Moda
Sağlık
Foto Galeri
Yazarlar

Yeşilköy Fener Lokantası

.

|

İnsanların kafasında bazı klasikler vardır, vazgeçemezler, hep o lokantayı, o tadı ararlar. Bu durum müdavimlerin mekanlarıyla aralarında kuvvetli bir bağ oluşturur.

O mekan onların gözünde yeni açılmış, kurdelesi dün kesilmiş bir yer gibidir. İşte tam da böyle bir yer Yeşilköy Fener Lokantası...

Eskiyle yeniyi buluşturan muhteşem bir mekan... Bu tarihi mekanın bütünleştiği şahsiyetse eski bir deniz zabiti Yavuz Selim Yeğenoğlu... sar

Böyle yerler kişilerle kaimdir, bir restorana giren kişi, ilk iş olarak “Yavuz nerede?”, “Burhan nerede?” diyorsa, o mekanın sahibi, yönetimi müşterileriyle kaynaşmış, hizmette başarıyı yakalamış demektir.

Fener Lokantası üç kısımdan oluşuyor. Yazlık bahçe, kışlık alanlar ve en önemlisi 1856’ya kadar tarihi Çanakkale istikametinden gelen gemilere yol gösteren, eski adıyla Ayastefanos yeni adıyla Yeşilköy Feneri’nin özel müzeye dönüştürülmüş davet, toplantı ve yemek alanı...

Ana yemekler balık üzerine...

Daha masaya oturur oturmaz 1993 yılından beri değişmeyen, dereotlu salatalık turşusu, Van otlu peyniri, közde patlıcan, iştahınızı

açmak için taş fırında pişen mısır ve evde yapılan ekmeğin yanında yerini alıyor. Bu lokantada menü yok.

Zaten yılların servis elemanları artık neredeyse ‘kim ne yer, ne içer’i ezbere biliyor. Müdür Burhan Şabanoğlu’nun borsalı sohbetleri, şef Hamza Cevahir’in kendine özgü konuşması misafirleri mest ediyor.

Ardından masaya kaya koruğu, İzmir bölgesinin cibes otu, Çanakkale’den gelen organik domates ve naturel levrek marine edilmiş halde geliyor. Ara sıcaklarda benim tercihim, mutfak şefi Hamza Tanrıverdi’nin, masaya bizzat getirdiği günün kül ve közde yapılmış sebzeleri...

Genellikle köz patlıcan, biber, soğan, domates dörtlemesi ve kalamar tava...

Saroz’dan gelen güveçte ahtapot ızgara, kırmızı biberli kekikli pamuk gibi kalamar dilimleri harika. Ana yemeklerse genellikle balık üzerine... Size iki özel tattan bahsedeceğim.

Birincisi Fener balığı kavurma ki, kendi kemiği üzerinde sunuluyor. İkincisiyse Fener usulü kağıtta deniz levreği... Bunlara son zamanlarda bir de moda olan tuzda balık eklendi.

Bütün haşmetiyle masaya arz - ı endam ediyor. Bütün salon bu muhteşem şovu izliyor.

Gelelim tatlılara... Bu noktada tavsiyem, kiremitte dondurmalı irmik helvası...

Bunun yanında tulumba tatlısı, lokması, mevsimine göre ayva ve kabak tatlısını deneyebilirsiniz. Son olarak da minik tabaklarda gelen ve ikram olarak sunulan mevsim meyveleri...

Bu muhteşem lezzet defilesini ancak bir kahve tamamlayabilir...

© Copyright 2024

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.