Moda
Sağlık
Foto Galeri
Yazarlar

Programım beni yansıtıyor

Wilco Van Herpen, CNN TÜRK’te ekrana gelen ‘Wilco Yollarda’yla Türkiye’yi karış karış gezip, kültürel zenginliği ve insan hikayelerini ekrana taşıyor. Programın kendisini yansıttığını söyleyen Herpen, “Yeni yerler keşfetmeyi seviyorum” dedi

|

Yeni bir gezi programıyla karşımızdasınız. Çekimler nasıl gidiyor?

Çok güzel. Programda insan hikayelerine, yaşantılarına yer veriyoruz. Türkiye’nin her yerini göstermek isterim ama 13 bölümde imkansız tabii.

Sıradaki duraklar neresi olacak?

Erzurum, Fethiye Kayaköy, Bafa Gölü, Antakya ve Mardin’e gittik. Sırada Karadeniz bölgesindeki Yusufeli var. Biz çekiyoruz, sırasıyla yayınlanıyor.

Rotalara nasıl karar veriyorsunuz?

Eşim Gonca programın içeriğini hazırlıyor. Üç kişi karar veriyoruz aslında; ben, prodüktörümüz Emrah ve Gonca. Ama ağırlık Gonca’da.

İstanbul’a gelirken aklınızda televizyon programcılığı var mıydı?

Türkiye’ye birkaç kez turist olarak yolum düşmüştü. 1999 yılında elimde iki bavul, fotoğraf makinem ve cüzdanımda yaklaşık 700 euro’yla yerleşmek için geldim. Şimdi hayatıma, yaşadığım eve bakınca “Hiç de fena değil!” diyorum. Hollanda’da farklı restoranlarda şef aşçı olarak çalışıyordum. Bir yandan da serbest foto muhabirliği yapıp, projelerimi gerçekleştirdim. Burada da fotoğraf çekimlerime devam ettim. Şu an bulunduğum
noktada, şansın ve çok çalışmanın etkisi var.

Ekran serüveniniz nasıl başladı?

‘Haberci’ ekibinde bir süre yapım ve kamera asistanlığı yaptıktan sonra 2000 yılında TRT’ye ‘Kaçış Planı’nı hazırladım. Sonra TV8’e ‘Wilco’nun Gözü’ programını yaptım. ‘Haberci’ ekibindeki bağlantılar sayesinde İz TV’ye ‘Wilco’nun Karavanı’nı çektik. Hazırladığım ‘İki Göz Bir Şehir’ ve ‘Wilco’yla Yaşasın Yemek’ programları 2011’den bu yana İz TV’de devam ediyor. Aile gibi olduk onlarla.

Hangi program daha çok sizi yansıtıyor?

‘Wilco Yollarda’ daha çok yansıtıyor. Yeni yerler keşfetmeyi seviyorum.

Türkiye’de sizi en çok etkileyen yer neresi oldu?

Karaman’a yakın bir yerde yörükleri çekmiştik. Onların hayatları o kadar farklı ki, o kadar ağır ki. Kendimi Türkiye’de hiç yabancı hissetmedim ama orada yabancı hissetmiştim. Bir de Allianoi Antik Kenti beni çok etkilemişti ve o tarihe yapılanlara çok üzüldüm. Tarkan’ın da Allianoi için verdiği destek çok güzeldi. O zaman ne kadar iyi biri olduğunu anladım. Onunla güzel bir yere gitmek istiyorum. ‘Wilco’nun Karavanı’yla’ Çağdaş Evliya
Çelebi ödülünü almıştım. Bu benim için büyük onur oldu. Tarkan’ın bana eşlik etmesi de beni gururlandırdı.

‘İstanbul’da mutluyum’

Eşiniz Gonca Gürses’le nasıl tanıştınız?

Gonca opera sanatçısı, aynı zamanda İstanbul Film Festivali’nde çeviri yapıyordu. Ben de bir arkadaşımla festivale katılmıştım. Onu ilk gördüğümde “Bomba ya!” dedim. Konuşmasını bitirdikten sonra yanına gidip kendimi tanıttım. Ama o başka bir filme gideceği için hızlıca yanımdan ayrıldı. 2003’te tekrar festivale gittim, karşılaştık ve ilişkimiz başladı. 2007’de evlendik, 2008’de kızımız Şira doğdu. Tabii ki Hollanda’yı özlüyorum ama burada ailemle mutluyum.

© Copyright 2024

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.