Hayatımızı kolaylaştıracak bir bakış açısı

27 Mayıs 2024

Çoğunlukla çevremizde olan biten birçok şeyi kendimizle ilişkilendirmeye meyilliyizdir. Sanki karşı tarafın tüm davranış şekilleri, verdiği tepkiler bizimle alakalıymış gibi düşünürüz. Bazen sinirleniriz bazen beklediğimiz davranış şeklini görmek için çabalarız. Bazen cezalandırır bazen de uzaklaşırız. Kendimizi açıkladıkça o daha iyi anlayacak sanırız. Bununla birlikte ilişkilerde sınırlarımız olmalı ve birbirimize karşılıklı saygıyla alan açmalıyız.

Burada anlatmak istediğim, daha çok romantik ilişkilerde kafamızdaki şablona uygun davranışlar umut ederiz. İhtiyacımız olan tepkileri versin diye bekleriz. Kişilerin davranışlarını “Bunu bana nasıl yapar?” ya da “Ben bir şeyler yaptım ondan böyle davranıyor” şeklinde yorumlayabiliriz. Üstelik ilişkinin başında tam da aradığımız şeyi bulmuş gibi hissetmişsek, tüm davranışları ve yapılanları kendimizle bağdaştırmamız daha da muhtemeldir. Çünkü ilişkinin başlangıcında bulunan özen ve dikkat, zamanla ilişki kendi içinde ilerledikçe ezberlenmiş, kalıplaşmış iletişime

Yazının Devamı

Negatif hissettiren durumları kolaylaştıran ipuçları

16 Mayıs 2024

Hayatımızın her anının pozitif geçmesini beklemek hem gerçekçi değildir hem de hayatın olağan akışına uygun değildir. Başımıza gelen her olaya karşı hissettiklerimiz, yaşadıklarımızın bizdeki etkisi bir sonraki duruma karşı bakış açımızın oluşmasına katkı olur. Geçmiş deneyimlerimizi referans alarak yeni seçimler yapabiliriz. Bununla birlikte belli bir ölçüde kaygılanmak, henüz başa gelmeyen bir şey için endişelenmek normaldir. Bu durum, bizim kontrolsüzce davranmamızın önüne geçer. Durumları belli bir filtreden geçirerek düşünür, kendimize ve bütüne katkı olacak seçimler yapabiliriz. Ancak negatif hisler gününüzü etkilemeye başlamışsa, düşünce sisteminiz aynı noktada takılmış, olası negatif sonuçları peş peşe sıralayıp kendinizi daha da negatif bir duruma sokmaya itiyorsa işte tam da burada derin bir nefes alıp akışa bakmak gerekir. Özellikle bu negatif hisler, ruh ve beden sağlığınıza da negatif etki ettiyse bir hekimden destek almaktan çekinmemelisiniz. Kişisel gelişim yolculuğu, iyi ve dengede olan

Yazının Devamı

'Daha önce bilseydin seçimin farklı olurdu' diyebileceğiniz şeyler

19 Nisan 2024

İnsan bazen tüm dünyayı kendi deneyimleri kadar sanıyor. Hâlbuki başkalarının deneyimlerinden de faydalanmak yolculuğumuzu nasıl da kolaylaştırır. Bu yazımda “Daha önce bilseydim farklı seçimler yapabilirdim” denebilecek bazı şeyleri yazmayı seçtim. Sizlerin seçimlerine, yaşamlarına pozitif katkı olması dileğimle...

Sınır koymayı öğrenmek

İlişkileri sürdürmek için daima kendimizden ödün vermemiz gerekmiyor. Kişisel alanımıza, ruhumuza, bedenimize saygı duyup insanların bizimle hangi mesafede kalması gerektiğini fark etmemiz gerekiyor. Daima uyumlu olmak, her yere uygun olmak aslında hiçbir yere ait olmamayı da gösteriyor olabilir. Gerçekten nerede, nasıl, kimle, kimlerle olmak istediğimize odaklanmalıyız.

Sözcüklerden çok tutum ve davranışlarla cevap vermek

Çoğunlukla bir sorunla karşılaştığımızda uzun uzun sorunu anlatıp bir daha olmaması için konuşmalar yapıyor olabiliriz. Ancak tutum ve davranışlarımızda bir değişiklik olmuyorsa biz daima sorunu idare edip hakkında konuşuyor oluruz. İdare edilen sorun ise bir süre sonra ritüel gibi

Yazının Devamı

Uyanış zamanı

22 Mart 2024

Doğa yavaş yavaş yeniden uyanıyor. Gökyüzünün rengi, kuşların sesleri, ağaçların, çiçeklerin tomurcuklanması, hepsi birden yeniden en güzel şekilde başlamayı hatırlatıyor. Sonbaharda dökülen yapraklar yeniden can bulmaya başlıyor. Ders çıkarmak isteyene, yoluna ışık bulmak isteyene ne çok fırsatlar veriyor doğa. Hayatımızda her ne olduysa şimdiye kadar oldu. Bir şekilde her durumda elimizden gelenin en iyisini yapmış olsak da ya da fırsatları kaçırmış olsak da hayat devam ediyor. Bizlere yeni olasılıklar oluşturmak için sürüp gidiyor. Olduğumuz yerde kalarak ilerleyemeyiz. Yaşama uyum sağlamak devamlılık için önemlidir.

Dönem dönem yaşadıklarımız hiç bitmeyecek acılarmış, hiç geçmeyecek duygularmış gibi gelse de geriye dönüp baktığımızda acı çoğunlukla ilk günkü gibi değildir ve ne kadar derin olursa olsun yara kabuk bağlar. Zaman belki unutturmaz fakat olanla yaşamayı öğretir insana.

Şimdi yeniden doğuşa şahitlik ediyor gözlerimiz. Etrafımızı saran renklere, yaşanan her şeye bir kez daha umutla bakıp

Yazının Devamı

Var gibi mi yok gibi mi?

6 Mart 2024

İnsan yaşamında öyle anlar gelir ki var olanın yokluğu ve yok olanın varlığı hissedilir. Bu anlar sıklıkla deneyimlenen durumlar değildir. Keskin bir şekilde sizi etkileyen, yaşarken değiştiren, yaşamınıza yeniden yön veren, “öncesi” ve “sonrası” diye ayırım yaptığınız olaylar vardır. Böyle anların belki de en iyi yanlarından biri, çevrenizdeki kişilerin yerlerini kontrol etmenizi sağlamasıdır. Yerlerini kontrol edersiniz çünkü acaba koyduğunuz yer doğru mudur? Olması gereken yerde ve sınırda mıdır? Empati yeteneği yüksek olan tez canlı biriyseniz yıllar boyunca çevrenizdekilerin en ufak sorunlarını bile günlerce, gecelerce dinlemiş, çözmeye çalışmış, anlattıklarına hep karşı taraf açısından bakmışsınızdır. Ya da dingin, sakin bir yapınız varsa onları dinlemiş, sükûnetinizle, şefkatinizle sarmışsınızdır.

Eğer kimsenin iyiliğini gütmemiş, önemli saydıkları konuları kendiniz için önemli ve değerli saymamışsanız onlar sizin derin bağlar kurduğunuz kişiler olmayabilir. İlişkilerinize emek vermemiş ve özen göstermemişseniz bunu

Yazının Devamı

Bazen siz değil, frekansınız değişir

22 Şubat 2024

Yaşam büyülü bir yolculuktur. Bazen takılı kaldığımız, bazen akıp gittiğimiz, bazen akışa yön verdiğimiz bazen de akışa yön veriyorum derken kendimizi akıntıya bıraktığımız bir yolculuk... Sadece baktığımız, gördüğümüz ve anladığımız kadar büyülü bulabileceğimiz bir yolculuk...

Çoğunlukla değişimin seçim ya da gereklilik sonucu olduğunu düşünürüz. Fakat bazen kişi değişmese de frekansı değişir. Bu konuya içeriden baktığımızda süreci fark etmemiz zordur. “Sende bir değişiklik mi var?” sorusuna “Hayır, aynıyım” diyerek karşı tarafı değişmediğimize ikna etmeye çalışırız. Bunun için dışarıdan bir gözlem ve örnekle devam edersek daha verimli olabilir. Aylardır, yıllardır tanıdığınız bir kişi size bir anda sanki başkalaşmış gibi gelebilir. Sanki daha soğuk gibi, sanki dargın, bir şeylere kızmış gibi gelebilir. Böyle bir durumda kuvvetle muhtemel ilk yapacağınız şey, önce kendinizi suçlamak ve “Acaba ne yaptım da böyle oldu?” demek, sonrasında da onu suçlamak ve “Niye böylesin?

Yazının Devamı

Neden zayıf yönlerimizi güçlendirmeliyiz?

4 Şubat 2024

Kişisel gelişim ve farkındalık konularının belki de en önemlilerinden biri zayıf yönlerimizi geliştirmektir. Çünkü gerek iş hayatımızda gerek özel hayatımızda zayıf olduğumuz alanlar potansiyelimizin altında kalmamıza neden olabilir. Yaşamımızı daha doğru stratejilerle yönetebilmemiz için zayıf yanlarımızın güçlenmesi kıymetlidir.

Zayıf yönlerimizin neler olduğunu fark etmek, kendimizi tanımak ve bakış açımızı geliştirmek açısından da bize destek olur. Zayıf yanlarımızı belirledikçe dışarıdan manipüle edilme oranımız giderek azalacak, öz güvenimiz daha da artacaktır. Böyle olunca kararlar alırken kendimizi daha emin hissederiz. Risk kapasitemizi fark eder, ona uygun adımlar atarız. Bazen konfor alanımızdan çıkmamak da fırsatları kaçırmamıza neden olur ya da aceleyle verilmiş karalar sonradan pişmanlık yaratabilir. Hayat boyu zaaflarımız ve zayıf yönlerimiz olacaktır. Tüm zayıflıklardan kurtulmayı ve güçlenmeyi düşünmek hem gerçekçi olmaz hem de sürdürülebilir değildir. Şimdi zayıf yanlarımızı fark etmemize

Yazının Devamı

Hayata farklı açıdan bakmanıza katkı sunacak bazı farkındalıklar

13 Ocak 2024

Sevgi alışverişi yapmayın

Kendinizi sevdirmek ya da bir ortamda kabul ettirmek için olmadığınız biri gibi davranmanıza gerek yok. Sevmek isteyen herkes, sizde sevecek bir şeyler bulacaktır. Sevmek istemeyen için ise ağzınızla tuttuğunuz kuşun kanadı sorun olacaktır. Sevgi dilencisi olmak sizi daha da küçültür. Bir süre sonra sevgi beklediğiniz kişilerin, halinize üzüldükleri için sizinle görüştüklerini fark edebilirsiniz.

Kanıta ihtiyacınız yok

Söylediğiniz herhangi bir şeyi ya da başınıza gelen herhangi bir olayı ispat etmeniz, delil toplamanız gerekmez. Size inanmak isteyen kişiler zaten inanırken inanmak istemeyenler gerçeği en somut haliyle dahi gösterseniz “Öyle diyorsun ama ben yine de pek ikna olmadım” diyebilirler. Siz kendinizi kanıtlamaya çalıştıkça onlar kendilerinde sorgulama hakkını bulurlar. Bu durum, bir yarayı kaşımak gibi gitgide kısır döngüye girer ve derinleşir.

Dürüst olalım, herkesin sevmediği kişiler var

“Herkesi çok seviyorum” ya da “Herkesle iyi geçinmeliyim” şeklinde bir

Yazının Devamı