Geri Dön
Şebnem Ferah'ın oyuncak piyanolu deprem paylaşımı bize ne öğretti?

Şebnem Ferah'ın oyuncak piyanolu deprem paylaşımı bize ne öğretti?

Elazığ depremi sonrasında tüm Türkiye aynı üzüntüyü yaşadık. Birçok isim yaşadığı hüznü sosyal medyadan duyurdu. Ancak ben en çok Şebnem Ferah'a Molatik oldum. Şebnem Ferah'ın oyuncak piyanolu deprem paylaşımı bize ne öğretti sizce?

Mayk Şişman
Mayk Şişman

"Annem ve babam bu oyuncağımı hep saklamışlar"

Şebnem Ferah, Elazığ depremi sonrası Instagram hesabından duygusal bir paylaşımda bulunmuş. Şunları söylemiş: "Fotoğraftaki 3-4 yaşlarımdan kalma, kırılmış bir oyuncak piyano. Küçücükken her bir tuşuna dokunduğumda kendime kocaman dünyalar yaratmayı öğrenmişim. Tabii sonradan bazı objeler sembolikleşebiliyor, annem ve babam bu oyuncağımı hep saklamışlar."

"Anlatmasına gerek yok, hissedebiliyorum"

Devamı daha da etkileyici: "48 yaşında koca bir kadın oldum, her yerde ve her şeysiz yaşayabileceğimi, daha doğrusu hayatta kalabileceğimi düşünürüm hep. Ama zaman-mekan anlayışım oldukça değişti... Pek çok şeyi birbirine eklediğimde düşünüyorum da artık yaralanmış biriyle karşılaştığımda fark edebiliyorum, hissedebiliyorum, hiçbir şey anlatmasına gerek yok..."

Değiştiremeyeceğimiz şeyleri kabullenmek

Şebnem Ferah'ın paylaşımında en çok dikkat çekimi çeken kısım elbette acıların anlaşılabilirliğiydi. Elazığ'da yaşanan deprem, sadece onu değil bizleri de 1999 Depremi'ne götürdü. "Anlayabiliyorum acıyı hiçbir kelime olmadan" diyebiliyor Ferah. Ve bizlere umudu aşılıyor bir oyuncak piyanoyla. Hem kendisi hayata devam edebilme gücünü alıyor bu oyuncak piyanodan, hem de hepimize "Ne olursa olsun yaşamaya devam!" desteği veriyor. Ferah gibi isimlerin acılarını bu kadar soğukkanlı ve olgunlukla yaşamaları bizler için rehber niteliğinde. Ferah'ın bu paylaşımı da bizlere değiştiremeyeceğimiz şeyleri kabullenme gücü vermesi bakımından 'hayat dersi' değerinde...

can.sisman@milliyet.com.tr

Benzer İçerikler