Hiç futbol oynamadan 20 yıl futbolculuk yapan Kaiser'in hayatı film oluyor

Kaiser'in ismini birçoğunuz duymuşsunuzdur. Duymayanlar için biraz özetleyelim.

Her Brezilyalı çocukta olduğu gibi Kaiser de çocukluğunda deli gibi futbol oynayan, futbolu seven bir çocuk. Fakat ailesi Kaiser için işleri biraz zorlaştırmış.

Kaiser, futbolu severek oynayan bir çocukken, ailesi yoksul olduğu için Kaiser'i küçük yaştan itibaren futbolcu olması konusunda zorlayıp onu yoksulluktan kurtuluş fırsatı olarak görmüşler. Bu durum da Kaiser'de futbola karşı bir isteksizlik oluşmasına sebep olmuş fakat bir yandan da altyapıda oynamaya devam etmiş.

Anne ve babasını ergenlik döneminde kaybeden Kaiser, futbolcuların yaşadığı hayata imrendiği için futbolcu olmaya sıcak bakmaya başlamış. Fakat işi ilginçleştiren olay şu ki; bir futbolcu gibi yaşamak istemesine rağmen futbol oynamak istemiyormuş.

Tam da bu sebeple kendince yöntemler geliştirmiş. Mesela sezon başlamadan önceki antrenman dönemlerinde hep iyi çalışır ve hocalarının gözüne girer; maç dönemi gelince 'sakatlandım' ayağına yatarmış. Tabi bahsettiğimiz yıllar 1970'lerin başı. O dönemde futbolcu sakatlıklarını tespit etmek şimdiki kadar kolay olmuyor. Bu yüzden de takımlar futbolcuların sözlerine güvenmek zorunda kalıyor.

Kaiser bu sakatlık numarasını birçok kez yapmış ve tutmuş. Hocaları her seferinde sene başındaki iyi çalışmalarından ötürü ona kredi verip patlama yapacağını umdukları için onu takımda tutuyormuş. Bu nedenle de Kaiser gittiği takımlarda 6 ay-1 sene civarı kalabilmiş.

Ülkesi Brezilya'da, Meksika'da, Amerika'da ve Fransa'da olmak üzere birçok farklı takımda forma giymiş. Bu kadar rahat transfer yapabilme sebebi ise çok kolay bir şekilde çevre yapabilmesi ve bağlantı kurması.

Kaiser için yapılacak en doğru tanım 'fırlama'. Adet şeytan tüyü olan biri. Kendini insanlara kolayca sevdiren ve insanları eğlendiren biriymiş. Dönemin birçok ünlü futbolcusuyla iyi arkadaşlıklar kurarak onların oynadığı takıma veya onların verdiği referansla başka takımlara transfer olmuş. Tabi o zamanlar internet, televizyon gibi kitle iletişim araçları yaygın olmadığından iletişim başka şekilde işliyor.

Kaiser'e boşuna fırlama demedik. Örneklerle devam edelim. Transfer olduğu takımlardan birinin başkanı Kaiser'in sakatlıklarından ve bahanelerinden bıkarak teknik direktöre sonraki maçta kesinlikle onu oyuna almasını istediğini söylüyor. Maça yedek başlayan Kaiser, teknik direktörünün oyuna girmesi için onu çağırdığını görünce oyuna girmemek için tribündeki birkaç taraftarla kavgaya tutuşup kırmızı kart görüyor. Buna çok sinirlenen ve maç sonu Kaiser'e ateş püsküren başkana aynen şunu söylüyor: Seni 13 yaşında kaybettiğim babama çok benzetiyorum. Taraftarlar hemen arkamda sana küfredince dayanamadım

Başkan bunu duyunca Kaiser'e sarılıp sözleşmesini uzatıyor.

Kaiser'in yöntemlerinden bir diğeri de 'oyuncak cep telefonu'. O dönemde cep telefonu futbolcular için bile pahalı bir alet. Kaiser de oyuncak bir tane edinip yabancı kulüplerle görüşüyormuş gibi yapıp insanları kafalıyor. Sırf takımlar onu elinden kaçıracakmış gibi hissedip sözleşme uzatsınlar diye teknik direktörün önünde bağıra bağıra "ben kulübümde mutluyum size transfer olmak istemiyorum" gibisinden cep telefonu görüşmeleri yapıyor.

Kaiser'in o dönemde oynayan birçok takım arkadaşı da onun bu tip birçok olayına şahit olduklarını söylüyorlar. Kaiser'in müthiş eğlenceli, hoş sohbet ve arkadaş canlısı biri olduğunu ama futboldan pek anlamadığını da ekliyorlar. Zaten o yıllarda da takım içerisinde iyi bir ortama sahip olmak, iyi arkadaşlıklar kurabilmek takımda kalmak için yeterli bir sebepmiş. Kaiser de hep bunu kullanmış.

Şimdiler Brezilya'da bir spor salonu işleten bu ilginç ve düzenbaz kahramanımızın hayatı film oluyor. Filmin yönetmeni daha önce ünlü İngiliz kriket oyuncusu Kevin Pietersen'in biyografi filmini çeken, Football Manager belgeseli, FA Cup belgelesi ve televizyonlar için birçok spor programı yapan Louis Myles.

Film, Kaiser: Hiç Futbol Oynamamış En Büyük Futbolcu ismiyle vizyona girecek. IMDB sayfası bile hazır fakar tarih konusunda net bir şey henüz yok. Filmde Kaiser'i yine kendisi oynuyor. Bakalım bu ilginç hayat hikayesini ne zaman izleyeceğiz...