
Can Feda filmi hayalkırıklığı yarattı
Geniş hayran kitlesine sahip oyuncuları ve iyi bir yapım şirketi olmasına rağmen Can Feda, neden bu kadar az izlendi?
Burak Özçivit ve Kerem Bürsin’in başrolünü paylaştığı Can Feda filmi beklenen gişeyi göremedi ve ilk 3 günde sadece 110 bin 685 kişi tarafından izlendi. Beklenen rakam bu olmadığı için hayal kırıklığı büyük. Halbuki sağlam bir hayran kitlesi olan başrol oyuncularına ve güçlü bir yapım şirketi vardı Can Feda'nın. Buna rağmen, böylesine az sayıda izleyici çekebilmesinin sebebi ne olabilir sizce?
Bu yıl vizyona giren yapımlarda en çok komedi filmlerinin gişe yaptığını görüyoruz. Geçmiş yıllarda da Türk seyircisi, komedi filmlerine her zaman yoğun ilgi gösterdi. Kemal Sunal, Zeki Alasya-Metin Akpınar ve Şener Şen filmleri buna en güzel örnek. Her yaşta izleyicinin beğenisini kazanan Hababam Sınıfı klasiğini de unutmamak lazım.
Bu yıl ise beyazperde de Arif V 216, Aile Arasında ve Ailecek Şaşkınız gibi filmler, yine izleyicinin beğenisini kazandı. İzleyici televizyon ekranında göremediği mizahı sinemada doya doya seyretti.
Sinemada gülmek istiyoruz
Gülmeyi de ağlamayı da seven bir toplum olarak, son zamanlarda sinema tercihimizi gülmekten yana kullanıyoruz. Zaten televizyon dizilerinde yeterince dram yüklü konular işleniyor. Seyirci kendini rahatlatacak filmi sinemada yakalayınca komedi filmleri ipi göğüslüyor. Demek ki toplum ihtiyacı bu yönde...
Can Feda'nın beklenen gişeyi yakalayamamasının sebebi, seyircinin televizyon ekranlarında benzer formatta olan dizileri zaten seyrediyor olması. Her hafta seyrettiğin dizinin sinema versiyonu ilgi çekmiyor işte. Popülaritesi yüksek olan iki başrol oyunucusu da durumu kurtarmıyor. Yapılan her sinema filmi ya da televizyon dizisi bir risk taşır zaten. İzleyiciyi ne kadar yakalayacağını hesaplayabilmek büyük başarı. Can Feda’nın başına gelen gişe şoku bir komedi filmi olmasına rağmen Kayhan’nın da başına geldi, Kardeşim Benim'in de. Bu da, seyirci birbirinin tekrarı olmayan filmlere gülmek istiyor demek. Kayhan; Recep İvedik benzeri, Kardeşim Benim ise seri yapımı pek gerekmeyen bir filmdi. Bazen de zorlamamak lazım...
Sinema hem iş gücünün, hem de sermayenin yoğun olarak harcandığı bir sektör. Yapılan her işin, daha doğrusu hak eden her işin karşılığını alması önemli. Haliyle beklenen yakalanmayınca hayal kırıklığı yaşanıyor. Nabza göre şerbet vermenin önemi burada ortaya çıkıyor. İzleyicinin ihtiyacını görmek lazım. Televizyon ekranlarında işlenen dizi konuları, sinema formatında seyircinin ilgisini çekmiyor.