KALP HASTALIKLARININ TEDAViSiNDEKi GELiŞMELER - BY-PASS VE STENT BiRBiRiNi TAMAMLIYOR

Koroner arter hastalarında uygulanan by-pass ameliyatları ve stentlerin amacı; hastaların göğüs ağrılarını ortadan kaldırmak ve yaşamsal tehlike yaratabilecek kalp krizlerinin önüne geçmek. Tıkalı damarları açmak için uygulanan bu iki yöntem, hastalar tarafından birbirinin alternatifi gibi düşünülse de, aslında farklı özellikleri olan ve birbirlerini tamamlayıcı tedaviler.

KİME HANGİ UYGULAMA??
Stent uygulamalarının ve by-pass cerrahisinin başarılı sonuçlar verebilmesi için uygun hastaya uygun tedavi yaklaşımı çok önemli. Çünkü stent için uygun olan bir hastaya ameliyat yapmak ne kadar yanlışsa, ameliyata uygun bir hastaya stent takmak da o kadar riskli ve yanlış.
Kalp ve damar tıkanıklıklarının en önemli nedenlerinden biri olan diyabette stent kullanımı, genellikle kısa sürede damarın yeniden tıkanmasına yol açıyor, bu hastaların ek sağlık sorunları nedeniyle ameliyat olma şansları daha da azalıyor.

STENTTE KRİZ RİSKİ VAR ?
Memorial Şişli Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölümü’nden Prof. Dr. Harun Arbatlı, by-pass ve stent hakkında bilgi verdi:
“Koroner kalp hastalıklarının tedavisinde en az by-pass cerrahisi kadar yaygın kullanılan stent, uygun hastalara yapılmadığında, kalp krizi geçirme riskini yükseltiyor. Uygun hastalarda yapılan by-pass ameliyatları sonrası hastanın yaşamı, stent konulan hastalara göre daha az tehdit altında.
Yapılan bir araştırma; stent takılan hastaların kalp krizi geçirme riskinin by-pass yapılanlara göre yüzde 42 daha yüksek olduğunu gösterdi.
Kalp ve damar hastalıklarının tedavisi; hastanın genel durumu, ameliyat olacaksa bu süreç boyunca yaşayabileceği sorunlar ile uygulanacak tedaviden maksimum yarar görmesi gibi birçok kritere bağlı.
Özellikle kronik böbrek ve diyabet hastalarının damar iç yapısındaki hücre özellikleri ve damar sertliği, diğer hastalardan çok daha farklı.
Böyle durumlarda şeker hastalarında, kireçlenmiş damarlarda stent uygulamaları çok iyi sonuçlar vermiyor. Diyabet hem kalp hastalığına yol açan hem de kalp hastalıklarının tedavisi sırasında bazı ek sağlık sorunları beraberinde getiren önemli bir sorun.

STENT SONRASI BY-PASS RİSKLİ
Yaygın damar hastaları veya üç damardan fazla uzun mesafeli darlıklarda stent tedavisi uygulandığında başarılı sonuçlar alınamıyor. Stent sonrası by-pass riskli olabiliyor çünkü stent işlemi sırasında bütün damarın iç yapısı bozularak yan damarların tıkanması riski var. Bu da ameliyatı daha sıkıntılı hale getiriyor.

ARDIŞIK DAMARLAR SORUNUStentlerin, ileri derecede ardışık lezyonu olan damarlarda kullanılması sakıncalı. Çünkü yüzeyin büyük bir bölümü ve damar çeperinin bir kısmı bozuluyor. Bu nedenle stentin yerleştiği, başladığı ve bittiği bölgedeki hastalık devam ettiği için üzerinde pıhtı gelişmesi veya doku büyümesi sonrasında stentler işe yaramaz hale gelebiliyor.
Bunun için stentin seçilmiş lezyonlarda ve anatomik bölgelerde kullanılması olumlu sonuç veriyor. Yoksa birbirine zarar veren tedaviler haline gelebiliyor.”

HİBRİT AMELİYATHANELER

Kardiyoloji ve kardiyovasküler cerrahisi alanlarındaki teknolojik gelişmeler, günümüzde artık kalp ve damar hastalıklarına farklı müdahaleler yapılabilmesine olanak tanıyor. Ameliyat sırasında girişimsel işlemler kullanılabildiği gibi kardiyolojik işlemler de cerrahi uygulamalar gerektirebiliyor. Bu nedenle dünyada kabul gören yeni bir uygulama gündeme geldi.
Hastanelerde oluşturulan 'hibrit ameliyathaneler'; ameliyatlar, küçük cerrahi girişimler ve damar içi uygulamaların bir arada yapılabildiği bir ortam haline getiriliyor.

YARIN: VARiS TEDAViSi