Sanat eserleri ne sebeple olursa olsun yok edilmemeli
Çok ünlü yazarların, sanatçıların hayatlarına şöyle bir göz attığımızda benim en çok dikkatimi çeken yaktıkları eserler. Yakılan eserlere karşı olağanüstü bir acı hissediyorum. Mesela çok ünlü bir yazar, son kitabını büyük bir iştahla yazmaya başlıyor sonra yarım bırakıyor daha sonra da imha ediyor. Hep böyle olmak zorunda mı?
Kameralar da çekti
Rusya'nın başkenti Moskova'daki Nikola Lenivets sanat parkında gerçekten de fantastikler ötesi bir yakma hikayesi geçtiğimiz günlerde sosyal medyaya yansıdı.
17 Şubat'ta toplanan bir grup, Rus sanatçı Nikolay Polissky'nin ağaç dallarından oluşturduğu 30 metre yükseklikteki katedral görünümlü eserin ateşe verilmesini kameralara çeke çeke izledi.
Amaç, Maslenitsa adlı Slav bayramını kutlamak olsa da konuyu hiç bilmeyen sosyal medya kullanıcıları, özellikle de söz konusu katedral görünümlü bir eserin yakılması olduğu için, Hristiyanlar, daha doğrusu Slav kültürünü bilmeyen Hristiyanlar tepki gösterdi olaya.
Sonradan konu anlaşılsa da ortalık kısa bir süreliğine karıştı.
O zaman üretmesinler
Ben işin yakma kısmına daha çok takıldım açıkçası.
Her ne sebeple olursa olsun yapılan, oluşturulan hiçbir eserin imha edilmemesi gerektiğini düşünüyorum.
"Günün birinde imha edilmesi için üretildi" diyecekseniz sizinle çok işimiz var, aynı yönlerden bakmıyoruz hayata.
O zaman hiç üretilmesin!
Bir sürü ressam, şahane tablolarını oluşturmadan önce binlerce eskiz çalışıyor.
Sadece ufak bir çizgi çizebilmek için bile en az 100 kez prova ediyor, kalemini, parmağını, elini, fırçasını alıştırıyor.
Devir tüketme çağı olabilir ama söz konusu sanat olduğunda imhaların -tekrar söylüyorum zararlı ya da zararsız her ne sebeple olursa olsun- bilinçaltımıza çok da doğru mesaj verdiğini düşünmüyorum.
Konuyu hiç bilmeyenler "Bir sanat eseri yakılabilir" gibi son derece yanlış mesajlar alacak ve bu şekilde yemek yiyecek, bu şekilde sevgilisine sarılacak, bu şekilde çocuk sahibi olacak ve gelecek nesillere bilgi aktaracak.
Bilinçaltı kirliliği
Dilinde "Sanat yakılabilen bir şeydir" demese bile bilinçaltındaki kirliliklerden ötürü sanatın günün birinde yakılabilir bir şey olabilmesini bile savunabilecek.
Ne gerek var bunlara?
Koskoca Slav festivalinin ruhuna aykırı bir şey söylemiyorum ama herhangi bir odundan yapılma bir şeyin yakılması kafiyken oturup da ağaç dallarındankatedral görünümlü gerek dini gerek kültürel bir öğeyi önce yapıp sonra yakmak...
Pek olmuyor bana sorarsanız.
twitter.com/mayksisman
instagram.com/mayksisman
youtube.com/mayksisman
can.sisman@milliyet.com.tr
