“BENDEN BEKLENEN YUMUŞAMA OLMADI”
Kanal D’nin yeni programı “Bırakın Konuşalım”, hafta içi her sabah Nagehan Alçı’nın sunumuyla ekrana gelecek.
Alçı, “Konuşarak tabuları yıkmaya, sorunlara çözüm aramaya çalışacağız. Özellikle kadınların kendilerini daha güçlü hissetmelerini sağlamak istiyoruz” diyor
“Bırakın Konuşalım” nasıl bir program olacak?
Özellikle kadın sorunlarına eğilen, toplumda konuşulmaya cesaret edilmeyenleri dile getirebilen bir program olmayı hedefliyoruz. Benim için yeni bir kulvar gibi görünüyor.
Siyasetle uğraşmaktan sıkıldınız mı?
Siyasetten sıkılmak hayattan sıkılmak demek.
Yorumculuğa da devam edeceksiniz o zaman...
Bırakmam. Siyaset yorumculuğumu, bu programdan aldığım enerji ve karşılaşacağım hikayelerle besleyeceğimi düşünüyorum.
Aynı saatte yayınlanan programlardan farkınız ne olacak?
Bir kıyaslamaya girmeye gerek yok. Çünkü böyle bir programın paraleli ya da benzeri ekranlarda yok. Biz toplumda karşılanmamış bir talebi karşılamak üzere yola çıkıyoruz. Konuşarak tabuları yıkmaya, sorunlara çözüm aramaya çalışacağız. Özellikle kadınların kendilerini güçlü hissetmelerini sağlamak istiyoruz.
“Annelik beni büyütüyor”
Bu tempoda çocuklara vakit ayırmak zorlamayacak mı sizi?
Her şeye yetecek enerjim var. Yaptığım işin anneliğimi de besleyeceğini düşünüyorum.
Anne olmak hayata bakışınızı nasıl değiştirdi? Buna siyaset de dahil...
İnsanın içindeki sevgi pınarlarını katlayan bir şey annelik. Bir de çok çelişkili duyguları aynı anda hissediyorsunuz. Bir yandan suçluluk, öte yandan merhamet. Diğer yandan aşk. Yani aşk, merhamet ve suçluluğun karışımı olarak tanımlıyorum anneliği. Bu da insanı zenginleştiriyor. Ama “Siyasete ve hayata bakışını nasıl etkiledi?” dersen, bazı kesimlerin benden beklediği yumuşama gerçekleşmedi! Ben hayata hep adalet penceresinden bakıyorum. Bu konuda taviz vermem.
Hakkınızda birçok olumsuz yorum var. Bunlar sizi üzüyor mu?
Yorumlara hoşgörü gösteriyorum ama hakaret ve ağır küfür varsa o zaman yasal işlem başlatıyorum.
“Rasim yüksek volümlü, ben sakinim”
Rasim Ozan Kütahyalı’yla nasıl çiftsiniz?
Hayata bakışlarımız benzer. Sadece yaklaşımlar farklı olabiliyor. Ben daha sakinim. Rasim yüksek volümlü bir insan.
Çocukların isimlerine nasıl karar verdiniz?
Kızların iki ismi var. Betül Yasemin ve Ayşe Ela. Yasemin, kardeşimin en sevdiği isim. O önerdi, Rasim de Yasemin Congar’ın ismi olduğu için mutlu oldu. Ela’yı da ben istedim. Hem bir dostumuzun adı, hem de tınısı güzel. Betül ve Ayşe de Başbakan’ın hediyesi. “Ayşe Betül” ismini önermişti Afrika gezisinde. Bebek olduktan sonra aradı, “Ben isimleri paylaştırdım” dedim. Çok hoşuna gitti.