Avokado: Beynin, hafızanın ve sağlığın dostu
Son dönemde demans, Alzheimer, beyin sağlığımız, konsantrasyon artırma teknikleri açısından yoğun bir araştırma içindeyim.
Dr.Hasan Çağlar Gürol- Beyin sinir hücrelerinde patolojilere neden olan ağır metal ve kimyasalların birikiminin homeopati ile, fitoterapi ile temizlenmesi yani detoksu, üzerinde çalıştığım ana konu. Ama her zaman söylediğim gibi tüm iyileşmeler bağırsaktan başlar ve beslenmeyi iyice hesaplamadan yapılan tedavilerin kalıcı etkiler vermesi zor. Düzenli hareket ve bunun sağlayacağı dolaşım ve oksijenizasyon artışı da yine beyin sağlığımız için çok önemli.
Ağır metaller, yediklerimiz, içtiklerimiz, hızla kirlenen Dünya, kronik stres, kaygılarımız ve daha birçok faktör beynin yaşlanma hızını artırıyor. Sonraki yazılarımda bu çevresel faktörleri ekarte etmeyi detaylı olarak aktaracağım ama bugün, sanki beyin ve kalp sağlığımızı desteklemek için yaratılmış gibi bir meyve olan, avokadodan bahsedeceğim.
FAYDALARI...
Avokadonun en önemli özelliği içerdiği tekli doymamış yağlar dediğimiz monoansatüre yağlar. Bu yağlar; kalp sağlığımız, kilo ve iştah kontrolü, kansere karşı koruma ve bilişsel fonksiyon kaybının önlenmesinde de başrol oyuncusu. Avokadonun lif içeriği barsak dengesi için önem taşırken; içerdiği magnezyum, demir, çinko, bakır mineral dengemizi destekliyor. Avokado A, E ve K vitamini gibi yağda eriyen vitaminler içerirken aynı zamanda C ve B kompleks vitaminleri gibi suda eriyen ve vücutta depolanamayan, günlük almamız gereken vitaminleri de içeriyor.
Yüksek protein, sağlıklı yağ ve düşük şeker içeriğiyle insülini yükseltmeden uzun süreli tokluk sağlarken, yağ yıkılmasını da destekleyerek yağsız kas kütlesi oranını artırmamızı sağlıyor.
Antioksidan etkisini ise özellikle belirtmemiz gerekir. Glutatyon ve lutein içeriği ile serbest radikalleri yok ederek, oksidatif hasarı önler. Böylece beyin, kalp, bağ dokusu ve iç organlarımızda oluşabilecek kronik dejeneratif ve inflamatuar hastalıkları önler.
İyi yağ kötü yağı kovar prensibini destekleyecek şekilde yapılan çalışmalar gösteriyor ki, düzenli avokado yiyenlerin kolesterol trigliserit, (LDL) kötü kolesterol seviyelerinde yüzde 20’lere varan azalma, (HDL) iyi kolesterol düzeylerinde ise yüzde 11 artış saptandı. Sağlığımız için bir müthiş sonuç daha.
Çalışmalarda içerdiği monoansatüre yağların depresyon riskini azalttığı, hormon dengesini sağladığı, ruh sağlığının korunmasını desteklediği gösterilmiştir. Bütün bunları alt alta koyunca Alzheimer, demans, konsantrasyon, ruh sağlığı, kalp sağlığı, dolaşım dengesi, barsak sağlığı aklınıza gelecek birçok konuda denge için avokadonun doğanın bize sunduğu eşsiz bir armağanı olduğunu anlıyoruz.
Tarihi...
Avokado, 10 bin yıl öncesinden beri Meksika ve Güney Amerika’da tüketilen bir meyve. Cinselliği ve sağlığı desteklediğine inanılmış (ki doğru). Osmanlı’da ilk Lale Devri’nde Avrupa’da ziraat eğitimi görmüş Kamil Efendi tarafından getirilip Yalova’da yaygın olarak yetiştirilmiş. Saray ve İstanbullular tarafından çokça sevilmiş ve yenmiş. Ancak Patrona Halil İsyanı sonrası avokadonun mekruh olduğu, Müslüman memlekette üretilmesi ve yenilmesinin caiz olmadığı fetvası verilince Yalova’daki tüm avokado ağaçları yakılmış, tekrar tanışıp soframıza gelmesi de böylece 300 yıllık bir aradan sonra olabilmiş.
Ne sıklıkta tüketmeliyiz?
Gün aşırı yarım avokado yemek sayabildiğim faydaları almak için yeterli. Akdeniz bölgemizde yoğun bir şekilde yetiştirilen doğanın bu eşsiz armağanını soframızdan ve sağlığımızdan eksik etmeyelim. Detaylı bilgi edinmek isterseniz Instagram hesabımız @drhasancaglargurol ve 0536 725 5454 numaralı WhatsApp hattından bizlere ulaşabilirsiniz. Sevgi, sağlık ve huzurla kalın.