Gülben Ergen’in Bodrum çıkarması
Gülben Ergen’in Bodrum çıkarması
İşin doğrusu Ümit Karan bana
daha yakındır. Yıllar önce Karan Gençlerbirliği’nden gelmişti. Dört sene önce benim yazılarımın hayranıymış. Romantikti. Şiir yazıyor, beste yapıyordu. Sonra benim takımıma geçince Ümit daha da farklı oldu benim gözümde. Candostum İzzet Çapa, sırdaşım İsmail Akkaya, İzzet’in sağ kolu Tolga Sezgin’i gördüm o kalabalıkta. Le Cigare sadece barıyla değil, uluslararası mutfağıyla da gerçekten kusursuz. Mutfak şefi Sezai Yılmaz, yardımcısı Seçkin ve tek başına bara hakim olan barmen Volkan çok başarılılar. Şef Orhan Aşçı da işinin hakkını veriyor doğrusu. O gece yanımda yıllardır New York’da yaşayan ve bir zamanlar televizyon dünyasında başarılı bir imza olan Günseli Pazarbaşı, sevgili komşum Filiz Yolaçan, Meltem Sayın vardı.
O geceki kadar eğlendiğimi hatırlamıyorum valla.
idare ettiler. Türkiye’nin
en ünlü mimarlarından olan, özellikle eğlence sektöründe yaptığı dekorasyonlarla harikalar yaratan Mustafa Toner ile Şamdan’ın sahibi Mehmet Tuna da yemekte bize katıldılar. M&M’nin işletmecisi, Melek Boz’un
kızı sevgili Sanem Çapa da arkadaşlarıyla yemekteydi. Şef Hulusi Yağcıoğlu ve garson Abdullah Bahadır kusursuz servis yaptılar. Öylesine eğlenceli bir akşamdı ki, gülmekten kırıldık.
Celo ile Memo şov yapsalar
ancak bu kadar başarılı olurlar.
Ah, neredeyse unutuyordum; Etiler Şamdan’ın sahibi Mehmet Tuna, karısı Şehnaz ile manşetlere geçen bir basılma olayı yaşamıştı. Biliyorsunuz. Ama baskın, basanın olmamıştı. Kendi ifadesine göre Şehnaz, Bodrum’dan dönen kocası Mehmet’den
5 saat haber alamayınca uçağa atlayıp İstanbul’a gelmişti. Eve varmış, kapının kilitli olduğunu farkedince telaşlanıp Etiler Karakolu’na gitmişti. Polisler ve çilingir eşliğinde eve dönüp kapıyı açtırmıştı. Memo’ya göre aşırı kıskanç olan Şehnaz onu bir kadınla basacağını sanıp polislerle birlikte hareket etmişti. Ancak Bodrum dönüşü çok yorgun olan Memo kuvvetli bir uyku hapı almış, dalgınlıkla da anahtarı kapının arkasında bırakmıştı. Birden polisleri ve karısını karşısında gören Memo şok yaşamış, ayrılmaya karar vermişti. O geceden sonra telefonunu bile değiştiren Memo basından kimseyle görüşmüyordu. E benim 25 yıllık arkadaşım, güvenip konuşmaya başladı tabii. Söylediklerini aynen yazıyorum; "Valla Şenoş, bir kere ben karıma hiç ihanet etmedim. Ayrıca ben 49 yaşındayım, iki tane pırıl pırıl çocuğum var. Karım gencecik, niye ihanet edeyim ki?
Bir de ben Kibele Konutları’nda oturuyorum. Orası aile yeri. Herkesin gözü önünde nasıl böyle bir şey yaparım? Benim param yok mu? Arkadaşlarım da var. Giderim en lüks otele, bir arkadaşım adına da ayırtırım odayı, bakarım zevkime. Şehnaz yanlış yolda.
Bütün dünyası ben. Ben de karımı ve çocuklarımı çok seviyorum.
Ama psikolog olan karımın benim dışımda da bir dünyası olması gerekirken nedense hep Mehmet. Ayvalık’da birlikte üç gün dinlendik, şimdi Bodrum’da. Dilerim düzelir, bu evlilik de kurtulur. Zaten ben ayrılmayı düşünmüyorum".
asıl konuya;
O röportajda tanıştıkları günden beri Orhan Ağabey’in, Sevim Abla’ya özel günlerinde yazdığı şiirlerden söz etmiştim. Uyanık magazinciler Orhan Ağabey’i arayarak bu mektupları istemişler. Başıma geleceği bildiğim için mektupların orijinallerini o gün almıştım. Dün yerimiz olmadığı için bugüne bıraktım. Başlıyoruz; Yıl 1974, Orhan Baba şöyle yazmış; "Yeni
yıl kutlu olsun/İkimize de yavrum/Mutluluğu
ömrünce tatmanı diliyorum/Sevindirir mi bilmem/Bu küçücük mektubum/Senden uzak olsam da seni çok seviyorum". 2 Temmuz 1975, Sevim Abla’nın doğum günü; "Hep böyle ol, böyle kal/İstiyorsan canımı al/Duydun mu bilmiyorum/Seni çok seviyorum". Sevim Emre’nin 1997’deki doğum gününde; "Günlerin en güzeli/ Senin doğum günündür/Seni gördüğüm her gece/Benim doğum günümdür". 2000 yılının ‘Anneler Günü’; "Sayın ve saygıdeğer hanımefendi, Anneler Gününüzü en candan sevgi ve saygıyla kutlarken, zaman zaman bana da annelik yaptığınız için size sonsuz teşekkür ediyorum. Saygı ve hörmetlerimi sunuyorum". Orhan Ağabey’in 2 Temmuz 2001’de geçirdiği by-pass’dan sonra yine Sevim Abla’nın doğum gününde yazdığı ‘Bir Garip Orhan’ adlı şiiri ise şöyle; "Kısmetse görmek varmış yine doğum gününü/Yaradana hamdolsun yaşatırken bu günü/Kaybolup gidecektim varın sonsuzluğunda /Olamayacaktım hiç artık senin yanında/Bir gün doğum gününde yanında olamasam da/Şunu bil ki en güzel dileklerim yanında/Her yıl doğum gününde benden birşey beklerken/Kırılır mıydın bana şiir yazamasam da/Her yeni doğum günü bir kazançtır insana/İkimiz de görürsek, ne mutlu sana bana". Evet efendim, işte böyle. Son günlerde Harbiye’deki Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu karşısında yeni açılan bir restorandan söz ediliyor. Adı Loft. Restoran-lounge ve fine dining. Yani Avrupa ve Amerika’da artık çok popüler olan bir anlayışı getirmişler İstanbul’a. Muhteşem
bir manzara var. Müzik gerçekten çok iyi, sohbet etmenize olanak tanıyor. Yemek yemedim, mekanı incelemekle yetindim. Mutfağının iyi olduğunu sanıyorum. Çünkü
Borsa Restaurantları’nın veliahtı Umut Özkanca açmış. Borsa Restaurantları’nın yemek lezzeti inkar edilemez tabii. Mönüye baktım; Akdeniz salatası, siyah pirinçle Pekin ördeği, loft burger ve pizza seçenekleri var. Rezervasyon için telefon numarası (0212) 219 63 84. Çıkışta yanımdaki arkadaşımla İş Kuleleri’ne uğradık. Bizim
Polo 13 ve La Pergola’nın ortağı
olan sevgili Necdet Göral orada. Kızkardeşi Handan Göral, İş Kuleleri’nde ‘Böwe Clean’ adlı bir kuru temizlemeci açmış. Çok şık bir yer. Reha Muhtar, Özcan Deniz, Cenk Eren, Mustafa Alabora, Zeynep-Osman Çarmıklı, ‘Asmalı Konak’ dizisinin tüm ekibinin giysileri burada temizleniyormuş. Ayrıca terzilerden oluşan bir ekip de her türlü tadilat ve dikiş işlerine bakıyormuş. İlgilenenlere telefon numarası (0212) 281 09 28. Efendim, Türk tiyatrosunun en başarılı ve saygın isimlerinin yer aldığı Uygurlar ailece turneye çıktı. İstanbul’u kahkahaya boğan ‘Kodum mu Oturturum" adlı komedi 20-26 Ağustos’da Balıkesir Fuar Açıkhava’da, 28 Ağustos-
9 Eylül arasında da Fuar Çamlıksenar’da seyircileriyle buluşuyor. 60 yıldır sanata verdiği karşılıksız hizmet nedeniyle Nejat Uygur’u kutlamak gerek. Efendim, Kanada’dan Filiz Tümer adlı bir okuyucum Kanada’ya göçmen olarak başvurmak veya ekonomik yoldan İngilizce öğrenmek isteyenler için bir şirket kurmuş; Seba Consulting. Telefon
numarası 055535 523 19 17 veya (0216) 349 97 69. Bilginize. Unutmadan belirteyim, Şaziye’de Kenan Doğulu geceleri yeniden başlıyor. Sevgili Gülben Ergen nesli tükenmekte olan, Türkiye’de de sadece 50 civarında bulunan Monachus cinsi Akdeniz foklarını yaşatmak üzere kolları sıvadı. Ergen, Yunanlı gönüllülerle birlikte çalışan Bodrumlu Gönüllüler Derneği’nin projesine destek olacak. Bu uğurda da 27 Ağustos’ta Bodrum Halikarnas Disko’da bir konser verecek. Sanatçı tek kuruş para almayacak. Bir sanatçının çevresine ve yaşadığı topluma karşı sosyal sorumlulukları olması gerektiğine inandığını söyleyen Gülben Ergen tüm Bodrumluları bu konsere bekliyor. Telefon numarası
(0252) 316 80 00. Efendim, bence medya dünyasının en efendi kalemlerinden biri, yüreği güzel, dost insan, sevgili arkadaşım Ali Öztürk beyin ameliyatı geçirdi. Kendisini ziyarete gittiğimde taburcu olmuştu. Buradan Ali’ye acil şifalar diliyor ve aramıza döneceği günleri iple çektiğimi belirtmek istiyorum. Efendim, bu pazar da bu kadar, kalın sağlıcakla. En kötü gününüz benimkinden iyi olsun.
Yazara e-mail: