Geri Dön
Evcil hayvanları anlamak için birbirinden şahane 3 icat

Evcil hayvanları anlamak için birbirinden şahane 3 icat

Her evcil hayvan sahibi, küçük dostunun neler hissettiğini, nesneleri nasıl gördüğünü, neden yiyecekleri koklamayı bu kadar sevdiğini ve hatta konuşabilseydi neler söyleyeceğini merak eder. Onları biraz daha iyi anlayabilmek ve dünyayı gözlerinden görebilmek adına yapılan çalışmalar, hepimize empati çağrısı yapacak nitelikte.

EYLÜL AKTAN
EYLÜL AKTAN

1- Tweet atabilen tasma

2010 yılında Sony tarafından tasarlanan bu tasmalar, evcil hayvanınızın Twitter ile bağlantı kurmasını sağlıyor. Sony’nin 'cankurtaran' olarak görülen cihazı, kedilerin boynuna takılıyor ve onların faaliyetlerini kaydetmek için kamera, GPS ve Bluetooth teknolojisi kullanıyor. Bu cihaz, kediniz uyuyor mu, yemek mi yiyor, geziyor mu, anlamaya çalışıyor ve tüm eylemlerini Twitter yayın akışı üzerinden size bildiriyor. Örneğin, kedinizin yemek yediğini tespit ederse, “Bunun tadı çok güzel” diye bir tweet atabilir. Bunun yanı sıra tasmanın üzerindeki minik kamerası sayesinde ,anlık görüntüleri de paylaşabiliyor.

Haberin Devamı

Aslına bakarsanız, bebekler için kullanılan takip cihazlarının bir benzeri ve hatta çok daha gelişmiş bir hali diyebiliriz. Talihsiz kazalar sonucu canlarını yitiren dostlarımız için tasarlanan bu tasmalar, büyük önem taşıyor. Tasmanın cankurtaran olarak görülmesinin en önemli sebebi de aslında bu. Her anlarını görüntüleyebiliyor olması ve dolayısıyla olası bir tehlikeye karşı hemen müdahale edebilmenizi sağlaması. Bu da demek oluyor ki, işe gittiğinizde veya ufak bir seyahate çıktığınızda aklınız evcil hayvanınızda kalmayacak. Ayrıca her hareketi şapşallıklarla dolu dostunuzun eğlence dolu anlarına daha fazla tanık olabileceksiniz.

2- Dijital Kamera Pet’s Eye View

Milliyet

Bu kameralar, evcil hayvanınızın gözünden dünyayı görmenize olanak sağlıyor. Yaklaşık 40 dolar gibi bir fiyata piyasaya sürüldü ve büyük ilgi uyandırdı. Tasmalarının üzerine yerleştirilen bu cihaz, 1.5 veya 15 dakikada bir anlık fotoğraf ve 10 saniyelik video kaydedebiliyor. 40 fotoğraf ve 10 videoyu hafızasında barındırabilen pati kamerası, pet sahiplerinin en çok merak ettiği sorulara cevap oluyor.
Evcil hayvanınızın hangi renkleri görebildiğini, net mi yoksa bulanık mı gördüğünü ve daha nicesini izleyebilmenizi sağlıyor. Bence en güzel tarafı, sizi nasıl gördüğünü bilmek. Hepimiz bizi neye benzettiklerini merak ediyoruz. Aynı dünyayı paylaşmamıza rağmen onları anlayamaya çalışmaktan uzaklaştığımız olabiliyor. Bu gibi icatlar sayesinde en azından dostlarımızı anlama yoluna girebiliyoruz.

Haberin Devamı

3- Evcil hayvan bulucu robot

Milliyet


Bazılarımızın evcil hayvanları evden uzaklaşmaya bayılır. Bu durum pet sahiplerini korkutan ve çoğunlukla kayıp haberleriyle sonuçlanan üzücü bir sorun. Bu sorunun önüne geçebilmek için geliştirmiş robotlar, evcil hayvanınızın tasmasına yerleştiriliyor ve GPS teknolojisini kullanarak hayvanınızın yerini anlık tespit ediyor. Cep telefonunuzdan konumunu görebiliyor, robotlara 'güvenli alan' talimatı vererek, dostunuz bu alanların dışına çıktığında sinyallerle uyarı alabiliyorsunuz. Kaybolduğunu düşündüğünüz ve aramaya koyulduğunuz durumlarda ise, tıpkı sıcak-soğuk oyununa benzeyen bir sistemle, dostunuza yaklaştıkça yüksek sesli, uzaklaştıkça alçak sesli sinyaller duyarak yerini tespit edebiliyorsunuz. 400 adım kala, robot konuşmaya başlayarak, dilerseniz sesli olarak da sizi yönlendirebiliyor.

Haberin Devamı

Bu teknoloji sayesinde kaybolan ve bir daha haber alamadığımız dostlarımızın hikayelerini daha az dinleyeceğiz. Aynı zamanda onların iyiliği için daralttığımız yaşam alanlarını, kontrollü bir şekilde genişletebileceğiz. En güzel tarafı ise “Kaybolmadım, geziyordum” diyebilecekler :)

Tüm bu icatların faydaları saymakla bitmezken, onlardan almamız gereken mesaj, hayatın sadece bizler için kolaylaştırılması gereken bir şey olmadığı. Bu dünyayı bizlerle paylaşmalarına rağmen, yaşadıkları yer hakkında söz sahibi olamamaları, düzenimizden memnun oldukları anlamına gelmiyor. Bu bilinci kavrayarak, tıpkı bizler gibi diğer tüm canlıların da yaşam standartlarını yükselmeyi hak ettiğini özümsememiz gerek. Buradaki görevimiz, yalnızca onlara bu standartları sunmak değil, aynı zamanda paylaştığımız hayatın sorumluluklarını yerine getirmek olmalı. Bu sorumluluklar yeri geldiğinde köpeğimizi yürüyüşe çıkartmak, yeri geldiğinde de diğer hayvanlara zulüm edenlere karşı tepkisiz kalmamak! Unutmamalıyız ki yaşam, biraz da onlar sayesinde güzel! :)

Benzer İçerikler