O film, bu film değil

17 Mart 2024

“Bu aralar, şarkılarından çok siyaset konuşuyor Ahmet Kaya. Bir söyleşi yapalım, bize de konuşsun” dedi kültür sanat dergisi Negatif’in genel yayın yönetmeni Duygu Asena. ‘90’ların ortaları. 1999’da Türkiye’nin utanç gecelerinden birinde Kürtçe şarkı söyleyip, klibini yapacağım dedi diye üzerine çatal bıçakların fırlatılıp, küfürlerin yağdığı MGD’nin ödül töreninden birkaç yıl önce. Söyleşiye ben talip oldum. 23-24 yaşlarındayım, artık nasıl bir cesaretse… Öğlene kadar liselerde matematik dersi verdiğim, öğleden sonraları gazetecilik yaptığım yıllar.

Levent’te bir evi vardı. Fotomuhabirle sözleşip söyleşi günü o eve gittim. 60’larındaki fotomuhabir, yarım saat geç geldi. Gelir gelmez de fotoğraf çekimi yapmak istedi. “Bölmesek” dedim. “Evim çok yakın, çekip gideyim ben” diye ısrar etti. Kaya girdi devreye “Söyleşiden sonra bahçeye çıkarız, orada çekersin” dedi. Tam

Yazının Devamı

Daha önceleri neredeydiniz Şeyda Hanım?

10 Mart 2024

Bundan  beş yıl önce kilo alma sürecine girdim. O yıl tam sekiz kilo eklendi bedenime. Hayatım boyunca hep bir-iki kilo fazlalık derdiyle (!) uğraştığım için bu sekiz kilo epey üzdü beni. Diyetisyenlere gitmeye, diyet listeleriyle yaşamaya başladım. Böyle bir süreçte insanı en çok zorlayan sizi yıllarca hep ideal kilonuzda görmeye alışık insanların verdiği tepkiler. İçlerinden birini özellikle unutamam. Bir yeni yıl davetinde, meslek büyüğüm bir kadın gazeteci yanıma yaklaştı, gözlerini belertip dehşet içinde “Ne bu hâlin?” diye sordu. “Sormayın sekiz kilo aldım” deyince ben “Yok şekerim, sekiz değil 18 kilo almış gibisin, seni yolda görsem tanımazdım” diyerek darbesini de esirgemedi. Ama gerçekten öngörülüymüş. O sekiz kilo fazla, yıllar içinde 18’e çıktı.

Mesele sadece zayıf olmak, bedenini beğenmek değil; işin bir de sağlık boyutu var. Yürürken nefes almada zorluk, çabuk yorulma, karaciğerde yağlanma, kolesterol. Gittiğim endokrinolog bir sürü testten

Yazının Devamı

Bu kalp seni unutur mu?

3 Mart 2024

Kalp. Hayat denen orkestranın maestrosu. Tüm orkestra üyeleri teker teker iflas etse de, hatta beyin ölmeye karar verse de, maestro işine devam eder. Onun batonu bıraktığı, tüm seslerin sustuğu âna ‘ölüm’ diyoruz. O âna kadar mucizevi bir performansla çalışır. Avucunuzu dakikada 70 defa açıp kapattığınızı düşünün. Sonra bu işlemi her gün 104 bin kez tekrarladığınızı. Bu rakamı 30’la çarptığınızı, sonucu 12’yle… Hatta biraz daha ileri gidin ortalama 70-80 yıllık insan ömrünün dakikalarını hesaplayın. İnsan aklının sınırlarını zorlayan bir matematik var burada. Tüm bu süreçte bize “Bu kalp seni unutur mu?” mesajını veriyor, sürekli kasılıp gevşeyerek vücuttaki tüm organlar için gerekli kanı pompalıyor.

Peki bu kadar kıymetli bir organa gereken önemi veriyor muyuz? Ya da şöyle sorayım: Bu önem nasıl verilir? Sorunun cevaplarını içeren şahane bir kitap çıktı geçtiğimiz hafta. A7 Kitap tarafından yayımlandı: “Kalbinize Bir Demet İyilik”. Yazarı Kardiyolog Dr.

Yazının Devamı

Andre Gide’e başlamak için…

25 Şubat 2024

Harçlıklarıyla kitap alan çocuklardandım. Lise ve üniversitede de en büyük harcama kalemim kitaplardı. Kitap fuarının Tepebaşı’nda olduğu yıllarda senetle kitap alan nesle mensubum. O senetler bitene kadar bana ait gibi gelmezdi kitaplar. Son taksitten sonra sahip olmanın keyfini sürerdim. İş hayatıyla birlikte kitap alımlarım arttı. Sanat gazeteciliğini seçip, edebiyat alanında uzmanlaşmaya karar verince, yayınevlerinden kitaplar gelmeye başladı. Her hafta 40-50 kitap, benim ayrıca satın aldıklarım derken yer sıkıntısı baş gösterdi. Çocukluğumun iki raflık kitaplığı, bir kitap odasına evrildi. Psikoloji kitapları bir süre sonra bağımsızlığını ilan edip salonda yeni bir kütüphaneye geçti. Kitaplar gelmeye devam ediyordu. Eve sadece bir bölümünü götürüp büyük çoğunluğunu gazetede dağıttığım, köy okullarına yolladığım hâlde yeni gelenleri koyacak yer bulamaz oldum. Ve sonunda on yıl kadar önce bir karar aldım. Asla vazgeçemeyeceklerimi ayırdım. Henüz okumadıklarımı da… Okuduğum kitapları içim ezilerek

Yazının Devamı

-de ve -ki sorununu Azem Hoca çözer

11 Şubat 2024

Üç hafta önce Kanal D’de ekrana gelmeye başlayan “İnci Taneleri” dizisi, her üç hafta da tüm kategorilerde birinci olarak reyting tablolarını değiştirdi. Aslında şaşılacak bir durum değil. Çünkü başrolde, Mükremin Çıtır karakterinden bugüne filmleriyle, tiyatro oyunlarıyla seyircinin kapısını, kalbini hep açık tuttuğu Yılmaz Erdoğan var. Onun canlandırdığı Azem Hoca karakterini mutlulukla buyur ettiler evlerine. Hazar Ergüçlü her ne kadar Dilber dansı ile sosyal medyada büyük yankı uyandırsa da yine seyircinin sevdiği oyunculardan, ona da ‘hoş geldin’ dedi tv izleyicisi. Dilber de girdi salona. Esasen dizinin oyuncu kadrosundaki pek çok isim tv seyircisinin yabancılık çekmediği, başarılı isimler olduğu için “İnci Taneleri” ekrandaki dizi yarışında daha ilk haftalarda ipi göğüsledi. Ama tek başına kastla olmadı bu. Bir de senaryo gerçeği var.

“İnci Taneleri”nin konusuyla başlayalım. Dizi, eşi ve iki çocuğuyla mutlu bir aile hayatı süren edebiyat öğretmeni Azem

Yazının Devamı

Türkiye’nin kültür ve turizm karnesi

4 Şubat 2024

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, geçtiğimiz çarşamba günü, AKM Tiyatro Salonu’nda 2023 yılı turizm verilerini değerlendirdi. 2024 öngörülerini basın mensuplarıyla paylaştı. Bakanın açıkladığı veriler gösteriyor ki, 2023 genel olarak turizm sektöründe rekorlara imza attığımız bir yıl oldu. 2022 yılında 51,4 milyon ziyaretçiyle pandemi öncesi rakamlar yakalanırken 2023 yılını 56,7 milyon ziyaretçiyle kapattık. Bu da yüzde 10’luk bir artışa denk geliyor. Ziyaretçi sayılarına göre en fazla turist aldığımız ülke Rusya. Onu Almanya ve İngiltere takip ediyor. 2023’te turistlerin geceleme sayılarına baktığımızda pandemi öncesi rakamlara dönmüş olduğumuzu görüyoruz.

Peki turist bir günde ne kadar harcama yapıyor? 2017’de 700 dolar, 2022’de 905 dolar, 2023’te ise 950 dolar. Toplam gelir 2022 yılında 46,5 milyar olarak kaydedilmiş. 2023 yılında ise 54,3 milyar dolar elde ederek bir turizm rekoru kırılmış. Bakan Ersoy, 2024 yılı gelir hedefinin 60 milyar dolar olduğunu söyledi. Bakan Ersoy, ABD’de

Yazının Devamı

Sandra, Samuel’i öldürdü mü, öldürmedi mi?

28 Ocak 2024

Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) üyelerinin oylarıyla seçilen 2023 yılında sinema salonlarında ve dijital platformlarda gösterilen en iyi uluslararası filmler, geçtiğimiz perşembe günü açıklandı. Vizyon filmleri içerisinde ilk sırayı Fransız yönetmen Justine Triet’nin geçen yıl Cannes Film Festivali’nde büyük ödül Altın Palmiye’yi kazanan ve şimdi de en iyi film dalında Oscar adayı olan “Bir Düşüşün Anatomisi” (Anatomie d’une chute) aldı. Eğer SİYAD jürisinde olsaydım benim oyum da bu filme olurdu. Zira geçen yıl izlediğim en iyi filmdi “Bir Düşüşün Anatomisi”. Nefes kesen bir mahkeme filmi. Psikolojik derinliği olan bir aile draması.  

Başarılı Alman yazar Sandra Voyter, Londra’da tanışıp evlendiği kocası Samuel’in isteğiyle, izole bir yaşamı kabul edip Fransa Alpleri’nde bir dağ evine taşınıyor. Oğulları görme engelli Daniel burada büyüyor. Bir gün Daniel, evin önünde babasının cesediyle karşılaşıyor. Tam da Samuel’in çalışma odasının altındaki

Yazının Devamı

Melek Celâl’in artık bir yüzü var!

21 Ocak 2024

Halide Edib, Şükûfe Nihal, Şair Nigâr, Leylâ Saz, Fatma Aliye, Nezihe Muhiddin, Mihri Müşfik, Celile Hikmet, Suat Derviş… Bu olağanüstü kadınları hepimiz biliriz. Tanzimat sonrası dönemin reformları sayesinde sosyal hayatta, edebiyat ve sanatta yerlerini almış, zamanla tarihe mal olmuş öncü kadınlardır onlar. Aynı kuşağa mensup Melek Celâl adını ise çoğumuz bilmiyorduk. Ne zaman ki 26 Aralık 2023’te Sakıp Sabancı Müzesi, “Unutulmuş Bir Cumhuriyet Kadını” isimli sergiyi açtı, işte o zaman bütün yönleriyle tanıma imkânı bulduk Melek Celâl’i. SSM müdürü Nazan Ölçer’in, sanat tarihine bir nevi yeni yıl hediyesiydi bu sergi. Güçlü, dirayetli bir kadın, tarihin derinliklerinde kaybolmuş bir başka güçlü, dirayetli kadına elini uzattı ve onu gün ışığına çıkardı. Ressam, heykeltıraş, sanat tarihçi ve yazar Melek Celâl’i…  

Oğluyla ilişkisi 

Melek, köklü bir ailenin kızı. Konak eğitiminden geçiyor. Eve gelen öğretmenlerden

Yazının Devamı