“Aşk en güzel macera ve çılgınlıktır”

Özgür Masur: Ne sorsam seni şaşırtır?
Bade İşçil: “Beni niye seviyorsun?”
Ö.M.: Peki, beni neden seviyorsun?
B.İ.: Mükemmelsin de ondan.
Ö.M.: Ben seni iyi tanıyorum ama okurlar için bilinmeyenlerinle başlayalım mı?
B.İ.: Herkes beni sağlıklı beslenme takıntısı olan biri sanıyor. Oysa biliyorsun ki, ben de oburluk yapıyor, “Aman canım boşver” diyerek abur cubur yiyorum. Ya da haberlerde söylendiği gibi, “Şöyle güzelim, böyle güzelim” diyen biri değilim, aksine bu konularla ilgili bile değilim. Yaşamayı seviyorum ama dertlenmeyi, bir de beklemeyi hiç sevmiyorum. Kahkaha atacak bir şey bulamadığımda komik videolar izler gülerim. Hayatı ciddiye alırım ama motive olmak ve etrafımdakileri de motive edebilmek için enerjik durumlar yaratırım.
Ö.M.: Nelerden etkilenir, ilham alırsın?
B.İ.: Hayattan! Her duyguyu kodlarım ve beynime hapsederim. Oyunculuğumu durum-duygu ilişkileriyle besliyorum. Moda tasarımı yaparken de bu tarz yaratıcı gözlemci yanım vardır. Çok tuhaf bir bakış açısına sahip olduğumu biliyorum, anlatmak için icra etmem gerek, röportaj esnasında zor.
Ö.M.: Oyunculukta geldiğin nokta hakkında ne düşünüyorsun?
B.İ.: Daha başındayım. Şöyle söyleyeyim; belki de daha bu yola adım atmadım bile... Şu anda emekleme evresindeyim. Ayağa kalkabilmek için harekete geçtim ama bundan sonra ne kadar sürede yürüyüşe geçerim bilmiyorum.
Ö.M.: Peki, hırslı mısın bu konuda?
B.İ.: Hırslıyım, çalışıyorum ama esas olan yetenek tabii... Çalıştıkça kendimden bir şeyler katıp yöntemler geliştiriyorum. Böylece oyunculuk sıradanlıktan çıkıp daha keyifli oluyor. Farklı olmalı, fark yaratmalı ki aranan olasın!
Ö.M.: Ezel dizisi hakkında neler söylersin?
B.İ.: Her anı değerli benim için. Çünkü çok profesyonel oyuncularla çalıştım. Hepsi değerli isimler, şanslıyım bu konuda, çok şey öğrendim.
Ö.M.: Hayatta sana neler keyif verir?
B.İ.: Amerikan filmlerini ve belgesel izlemeyi seviyorum. Bon Jovi dinlerken kendimden geçiyorum, Türk sanat müziği aşığıyım, bilgi veren şeyleri okumayı seviyorum. Kısaca bana bir şey hissettirmesi, düşündürmesi, eğlendirmesi gerekiyor vakit ayırdığım şeylerin. Hayvanları seyretmek, onlarla oynamak, sevmek ve ilgilenmek... Dans, spor, yürüyüş, arkadaşlarla vakit geçirmek de keyifli.
Ö.M.: Yoğun tempoda nasıl dinleniyorsun?
B.İ.: Yürüyüş yaparken sakinleşiyorum, mutlu oluyorum, kendimle hesaplaşıyorum. Etrafta olan biteni gözlemliyorum, ruhum için de bedenim için de iyi bir şey yapmış oluyorum.
Ö.M.: Evet, Bade İşcil denince akla sürekli yürüyen biri geliyor...
B.İ.: Dışarıdan bakınca sağlıklı görünse de, sen de beni eleştiriyorsun “Yeter artık yürüme” diye. Ben seviyorum. Kendimi dinleyebildiğim, kendimle kalabildiğim ve insanlarla bir araya gelebildiğim bir aktivite, bu yüzden keyif verici.
Ö.M.: Gelelim Bade’nin çocukluğuna...
B.İ.: Yaramaz, ne zaman ne yapacağı bilinmeyen bir çocukluk dönemi geçirmişim. Annem “Düz duvara tırmanırdın” der ve süslü olduğumdan bahseder. Oysa ben daha çok erkek çocuğu gibiydim diye hatırlıyorum. Ağabeyimle aramda 20 ay fark olduğu için bana “Geç kaleye” dediği zaman kaleci olurdum, Street Fighter oynar, gerçek hayatta da dövüşürdük. TRT, pazar sabahları western filmleri yayınlardı, kovboyculuk oynardık, çarşaftan çadır yapar izci kampı derdik, korsan olurduk, kızılderili olurduk... Annem haklı galiba... Şimdi düşününce, sürekli koşturan iki erkek çocuk büyütmüş.
Ö.M.: Tüm bu güzelliğinin yanında yalnız mısın?
B.İ.: Ben içini doldurmuş bir yalnızlığa sahibim, içimde o kadar çok şey var ki yalnız kalsam da bunu fark edemiyorum. İçim kalabalık.
Ö.M.: Hayat felsefem “Ne ekersen, onu biçersin”, ya seninki?
B.İ.: Dünyadaki 6,9 milyar insandan biriyim sadece.
Ö.M.: Peki hazır söz modaya gelmişken fazla uzaklaşmadan devam edelim. Giyim stiline dair neler söylemek istersin?
B.İ.: Günlük hayatta rahat giyinmeyi seviyorum. Bir jean, bir tişört... Bazen makyajlı, bazen makyajsız, gayet ‘casual’, özel gecelerdeyse sayende şık oluyorum.
Ö.M.: Tercih ettiğin markalar ve modacılar kimler?
B.İ.: Şimdi seninle konuşuyoruz diye değil, gerçekten birinci tercihim Özgür Masur. Yabancı tasarımcılardan tercihimse; Karl Lagerfeld, Tom Ford, John Galliano, Vivien Westwood ve Kenzo.
Ö.M.: Aşka geçeyim diyorum. Her şeyini bildiğim gibi aşık olduğunu da en iyi ben anlarım, ağzın-burnun birbirine karışıyor...
B.İ.: (Gülüyorlar) Evet, herhalde tuhaf şeyler oluyor. Yani çok kolay bir şey değil aşk! Ayağım yerden kesilir, elim ayağım dolanır, sesim incelir, ne bileyim kimyam değişir... En güzel macera ve çılgınlıktır aşk! Durduğun yerde kalori yakarsın.
Ö.M.: İş aşkı yaşamaya gelince neler oluyor peki?
B.İ.: Bilmiyorum. Bitmemesi için içimde yaşamam gerek galiba. Yani dokunabildiğin, her istediğinde ulaştığın şey değil bence. Aşk, ulaşamadığın evredeki duygunun adı, sonrası sevgi benim için.
Ö.M.: Geleneksel bir yapın olduğun için evliliğe ve anneliğe sıcak bakıyorsun. Bu konudaki düşüncelerinden de söz edelim mi?
B.İ.: Öyle bir yapım var evet, çok güzel bir aile ortamında büyüdüm, annem gibi fedakâr olabilmek isterim eşim ve çocuklarım için.
Ö.M.: Şu sıralar gündeminde neler var?
B.İ.: Yeni dönemde Ay Yapım’ın ‘Kuzey ve Güney’ adlı dizisinde Kıvanç Tatlıtuğ, Buğra Gülsoy ve Öykü Karayel gibi isimlerle başrolü paylaşacağım. Dizinin çekimlerine ağustosta başlanacak, bu proje için çok heyecanlıyım.


Bade Tatilde
En iyi tatil yeri: Uzakdoğu’daki tropik adaları seviyorum. Türkiye’de Göcek favorim.
En iyi tatil mekanı: Seyşeller ama mesela bir Madagaskar hayalim de vardır. Ne zaman Göcek’e gitsem Turunç Pınarı (Osman’ın yeri olarak da biliniyor) isimli balıkçıya mutlaka uğrar ve mezgit yerim.
En iyi tatil arkadaşı: Yoğunluktan sıyrılabilirsek sen olacaksın.
En iyi tatil müziği: Bon Jovi’nin olmadığı bir playlist’im yok ama duruma göre değişiyor. Mesela Ege’de ve teknedeysem fonda bana Yunan müzikleri ve Türk sanat müziği eşlik eder, yürüyüş yaparken de mutlaka rap müzik dinliyorum.
Bavul hazırlama stratejisi: Nasıl olsa alışveriş yapacağım için, “Bade koy bir tişört, bir şort yeter. Nasıl olsa oradan alacaksın” diyorum. Artık eskisi kadar dolu dolu bavullar hazırlamıyorum. Aksine minimal bir bavul hazırlıyorum.