Moda
Sağlık
Foto Galeri
Yazarlar

Kapalıçarşı kan ağlıyor

Kapalıçarşı kan ağlıyor

|





Hep Etiler, Taksim, Beyoğlu, Levent, Nişantaşı derken biraz da uzak kaldığım, kültürümüzü yansıtan mekan ve kahveleri gezeyim istedim. İki yıldır gidemediğim eski göz ağrım Cağaloğlu'nda tur attım önce. 13. baskıya giren 'Yaşanmış Şehir Hikayeleri-1' adlı kitabımdan dolayı menajerim olan Sayım Çınar ile buluşup sevgili Ümran'ımın, Doğan Grubu Protokol Müdürü Ümran Akıncıoğlu'nun yanına gittik. Sevgili Ümran o kadar zengin bir kahvaltı sofrası hazırlatmış ki nazlanmadan oturdum. O özlediğim çifte kavrulmuş İstanbul simidi, sıcacık poğaçalar, kaşar peynirli pide... Beş yıldızlı otel kahvaltılarını aratmayan masadan zor kalktım. Ümran'ın o güleç yüzü, pozitif enerjisiyle çok keyifli başladım güne. Ardından Sayım ile Kapalıçarşı'ya uzandık. İlk durağımız pek çok ünlü ismin müşterisi olduğu Terziler Sokak'taki Gözde Çanta'ydı. Gözde Çanta sosyetenin uğrak çantacılarından olan Kıyıcı'nın tahtını sarsacağa benzer. Çünkü Çağla Şıkel'den Tuğba Özay'a, Şenay Akay'dan Selin Toktay'a kadar pek çok ünlü isim buradan alışveriş yapıyor. Gözde'nin genç patronu Murat Perver biraz keyifsizdi. Son birkaç haftadır çarşıda büyük kriz varmış. Onunla birlikte Kapalıçarşı turumuz başladı.

Fes Cafe ve sosyetenin gözdesi Gian Mori
Murat ile halı, kilim, hediyelik eşya, mücevher satan birçok dükkana girip çıktık. Gerçekten tüm esnaf işlerin son bir aydır çok kötü olduğunu, yabancı turistin gelmediğini, yerli turistin de pek alışveriş yapmadığını söyledi.
O gün de çarşamba olmasına rağmen çok tenhaydı. Kapalıçarşı'da dükkan kiraları 1.5 -2 milyar arasında değişiyor. Geçen yıl 1.5 trilyona satılığa çıkan pek çok dükkanın bu yıl fiyatı 700-800 milyara düştüğü halde alıcısı yokmuş. Biraz dinlenmek için Oğuz Atalay'a ait Şark Kahvesi'nde mola verdik. Birer çay içtik. Biraz hareketliydi ama daha çok yerli müşteri vardı. Esnaf, iş olmadığı için tavla oynuyordu. Ardından yabancı turistlerin de çok beğendiği, dış basında sık yer alan Fes Cafe'ye gittik. Buranın limonatası, bir olay. Çok özel, çok güzel yapıyorlar. Sahibi Metin Tosun, şef Mehmet Esmer'e teslim etmiş Fes'i. Esmer'i yıllardır tanırım. Çok başarılıdır, yerli yabancı turistin de göz bebeğidir. Fes Cafe'de, köşede tek bir boş masa bulabildik. Buranın mutfağı ise Lale Çırpanoğlu'nda. Geçen sefer çok aç olduğum için baget ekmeği içinde meşhur sandviçlerinden karışık olanını yemiştim. Ardından da ev yapımı pastalardan tatmıştım. Kusursuzdu. Fes Cafe'ye mutlaka uğramanız gerek. Her çeşit kahve, salatalar, taze sıkılmış meyva suları, buzlu kahve ve çay çeşitlerine bayılırsınız. Fiyatlara gelince; içecek dahil sağlıklı bir yemek 15 milyon lira. Biz özel yapılmış taze naneli limonatalarımız elimizde, Erkan Çakır ve Rober Merzifon'un sahibi olduğu, bence Kapalıçarşı'nın en şık deri ve kürk giysilerini satan dükkanı Gian Mori'de soluklandık. Rober tatlı dili ile Sayım'ı bile kandırıp alışveriş yaptırdı. Bu arada modeller yakışıklı ortak Erkan Çakır'ın elinden çıkıyor. Emel Yıldırım-Erdal Acar, Asuman Krause, Helin Avşar, Tuğba Özay, Baran Süzer, sosyeteden Servet Koçak ve kızı Naciye Türkmen, Fulya Cinisli, Alinur Velidedeoğlu, ayrıldığı eşi Sarah, Selma Bezmen, Fatih Ürek, Dodo (Doğan Çakıt), Tolga Sezgin, pek çok hostes, Erdinç Acar, Hande Demir buranın müdavimleri arasında. Kürkçüler Çarşısı'nda yer alan Gian Mori'de hakikaten çok şık güderi ve deri modeller var.

En 'in' Havuzlu Restaurant ve diğerleri
Yolumuzun üzerinde olan Ay, Sultanların Cafesi ve Julia's Kitchen'a 10'ar dakika bakmak için uğradım. Müdavimleri arasında Esra Ceyhan, Fulya Cinisli, İclal Aydın, Arzum Onan-Mehmet Aslantuğ çiftinin olduğu Ay Cafe'nin tatlıları nefis. Sayım Bey kaşla göz arasında elmalı pastadan bir dilim götürdü. Yanında da böğürtlen suyu içti. Sandviç, salata, elmalı browni ile meşhur olan Sultanların Cafesi ve turistlerin gözdesi kebap çeşitleri, ev köftesi, mantarlı kaşarlı omleti, kabak tatlısı favori çeşitleri olan Julia's Kitchen'a fazla takılamadık. Ben, yemeklerine hayran kaldığım Havuzlu'da aldım soluğu. Buranın genç patronu Burhan Sarışen görmeyeli kilo vermiş. Şef Metin Sönmez çok güleç yüzlü. Hemen bizi bir masaya oturttu. 541 yıllık Kapalıçarşı'nın tarihi dokusu içindeki yarım asırlık Osmanlı lokantası Havuzlu Restaurant yerli-yabancı herkesin gözdesi. Mutfak açık, tertemiz. Elemanlar ter kokmuyor. Servis tıkır tıkır işliyor. Fiyatlar da komik. Yemeklerin lezzeti ise beş yıldızlı otel mutfaklarını aratmayacak, hatta geçebilecek kadar güzel. Saat 10.30'dan 13.30'a kadar gezince pide de simit de yemiş olsam acıktım tabii. Buranın patlıcan beğendisi, kuzu kavurması ve Abant kebabından söyledik ortaya. Sayım ile paylaştık. Sayım bir de pilav üstü kuru yedi. Ben tatlıya bulaşmadım, Sayım'ın sütlacından minik bir kaşık tatmakla yetindim. Bir daha sabah kahvaltısı bile yapmadan gideceğim Havuzlu Restaurant'a, istediğim her şeyi de yiyeceğim. Kapalıçarşı'ya gitmeseniz bile Havuzlu'ya bir öğle vakti mutlaka uğrayın, yemek keyfini yaşayın. Eğer kandırabilirsem Yayın Yönetmenim sevgili Rıfat'ım Ababay'ımı bir gün getireceğim, sanırım o da bayılacak. Havuzlu Restaurant'ın telefon numarası (0212) 527 33 46. Efendim, bu arada Kapalıçarşı'nın açılış ve kapanış saatleri değişmiş. Artık 09.00-20.00 arası tüm dükkanlar hizmette.

Biz Biz'e rakip
Haftada bir de olsa Akmerkez'e uğrarım. Yakışıklı kavalyem Ali Sayar ile çoğu kez orada buluşuruz. S Cafe, Vakkorama Cafe, Homestore ve Panasonic'in satış merkezlerinden biri olan Biz keyif aldığımız yerler arasındadır. Bu kez S Cafe'de birer salata yiyelim istedik. Tam başlamışken Biz'in yakışıklı patronu Turan Babataş geldi. Ardından da Özgür ve Erhan. Benim elektronik manyağı olduğumu biliyorlar çünkü. Özellikle digital voice recorder, yani minik ses alma cihazım olmadığı zaman kendimi boşlukta hissediyorum. Geçenlerde pantolonumun arka cebinden tuvalete düşürdüm de nasıl sarsıldığımı anlatamam. Olay Peopla'da olduğu için Ali biliyor. Hemen Biz'in vitrininden birkaç örnek getirtti, bayıldım. Ama paraya da bayıldım. Daha iki gün önce minik bir fotoğraf makinası ve video kamera almış, ödemeyi peşin yapmıştım. Hatta "Bu kez hediye olsun. Artık iki al, bir öde devri var ticarette" dedim ama dinletemedim. Sadece Turan Ağabey indirim yaptı. Yemekten sonra Biz'de televizyondan kameraya, cep telefonuna varıncaya kadar çıkan yenilikleri gördüm.

Yine cep delik cepken delik Akmerkez'den ayrıldım. Elektronik eşya merakınız varsa Biz'e uğrayın. Epeyce indirim ve taksit seçeneği var. Bugünlük de bu kadar. Kısmetse hafta sonu sizlere güzel bir İzmir turu attıracağım. Sevinçleriniz okyanuslar, üzüntüleriniz kum tanesi kadar olsun. Hoş kalın.

Yazara e-mail: sdudek@simge.com.tr

MAGAZİN


Küllenen aşk alevlendi!
Zerrin Özer bayıldı
Orhan Abisi'nin 'Kikirik'i...
Dilek Hanif'in Lizbon çıkarması
Amaçları 100 çocuk okutmak
Kapalıçarşı kan ağlıyor

© Copyright 2024

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.