'Matrix' aslında bir trans hikâyesi mi?

İlk etapta örtüşmeyebilir

Bir yazar düşünün. Elmanın içindeki çekirdeklere dair bir öykü yazıyor. Ama sembollere başvuruyor. Elmanın kabuğu anne ve babayı simgelesin, çekirdek de çocukları. Başlıyor bir öykü anlatmaya bunun üzerinden. Biz de zannediyoruz ki bir elmayı tasvir ediyor. Halbuki yok, yazar aslında bir şeyler anlatma peşinde. Yani üreten insanın anlatmak istediği şey ya da çıkış noktası ile genelgeçer olarak algılanan şey her zaman ilk etapta örtüşmeyebiliyor.

"'Matrix' aslında bir trans hikâyesi"

İlk filmi 1999'da yayınlanan 'Matrix' serisi özellikle 2000'li yıllara damga vurmuştu. Ayıla bayıla izlemiştik filmleri. Serinin dördüncü filminin çekimleri Corona yüzünden 2022'ye ertelendi ama filme dair haberler peş peşe gelmeye devam ediyor. Serinin yönetmenleri Wachowski Kardeşler'den Lilly, filmin bir trans hikâyesi olarak tasarlandığını açıklamış. "Film vizyona girdiğinde iş dünyası buna hazır değildi" demiş. Ve açıklamayı şu zamanda yapmayı uygun gördüğünü söylemiş.

Belli ki farklı bir gözle izlememizi istiyorlar

Yönetmen, "Matrix tamamen dönüşüm arzusuyla ilgiliydi" demiş. Şaşırtıcı değil mi? 'Matrix'i üstü kapalı bir trans hikâyesi olarak yorumlamak eminim birçoğumuzun aklına gelmezdi. Ama bir o kadar da şaşırtıcı değil. Çünkü filmde bir dönüşüme yer veriliyor. Buna 'trans' denildiğinde sansasyonel bulunuyor. Halbuki değişim çok boyutlu bir şey. Filmin yönetmenleri Wachowski kardeşlerden Lana'nın 2000'li yılların sonlarında, Lilly'nin ise birkaç yıl önce yani Matrix'in ilk 3 filminden çok sonra cinsiyet değiştirip kadın olmaları ve 4'üncü film vizyona girmeden 'Matrix'in asıl meselesini anlatmaları enteresan ve önemli. Serinin dördüncüsünü daha farklı bir bakış açısıyla izlemememizi istiyor belli ki Wachowski Kardeşler...

twitter.com/mayksisman
instagram.com/mayksisman
youtube.com/mayksisman
can.sisman@milliyet.com.tr