli birer can simidi. Tarihin tekerrür ettiğini görüyorsak bence hiç olmadığı kadar yakınız 'o gün'e...

twitter.com/mayksisman
instagram.com/mayksisman
youtube.com/mayksisman
can.sisman@milliyet.com.tr