Uyurken evine yıldırım düşen adam o psikolojiden kurtulabilir mi?
Yağmurlu havaları seven ve huzur verici olduğunu düşünen çok fazla insan var. Haksız da değiller çünkü yağmur ve hafif kapalı hava gerçekten de sakinleştirici, romantik bir etkiye sahip. Fakat işin bir de doğal afet tarafı var.
Çanakkale'ye bağlı Çataltepe köyünde meydana gelen ilginç bir olay hepimizi sorgulamaya itti. "Ya bizim başımıza gelseydi?" demeden geçmek zor.
Köydeki evinde uyuduğu sırada evine yıldırım düşen Murat Özmen, ağır şekilde yaralandı. Vücudunda ciddi yanıklar ve yaralar oluşan şanssız adama ilk müdahale 112 Acil ekipleri tarafından yapıldı ve hastaneye kaldırıldı.
"Evinde uyumak" dünyanın en olağan işi. Herkes evinde uyurken kendini güvende hisseder. Bilhassa yağmurlu havaları sevenler için soğuk havalarda uyuyor olmak ayrı bir keyif haline gelir. Fakat böyle bir talihsizliği yaşadıktan sonra bu olayın psikolojisinden nasıl kurtulunur ki?
Yağmurlu ve gök gürültülü havalardan ölümüne korkar hale gelmez mi insan? Şimşek çaktığında ödü kopan, uyuyamayan birine dönüşmesi normal değil mi?
Yıldırımın neden Murat Özmen'in evine düştüğü bilinmiyor. Fakat bundan sonra nerede yaşarsa yaşasın evinin çatısına bir paratoner (yıldırımsavar) yaptırması hem psikolojisi hem de güvenliği açısından en doğrusu olacak.
Peki yıldırımdan nasıl korunabiliriz?
Evlerin ve binaların çatılarına paratoner denilen ve elektriği toprağa ileten aletler kullanılabilir.
Yıldırım düşme tehlikesi olan havalarda üstü kapalı bir yere sığınılabilir.
Yıldırım düşme tehlikesi varsa ağaçlardan, elektrik direklerinden, sivri yerlerden, su birikintilerinden uzak durulmalı, şemsiye ve sivri-metal eşyalar taşınmamalıdır.
Bu tip havalarda en güvenli yerler otomobiller ve binalardır.
