OTOJEN DOKUYLA ONARIM

Memelerin, kadın cinselliğiyle doğrudan ilgili olması, bu organların kaybını kadınlar için daha hassas hale getiriyor. Memesini herhangi bir sebeple kaybeden kadın, kendini yetersiz görüp depresyona girebiliyor, sosyal ilişkileri ve cinsel yaşamı bozulabiliyor. Memenin alınmasının gerektiği operasyonlarda, meme cildinin korunmasına önem veriliyor. Korunan cilt sayesinde, alınan dokuların yerine yenileri koyularak meme oluşturabiliyor.
Acıbadem Maslak Hastanesi’nden estetik, plastik ve rekonstrüktif cerrahi uzmanı Doç. Dr. Şükrü Yazar, meme kanseri tedavisi sırasında ya da sonrasında gerçekleştirilen meme rekonstrüksiyonu hakkında bilgi verdi: “Meme rekonstrüksiyonunun ilk aşamasında meme şekillendiriliyor, ikinci aşamada meme başıyla çevresindeki koyu renkli halka oluşturuluyor ve üçüncü aşamada iki meme arasındaki simetri sağlanıyor.

Aynı anda yapılabiliyor
Kanser hastalarında meme rekonstrüksiyonu, cerrahi tedaviyle eş zamanlı yapılabiliyor. Genel cerrahi ekibi, mastektomi uygularken plastik cerrahlar da o sırada memeyi yeniden şekillendirebiliyor. Eş zamanlı uygulama her zaman daha doğal bir meme oluşumu sağlıyor. Meme kanserinin cerrahi tedavisinde artık sıklıkla koruyucu mastektomi uygulanıyor, yani meme cildi korunuyor. Cildi ve başı korunan memede uygulanan rekonstrüksiyon, estetik açıdan daha iyi sonuç veriyor. Öte yandan hastalar uyandıklarında kanserli memenin yerinde boşluk hissetmedikleri için psikolojik olarak daha az travma yaşıyor.
Radyoterapi ya da kemoterapi uygulamaları, bu ameliyata engel teşkil etmiyor. Eğer kanser ileri derecedeyse, hastanın genel durumunun bu iki ameliyatı kaldıramayacağı düşünülüyorsa, rekonstrüksiyon daha sonraya bırakılıyor. Memenin şekillendirilmesi, silikon meme protezleri ya da kişinin kendi dokularının kullanılmasıyla yapılıyor. Bu yöntemlerin seçiminde; hastanın yaşı, genel durumu, vücut yapısı, diğer memenin ölçüsüyle biçimi, uygulanmış mastektominin koruyucu olup olmaması, hastanın talepleri ve ameliyatın zamanı gibi faktörler belirleyici oluyor.

En çok karın kullanılıyor
Hekimin ve hastanın uygun görmesi halinde, kişinin kendi dokusuyla da (otojen doku) meme onarımı yapılabiliyor. Bu, daha karmaşık ve cerrahi tecrübe gerektiren bir ameliyat. Otojen doku olarak sıklıkla karın, sırt, kalça ve bacaktan hazırlanan dokular kullanılıyor. Karın bölgesi kullanılarak meme rekonstrüksiyonu yapılan hastalarda aynı sırada karın germe operasyonu da uygulanıyor.
Bu yöntemde, sırttaki ameliyat izi genellikle sütyen çizgisi altında gizleniyor. Kalça ve bacak bölgesindeki deriyle deri altı yağ dokusu, mikrocerrahi yöntemiyle meme bölgesine taşınarak onarım yapılıyor. Otojen dokular, içerik olarak meme dokusuna daha çok benziyor. Meme rekonstrüksiyonu ameliyatı; protez kullanıldığında yaklaşık iki saat, otojen doku kullanılması halinde 4-5 saat, mikrocerrahi uygulandığındaysa 6-8 saat sürüyor. Hastanede kalma süresiyse uygulanan yönteme göre, 1-6 gün arasında değişiyor.

Üç ay sonra meme ucu
Cerrahi müdahale sırasında IORT yöntemi uygulanamayan ve meme ucu alınan hastalara, meme başı, yaklaşık 3-6 ay beklendikten sonra yapılıyor. Bu işlem, ameliyathanede ve lokal anestezi altında, bir saatte gerçekleştiriliyor. Bu ameliyattan birkaç hafta sonraysa meme başının etrafındaki koyu halkayı oluşturmak için dövmeyle renklendirme yapılıyor. Bunu istemeyen hastalarda genital bölgeden ya da karşı memeden alınan doku kullanılıyor.

Diğer memeye de operasyon gerekebiliyor
Tek taraflı meme onarımının yapıldığı durumlarda, onarılan memenin ameliyat sonrası karşı memeyle simetrik olması beklenmiyor. Bu durumda memeler arasında simetriyi sağlamak amacıyla, karşı memeye bazı operasyonlar uygulanabiliyor. Bunlar; karşı memenin küçültülmesi, dikleştirilmesi veya büyütülmesi şeklinde olabiliyor.”

YARIN: ÖRNEK BESLENME DÜZENi