Moda
Sağlık
Foto Galeri
Yazarlar

AÇ BESMELEYLE İÇ SUYU HAN AHMED’E EYLE DUA

İçinden deniz geçen şehri kabuğundan çıkarıp 400 yıl sürecek bir su uygarlığı başkentine dönüştüren Fatih’i izleyen padişahlar da çeşme yaptırmak konusunda ondan geri durmadı.

|

Osmanlı Dönemi’nde inşa edilen ve hâlâ ayakta kalan İstanbul Çeşmeleri arasından, mimari güzellikleri kadar üzerlerindeki kitabelerle de dikkat çeken beş tanesi öne çıkıyor




1- Sultanahmet Çeşmesi (III. Ahmet Çeşmesi)
13.995 Evliya Çelebi Seyahatname’sine göre İstanbul’daki çeşme sayısı
Topkapı Sarayı’nın giriş kapısıyla Ayasofya arasında III. Ahmet tarafından inşa ettirilen çeşme. Türk rokoko tarzının en güzel örneklerinden olan çeşmenin yapım tarihi 1729. Çeşmenin planını bizzat III. Ahmet’in çizdiği, baş mimar Mehmet Ağa’nın bu planı uyguladığı söylenir. Yalnız Lale Devri sanatının değil, bütün Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerinden biri olan bu sebilli çeşme, klasik dönemin mütevazı çizgilerinden sıyrılmış, hatların zarafetiyle emsalleri arasında sivrilir. Binanın dört cephesindeki taş ve bronz işçiliği, tahta saçaklarının süsleri dikkat çeker. Çeşme üzerinde “Aç besmeleyle iç suyu Han Ahmed’e eyle dua” şeklindeki meşhur tarihi mısra yer alır.



2- Üsküdar III. Ahmed Çeşmesi
Üsküdar Meydanı’nda iskelenin karşısında bulunan Sultan III. Ahmet Çeşmesi, 1728 yılında Boğaz’dan gelip geçen yolcuların susuzluğunu gidermesi için deniz kenarına inşa edilmiş, bugünkü yerine meydan düzenleme çalışmaları sırasında taşınmış. Ahşap çatılı ve som mermerden olan çeşmenin, III. Ahmet ve Sadrazam Nevşehirli Damat İbrahim Paşa’nın birlikte hazırladıkları kitabesi; III. Ahmet’in celi sülüsüyle (yazı stili) yazılmış, çeşmenin üzerindeki beyitler dönemin ünlü şairlerinden Nedim, Şakir ve Rahmi tarafından kaleme alınmıştı. Cephe tasarımında vazoda lale, gül ve krizantem figürleri kullanılan çeşmede çokgen gövde, belli bir yükseklikten sonra kare prizmaya dönüşür. İlber Ortaylı ‘İstanbul’dan Sayfalar’ isimli kitabında bu çeşme için “Avrupa saraylarının bahçelerindeki köşkleri andırdığı görülen sebil, süslü cephesi ve korinth başlıklı sütunlarıyla, İstanbul barok’unun çekici bir örneğidir” diyor.



3- Tophane Çeşmesi
Sultan I. Mahmut tarafından 1732 yılında yaptırılmış meydan çeşmesi, İstanbul’un üçüncü büyük ve en yüksek duvarlı çeşmesidir. I. Mahmud Han Çeşmesi adıyla da bilinir. Tophane Meydanı’nın ortasına inşa edilen yapı zamanla kıyının doldurulmasıyla denizden uzakta kaldı. 1700-1740 yılları arasında meydanların ortasına geniş saçaklı, anıtsal meydan çeşmeleri yapıldı. Böylece çeşme yapımında klasik Osmanlı üslubundan Batı üslubuna geçiş yaşanmış oldu. Tophane Çeşmesi de bu geçiş döneminin eseri. Çeşmenin dört tarafı da aynı. Çeşmenin açılışıyla Taksim Suyu Sistemi faaliyete girmiş ve padişah Taksim’den suyu kendi eliyle salıvermiş. Tophane Çeşmesi, yapıldığı dönemden itibaren iki defa büyük kapsamlı onarım görmüştür. Mimar Mehmet Ağa’nın eseri olan çeşmenin vazo içine işlenmiş çiçek demetlerinden oluşan natüralist motifleri, farklı çizgilere sahip natürmort kurgular taşır.




4- Alman Çeşmesi
Sultanahmet Meydanı’nda, Sultan I. Ahmed Türbesi’nin karşısında yer alır. Türkiye’ye üç kez gelen Alman İmparatoru II. Wilhelm’in 1898’de İstanbul’a ikinci kez gelişinin anısına ithaf edilmişti. İlk gelişinde 1889 Osmanlı ordusuna Alman tüfeklerinin satışını sağlayan II. Wilhelm, ikinci İstanbul ziyaretinde İstanbul-Bağdat Demiryolu’nun Alman firmalarına verilmesi vaadini almıştı. Bu ziyaretin anısına Alman hükümeti tarafından Almanya’da hazırlanan çeşmenin açılışı 1901 yılında yapıldı. Neorönesans tarzda sekizgen plan üzerine kubbeli olarak inşa edilen çeşme, ne heykelli Avrupa çeşmelerine ne de Osmanlı meydan çeşmelerine benzer. Yüksek bir taban üzerine oturtulmuş, yeşil renkli somaki taşından sekiz kolon üzerine oturtulan kubbenin içi mozaiklerle kaplıdır. Sütunları birbirine bağlayan kemerlerin üzerindeki pandiflerde birer madalyon bulunur. Bu madalyonlara II. Amdülhamid tuğrası ve II. Wilhelm’in insiyalleri işlenmiştir. Çeşmenin tunç kitabesinde Almanca “Alman Kaiser’i Wilhelm II 1898 yılı sonbaharında Osmanlıların hükümdarı Haşmetli Abdülhamid II nezdinde ziyaretinin şükran hatırası olarak bu çeşmeyi yaptırdı” yazmaktadır. Çeşmede bir de Osmanlıca kitabe vardır.




5- Esma Sultan Çeşmesi
Osmanlı’nın son döneminde II.Ahmet, I.Abdülhamit ve Abdülaziz’in kızları olmak üzere üç tane Esma Sultan vardır. Bu çeşme Sultan III’ncü Ahmet’in kızı Esma Sultan tarafından, 1781 yılında Kadırga Meydanı’nda yaptırılmıştır. Dört cephede mermer tekneli çeşmelere sahiptir ve çatısında yer alan namazgâha yan cephedeki mermer merdivenden çıkılmaktadır. Bezemeli niş köşeliklerinin üzerinde, dikdörtgen pano içinde hattat Mehmet Şevki Efendi tarafından yazılan altı beyitlik kitabe yer alır. Bu kitabe çeşmenin inşa tarihini vermektedir.

Kitabe çeşmenin künyesidir Yaptıranın kimliği, açıkça ya da harf oyunlarıyla, yapım yılı, bir mesaj, bir dua, bazen vakıf şartları ve onlara uymayacak olanlara beddua, bir şiir, şairin kimliği, sonraki dönemlerde hat sanatının en güzel örneklerini taşıyan taş ya da mermer levhadır.

MEKANI TANIMLAR
Çeşmenin en önemli işlevi su vermekse de özellikle İstanbul’da çok boyutlu başka işlevleri de var. Şehir planlamadaki rolü bunların başında gelir. Cengiz Bektaş bu olguyu “Mekanı toplama ve tanımlama” diye anlatır. Semavi Eyice trafiği de yönlendiren çeşmelerin yangın söndürme özelliği olduğunu da ekler.

BAYRAMLIK GİYMİŞ GİBİ
1942’de konuk profesör olarak İstanbul’a gelen Alman mimar W. Schütte, İstanbul çeşmeleri için “Bayramlık elbiselerdeki pırlantalara benzeyen dört köşe kutular” benzetmesini yapmış, sonradan “Onarıyoruz” derken bezemeleri silinen çeşmeler için “Bunlar aptal kutularına döndü” demişti. Avniye Tansuğ / Çeşmeler - İstanbul Ansiklopedisi- NTV yayınları

© Copyright 2024

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.