Açıkhavaya yıldız yağacak

Efendim şükür kavuşturana. Ayağımın tozu ile geldik, daldık hemen İstanbul sokaklarına. Valla gittiğimden beri öyle pek değişiklik olmamış. Hatta kışlık bazı restoran ve barlar sanırım havaların da etkisiyle eski havalarını kaybetmişler. Çoğu işletmeci de sıkıntı içinde. E, kısmetse bir iki hafta sonra yazlıklar faaliyete geçecek. Neyse biraz iş, biraz da sohbet için şöyle Nişantaşı tarafına uzandım. Aslında Park Şamdanın patronları sevgili Ersoy Çetin ve Emre Ergani ile randevum vardı. Öğle yemeğinde buluştuk. Park Şamdan eski günlerine dönmüş. Salon ve bahçe tıklım tıklımdı. Canım pek fazla bir şey yemek istemedi. Ama şefin önerisi üzerine zeytinyağlı bakla ve enginar aldım önce. Ardından da Emre "Günlük çipura var" deyince birer balık yedik. Ben tatlı faslını es geçeyim istedim ama sağolsun Şef Halil Seçkin hemen "Siz bademli keşkül seversiniz" deyip önüme koyunca dayanamayıp yedim tabii. Ben yıllardır Park Şamdanın mönüsüne hayranım. Öyle fazla tıklım tıklım değil. Az, öz. Burada genelde krema ve köri soslu eskolop, erişte üzerine cızbız köfteye bayılırım. O gün Emre Park Şamdan ile ilgili kışlık projelerinden sözetti. Bahçeyi büyütüp cafe-bistro-bar olarak 2005de açacaklar. Buranın mutfak mönüsü light yiyeceklerden oluşacak. Saat 10.00da açılıp 24.00e kadar devam edecek. Tam 23 yıllık Park Şamdanda sizin anlayacağınız gelecek kış hayli hareketli günler yaşanacak. Park Şamdan telefon: (0212) 225 07 10. Anadolu Yakasına bir süredir geçmemiştim. En son Kozyatağında Ellese ve Billabong firmalarının outlet ve showroomuna uğramıştım. Dönüşte de bir iki kapı yapmıştım. O arada benim sevgili arkadaşım Bircan Usallı Sılan, basın ve halkla ilişkilerini yürüttüğü Kazan Brasserieye beni davet etmişti. Hatırı kırılmasın diye şöyle bir uğradım. Dünya mutfaklarının seçkin lezzetlerini mönüsünde bulunduran Kazan Brasserie, lezzet düşkünleri için hoş bir yer. Bu arada Bircan buranın çentik kebabı, mürdüm soslu bonfile, zengin tavuk mönüsünün yanı sıra vejetaryenler için de çok seçeneklerin olduğunu söyledi. Kazan Brasserie telefon: (0216) 368 60 26. Caddebostanda Kazan Brasserie Esentepede Carettaya ilk gittiğim günü hatırlıyorum. Buranın halkla ilişkilerini yapan sevgili Şule vardı. Sevgili Hale Diclelinin kardeşi. Şu an rahmetli oldu. O nedenle içim biraz buruktu otururken. Esentepede üç yılda büyük aşama kaydeden ve özellikle de öğle yemeklerinde tıklım tıklım dolan Carettayı benim doktorum, güzel insan Profesör Muzaffer Bayhan eşi ve oğlu için açmıştı. O öğle Bayhan ile benim arzum doğrultusunda Carettada buluştuk. Bir süredir artan boyun ağrılarım nedeniyle yine kendilerine sığındım da. Hayli kalabalık ve çok şık insanlarla doluydu Caretta. Esentepede bahçe içerisindeki üç katlı villasında, şehrin tam merkezinde sıcak ve nezih ortamında özellikle yemekli iş toplantıları için ideal. Ben fazla iştahlı değildim. O nedenle seçimi genç ve deneyimli şef Necat Çuhadara bıraktım. Önce uşurimi yengeci ile servis edilen roka çorbası 74 çeşit baharatla hazırlanan özel sosu ile geldi. Ardından yine sıcak dana carpaccio, Akdeniz yeşillikleri ve yine buranın spesiyalleri arasında olan avokadolu risotto, yani İtalyanların ünlü pirinç lapasını yedim. Hepsi çok lezzetliydi. Ama Muzaffer hocam bir akşam Akdeniz usulü deniz levreğini mutlaka tatmamı istedi. Tatlıda yine çekimser kaldım. Bu kez de Necat Usta yine kendi spesiyali olan dondurmalı elma tatlısı gönderdi. Keyifli bir yeme için Esentepe Caretta gerçekten uygun bir mekan. Telefon: (0212) 288 65 93. Sağlıklı lezzetler Carettada Sanırım bir 4-5 aydır modanın duayenlerinden sevgili Canan Yaka ve yakışıklı eşi Tanca Ayakkabılarının sahibi Ergin Ejder ile görüşemiyorduk. Amerika dönüşü bir akşam onları çok merak ettikleri, son günlerin popüler restoranı Kaluaya davet ettim. Bize daha sonra sevgili İpek Tuzcuoğlu ile sevgilisi WMG Groupun Başkanı benim de yakın arkadaşım Hakan Yangın da katıldı. Seçimi aşçıbaşı Şenol Özbay, şefler Sabri Öztürk ve Nevzat Temür ile garson Medet Öztürke bıraktık. Masaya başlangıç olarak önce buranın spesiyal mezeleri olan kişniş ve yıllanmış sirke ile marine edilmiş hamsi, zeytinyağlı deniz börülcesi ve ouzo ile lezzetlendirilmiş karides, cevizli, fesleğenli, limonlu, parmesanlı, zeytinli dip soğuk meze olarak geldi. Ardından ise sıcak mezeler olarak keçi peynirli, kekikli fırınlanmış domatesli kroket, kuzu ravioli, taze nane ve sarımsaklı yoğurt sos ve ouzo ile lezzetlendirilmiş kalamar ızgara, taze baharat ve dolmalık fıstık eşliğinde lahana yapraklarına sarılı karidesli dolma geldi. Tabii ben doydum. Aslında masadakiler de öyle. Ama o sırada yanımıza gelen büyük patron Mehmet Koçarslan ısrar edince ana yemek olarak Canan ve Ergin roka, domates, göbek ince kıyım ve parmesan peyniri, tiryaki soslu dana kaburga yediler. İpek, Hakan ve ben biraz da daha önce atıştırdığımız için yalnızca tatlı yedik. Ricotta peyniri ile dondurulmuş bademli armut tart, kırmızı şarapla tatlandırılmış ayva ve pembe greyfurt ve ballı kraker ile meyve tabağı aldık. Hoş bir akşamdı. Bu arada fiyatları da Memo geriye çekmiş. Yani Kaluaya gitmek için tam zamanı kısacası. Rezervasyon için telefon: (0212) 257 70 40. Bebekte değişmeyen kalite Kalua Seyahat sırasında insan rahat kitap okuyup müzik dinleyebiliyor. Ben de öyle yaptım. Sanat devi Zeki Mürenden unutulmaz eserlerin yer aldığı ve ilk kez çıkarılan Güneşin Oğlu adlı CDyi keyifle dinledim. Odeonun eşsiz arşivinden 1976 yılında plak olarak yayımlanmış olan albüm günümüz teknolojisi kullanılarak dijital mastering uygulanıp çeşitli filtrelerden geçirildikten sonra müzik marketlerde yerini almış. Alıp dinleyin. 10 şarkı, 3 taksim ve 2 peşrevden oluşan bu nadide koleksiyon arşivlerinizde bulunmalı. Hemşehrim Nazan Öncelin Yan Yana Fotoğraf Çektirelim adlı CDsine ise bayıldım. Özellikle de Tarkan ile birlikte düet yaptıkları Hay Hay, Nereye Böyle ve Nazanın yalnız okuduğu Ukala Dümbeleği müthiş. Başarılı magazin muhabirlerinden sevgili Mehmet Çalışkanın Mavi Kelebeğin Savaş Dansı ise kolay okunabilecek bir kitap. Mehmet 5 yıldır takip ettiği Hülya Avşarı gözlemleyerek elde ettiği sonuçları bir araya toplamış. 20 yıldır sanat dünyasında zirvede bulunan Hülya Avşarın birçok yıkım amaçlı taarruza rağmen neden zirveden indirilemediğinin nedenlerini kendine göre özetlemiş.Yine sevgili Çelik Erişçinin Yumuşakçalar ve Diplomasi adlı kitabı bana göre herkes tarafından okunması gerekli olan keyifli bir kitap. Sinema ve tiyatro konusunda biraz yoksul kaldım ama Amerika anılarımda sizi doyuma ulaştıracak çok güzel şovlar var tabi... Biraz müzik, biraz kültür turu... Türkiyede çok önemli organizasyonlara imza atan Yılmaz Erdoğan ve Necati Akpınarın ortağı olduğu Beşiktaş Kültür Merkezi (BKM), haziran başında bu yıl da Harbiye Açıkhava Tiyatrosunda önemli gösterilere imza atacak. BKMnin kraliçesi sevgili Seda Sertbaş bu yılki konserlerde starların ikili olarak İstanbulluları müziğe doyuracağını söyledi. Kimler mi bu ünlüler: Sertab Erener-Fazıl Say, Nilüfer-Fahir Atakoğlu, Cem Yılmaz, Müzeyyen Senarla Türk Sanat Müziği ki bu gecede Sezen Aksu, Ajda Pekkan ve Nilüferin yanı sıra pek çok sürpriz isimler katılacak. Sezen-Aksu Alexiou, Ajda Pekkan-Mina, MFÖ-Ata Demirer. Evet bugünlük de bu kadar. Sevinçleriniz okyanuslar, üzüntüleriniz ise kum tanesi kadar olsun. Kısmetse Amerika anılarımda buluşmak üzere hoş kalın efendim... İkili starlar yarışacak Yazara e-mail: sdudek@simge.com.tr