Beren Saat'in doğum günü mesajı neden çok konuşuldu?

Sosyal medyadaki paylaşımlarıyla birçok kişinin kafasını karıştırsa da, Beren Saat’in kelimelerle oynamasını, duygularını ve düşüncelerini kalıplaşmış cümlelerden çok kendine has, derinliği olan kelimelerle kaleme döküş şeklini çok seviyorum.

'Beceremediğimiz evlilik olsun'

Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda aslında birkaç cümleyle evliliğindeki çalkantıları özetledi Saat ve durumu aştıklarını da. “Ne çok uçtuk konduk, dağıldık toparlandık, nefesimiz bitene kadar güldük hıçkırarak ağladık, idol olduk hain olduk, bu sefer tamam dedikçe kopamaz olduk, sevgili olduk, oyun arkadaşı olduk, eş olduk, zor günlerde yoldaş olduk, birbirimize muse olduk, tam ilişkimizin tüm evreleri yaşandı bitti derken müzikle birlik olduk. Karantina günlerinden sana yeniden hayran olarak çıkıyorum; her şarkıma kattığın her fikir, çaldığın her nota sonsuzluğa taşır harmonimizi, beceremediğimiz evlilik olsun…”

Tabii paylaşım sonrasında Saat’in mutluluğuna ortak olanlar kadar sözlerini eleştirenler de oldu. Anlaşılmaz bulan, ne demek istediğini asla anlamayan, kafasının karışık olduğunu söyleyenler ve nicesi... Aslında anlatmak istediği o kadar net ki; tüm çıkmazlara, olumsuzluklara, kırgınlıklara rağmen birbirleriyle aralarındaki o sıkı bağa vurgu yaptığını düşünüyorum sözleriyle... Zira cümlesinin sonundaki ‘beceremediğimiz evlilik olsun’ da her şeyi anlatıyor. Evlilikler zaten biraz da böyle değil midir? Yıllardır kutsal sayılan evlilik mefhumundan çok aradaki bağ, yaşanmışlıklar, paylaşımlar, birlikte nelere göğüs gerdiğin, engebelere inişlere çıkışlara rağmen ne şekilde mücadele verdiğin, bazen çocuk olduğun, yanındayken hissettiğin huzur belki, her şeye rağmen o aşkı beslemek, büyütmek değil midir aslında ‘kutsal’ olan? Ancak bu kadar güzel ve etkili anlatılabilirdi duyguları Beren Saat’in. ‘Her şeye rağmen’ demek istiyor aslında sözlerinde. Vazgeçmemek biraz da...

"Birbirimize ‘muse’ olduk"

Yayınladığı doğum günü mesajındaki İngilizce bir sözcük ve Türkçe karşılığı ‘ilham perisi’ olan ‘muse’ kelimesiydi aslında en çok tartışma konusu olan. ‘Neden illâ İngilizce’ sorularının ardı arkası kesilmedi. Bilinçli ve düşünerek, üzerinde çalışılan yazı olmadığını düşündüğüm gibi, son derece samimi ve içten yazılmış, duygularının şahane anlatıldığı bir yazıda da ‘muse’ kelimesine takılmanın yersiz olduğu düşüncesindeyim. Her yazdığına bir mana yüklemek, altında yatan sebepleri tartışmak falan çok çiğ kalmıyor mu?

Israrla magazin sayfalarına sözleriyle malzeme verdiğini düşünenlerin de fikirlerine saygı duymakla beraber, Beren Saat’in böyle bir amaç gütmeyeceği ve hiç ihtiyacının olmadığı kanaatindeyim. Hoş tek bir kelime de yazsa zaten magazin sayfalarında yer almayacak mı? Ünlü olması bile başlı başına zaten magazin figürü olması için yeterli sebep. Bu yüzden ayrıca bir çaba sarfetmesine gerek yok ki.

Hayata, olaylara, durumlara herkes gibi bakmıyor Beren Saat. Alışılmışın dışında farklı yaşıyor, ince bir ruha sahip, hissediyor, kaleme döküyor. Onu da zaten benzerlerinden farklı kılan da bu değil mi?

Yeni bir şarkı mı geliyor?

Her şarkıma kattığın fikir, çaldığın her nota sonsuzluğa taşır harmonimizi sözleriyle de Beren’in sözlerini yazdığı ve Kenan Doğulu’nun notaya döktüğü yeni bir şarkı ya da şarkılar mı geliyor düşüncesi de heyecanlandırmadı değil. Bu güzel ikiliden şahane sözler ve besteler çıkacağından şüphem yok. İkisi de kendi kulvarlarında son derece başarılı isimler. Bakalım ileriki günlerde sürprizlerle karşılaşabiliriz. Bekleyelim, görelim...