Moda
Sağlık
Foto Galeri
Yazarlar

'Kemal Sunal cimri' iddiasına Gül Sunal'dan yanıt

Merhum sanatçı ve Türk sinemasının unutulmaz ismi Kemal Sunal'ın eşi Gül Sunal, YouTube kanalında yayınladığı videolarda 22 yıl önce kaybettiği hayat arkadaşını takipçilerine anlatmaya devam ediyor. Ali ve Ezo adında iki çocuğu olan Sunal, son videosunda; zaman zaman ortaya atılan "Kemal Sunal cimridir" iddialarına yanıt verdi.

|

Türk sinemasının efsane oyuncularından Kemal Sunal, 3 Temmuz 2000 tarihinde hayata gözlerini yumsa da filmleri hala milyonlarca insan tarafından izleniyor. Hayat verdiği karakterlerle de öne çıkan usta isim hakkında cimri olduğuna dair iddialar gündeme gelmişti. Gül Sunal, 22 yıl önce aramızdan ayrılan eşi Kemal Sunal'la ilgili iddiaya açıklık getirdi.

'Cimrilik' tanımının kişiden kişiye değişebileceğini belirten Gül Sunal, kendi YouTube kanalında yayınladığı videoda, "Kemal'in yaptıklarını anlatayım. Siz karar verin cimri mi değil mi?" ifadelerini kullandı. 

"BİZ ALIŞVERİŞE GİDERKEN BOŞ ÇEK İMZALARDI"
Alışveriş için Kemal Sunal'ın kendisi ve çocukları için boş çek imzaladığını, beğendiklerini aldıklarını ve ödemeyi o çeki doldurarak yaptıklarını anlattı. "Kendim çek kullanmayı sevmiyordum. Kaybediyordum ya da unutuyordum" diyen Gül Sunal, "Yıllarca Kemal'in yazdığı çekleri kullandık. Hatta çok ünlü bir mağazanın müdürü buna çok şaşırmıştı, 'Boş senet gibi imzalı çek, kaybetseniz ne olacak?' diye sormuştu" şeklinde konuştu.

Eşinin bundan çok keyif aldığını dile getiren Gül Sunal, "Alışveriş dönüşü Kemal bize 'Hadi ne aldınız? Bir giyin de gösterin' derdi. Aldıklarımızı giyip ona defile yapardık. Sonra da hep birlikte oturup muhabbet eder, meyve yerdik" dedi.

"BİR DAHA BANA CİMRİ DİYECEK MİSİN?"
En çok ailece birlikte vakit geçirdikleri zamanları özlediğini ifade eden Gül Sunal, usta oyuncunun bir yönetmenle arasında geçen 'cimrilik' diyaloğunu da şu sözlerle anlattı:
"Kemal'in arkadaşlarıyla gittiği bir mekan vardı. İş adamları, oyuncular, bankacılar oraya gidiyordu. Kemal ve arkadaşları da piyasa dedikodusu için buluşuyordu. Çok ünlü bir yönetmen eskilerden, o yüzden adını vermeyeceğim. Girmiş bir gün kapıdan içeri ve "Bu Kemal de insana hiçbir şey ısmarlamaz" demiş. Kemal de hiçbir şey söylemeden masaya oturup garsonu çağırmış. Garsona; "Beyefendi ne içiyorsa aynısından götürün. Ancak elindeki bitmeden yenisini götürün" demiş."

Gece sonu ünlü yönetmenin gelen her bardağı içip ayakta duramayacak hale geldiğini belirten Gül Sunal, bunun üzerine yönetmenin yanına giden Kemal Sunal'ın, "Bir daha bana cimri diyecek misin?" sorusuna, "Katiyen" cevabını aldığını söyledi.

"BUGÜNE KADAR KİMSENİN HABERİ OLMAMIŞTI"
Eşi Kemal Sunal'ın köftecide yaşadığı bir olayı anlatan Gül Sunal, şu ifadeleri kullandı:
"Saygılar Bizden adlı diziyi çekerken; Umur Bugay, Zeki Ökten'le köfte yemeye gidiyorlar, set Sultanahmet'te olduğu için. Kadroda yaşlı bir amcamız var. Adını söylemek istemiyorum şimdi. 'Beni de götürsene Kemal' diyor. Kemal de 'Yok kardeşim, biz üç kişi gidiyoruz, ne çekeceğimizi konuşuyoruz. Bugüne kadar çektiklerimiz için fikir alışverişi yapıyoruz' yanıtını veriyor. Tabi adam sinir oluyor, Kemal'in adını çıkarıyor, 'Bu adam cimri' diyerek. Bu Kemal'in kulağına gidiyor. Bir gün amcaya 'Seni de götüreceğim' diyor. Abi de 'Yanımıza birkaç kişi daha alalım' diyor. Bunu kabul eden Kemal de 'Yalnız bir şartla. Orası çok pahalı bir yer. Eğer hesap bin liranın altında gelirse sen ödersin, üstünde gelirse ben öderim' diyor.

Bunu kabul eden abi, tüm set ekibini de çağırıyor. Amacı hesap çok gelsin ve Kemal ödesin. Yemek sonunda hesap geliyor 960 lira. Bu ödüyor tabi parayı ama bozuluyor. Sonra kadro gidiyor, yine Zeki, Umur ve Kemal kalıyor. Az sonra garson geliyor, Kemal'e faturanın üstünü getiriyor. Meğer Kemal, restoranın sahibiyle konuşup, iddiadan bahsetmiş 'Böyle bir hesap getirin sonrasında kalanı ben ödeyeceğim' diye. Hakikaten de iki bin liranın üzerinde hesap gelmiş. Ama bundan bugüne kadar hiç kimsenin haberi olmadı."

KEMAL SUNAL'IN ÖLÜMÜ
Kemal Sunal, hayatı boyunca yaptığı yolculuklarda daima kara taşıtlarını tercih etmiş, uçak ve deniz taşıtlarından korktuğunu dile getirmiştir. Çeşitli festivallerde, ödül törenlerine kara taşıtıyla yetişemeyen sanatçının uçak fobisi yaşamı boyunca yenemediği bir korkusu olarak kalmıştır. 3 Temmuz 2000 tarihinde, 'Balalayka' isimli filmin çekimleri için bindiği Trabzon uçağında kalp krizi geçirmiştir.

Ölümüne bir dizi ihmaller zincirinin neden olduğu düşünülmektedir. Zeki Alasya, Sunal'ın vefatıyla ilgili görüşünü şöyle dile getirmiştir; "Kimseleri filmin çekileceği yere otobüsle gitmek sıkıntısında bırakmamak için kendini zorlayarak bindi o uçağa, imkanı yok binmez."

© Copyright 2024

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.