- Aslında Ezgi'lerle (Mola) aynı dönemde mezun olduk. Sınıf arkadaşıydık. Ama benim işlerim rast gitmiyordu ben ünlülerin arkadaşı olarak nam saldım. Sonra ben tiyatro oynamaya başladım. En sonunda sosyal medyayı keşfettim. Psikolojimin de kötü olduüğu bir dönemdi. Sosyal medya bana çok iyi geldi. - En yakın arkadaşlarım çok tepki verdi. 'Yapma sen tiyatrocusun' dediler. Ben yine tiyatro yapacağım, ama sosyal medyada da eğleneceğim. Bu kadar! - Babam çok varlıklı bir adamdı. Bir gecede her şeyi kaybetti. Sonra bir gün kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Annemle omuz omuza verip, altından kalktık. - Ben star olmaya çok inanmıyorum. Bülent Hanım kusura bakmasın doğal ve ulaşılabilir olmanın daha samimi olduğunu düşünüyorum. - Annemle ilgili iş teklifi çok alıyorum ama onu oynatmıyorum. Samimi olmayan şeylerde annemin olmasını istemiyorum. - Saçlarım vardı ama azdı, ektirdim. Ektirdiğim dönemde Gülse Birsel beni aradı. Görüşmeye gittim, kafam iğneli. 'Ne yapacağız?' derken protez saç yöntemini buldular. Çok hoşuma gitti. Bir daha kendi saçıma dönemedim. Bakımı çok zor. - Takıntılı bir adam olduğum için denize asla girmiyorum. Göbeğim görünecek diye yıllarca denize girmedim. O benim deliliğim, çok takıntılıyım. - Hepimizin binlerce derdi var. Anamız var, bacımız var, yeğenimiz var. Sadece belli etmiyoruz. - Ezgi Mola, Şükran Ovalı, Gonca Vuslateri, Şebnem Bozoklu, Mustafa Üstündağ, İlker Ayrık hepimiz dönem arkadaşıyız. - Çok fazla hayalim yoktu zaten ama hayallerimin de üstüne çıktım sanırım. Tiyatro yaparken, 'ekonomi düşünmeden yapayım' diyordum. Artık 'çok şükür' diyebiliyorum. - DM'den gelen mesajların yüzde 90'ı 'Enis iyi ki varsın', 'Enis yüzümüzü güldürdün', 'Sen olmasan nefes alamazdım'. Bu mesajlar değişmiyor. Sosyal medyada kötü bir şey görünce evde tansiyonum düşüyor. - Her yerimde estetik var, minik minik yaptırıyorum. Botoks değil, ışık dolgusu yaptırdım.