Bugün milyon dolarlık servetlere sahip bu güzel kadınlar ışıltılı dünyaya, acı ve zorluklarla dolu bir hayattan geldiler. İşte mücadele dolu yaşamlara birkaç örnek... Gisele Bundchen 1980'de Brezilya'da dünyaya geldi. 15 yaşında bir model ajansı tarafından keşfedildi. Modelliği düşünmüyordu ama evde 5 kardeşi vardı. Ailesine yük olmamak için evden ayrılıp ajansa bağlı 5 kızla aynı evde oturmaya başladı. Tüm bunlar olurken daha 14 yaşındaydı. İşine otobüsle gidip geliyordu. Okula gitmek için telefonlara bakıyordu. Amerikan Vogue Dergisi'ne kapak olunca hayatı değişti. 1999'da artık onu herkes tanıyordu. O, bugün dünyanın en çok kazanan mankeni... Katie Price (Jordan) 22 Mayıs 1978'de İngiltere'nin Brighton kentindedoğdu. Küçük yaşta babası tarafından terk edildi. Babasının gidişine bir türlü anlam verememişti. Kısa bir süre sonra annesinin başka biriyle evlenmesini kabullenemedi ve Sun gazetesine üstsüz fotoğraflar vererek dikkat çekmek istedi. Pop şarkıcısı Dane Bowers ile evlendi. Hamile kaldığında ilişkileri bitti. Kürtaj yaptırdı. 2002'de Manchester United'ın futbolcusu Dwight Yorke'tan hamile kaldı. Bir önceki sefer olduğu gibi yine ilişkileri bitti. Fakat bu kez bebeğini doğurmaya karar verdi. Oğlu görme özürlü olarak dünyaya geldi. Oğlunun hastalığıyla uğraşırken parmağında bir tümör olduğu ortaya çıktı. Hemen hastaneye yattı, ameliyat oldu. Jordan, 2004'te hayata döndü. Televizyon şovlarında boy göstermeye başladı. 5 milyon sterlinlik servetiyle dünyanın en zengin 9. modeli. Natalia Vodianova Natalia Vodianova, Rusya'da 11 yaşında pazarda meyve sebze satarken bugün moda dünyasının zirvesine oturdu. İngiltere'nin en zenginlerinden aristokrat Justin Portman'la evlendi ve anne oldu. Ancak güzel modelin bugünlere gelmesi kolay olmadı. 6 yaşında babası evi terk etti. Annesiyle birlikte dedesinin evine taşınmak zorunda kaldı. Çok erken bir saatte kalkmak, pazarda sebze ve meyve satmak zorundaydı. Arkadaşları modellik yapması için onu ikna edince soluğu bir ajansta aldı. Bir anda yıldızı parladı ve dünyaca ünlü markaların aradığı bir yıldız haline geldi. Calvin Klein, L'Oreal gibi dev markalarla çalıştı. Bugün kendi kazandığı serveti 7 milyon dolar. Anna Nicole Smith İki yaşındayken ailesi boşandı ve annesi ilki 1971’de Donald R. Hart’la olmak üzere dört evlilik daha yaptı. Arkadaşlarına bir sonraki Marilyn Monroe olmayı ne kadar çok istediğinden bahsederek büyüdü. Texas, Mexia’ya taşınmalarının ardından buradaki lisenin ilk yılında sınıfta kaldı ve liseyi hiç bitirmedi. Jim's Krispy Fried Chicken adlı restoranda garsonluk yaparken tanıştığı 16 yaşındaki Billy Wayne Smith’le evlendiğindeyse sadece 17 yaşındaydı. Oğlu Daniel Wayne Smith’in doğumundan 1 yıl kadar sonra ayrıldılar ve çocuğuyla birlikte Houston’a dönen Smith, çeşitli yerlerde yine garsonluk yapmaya başladı. Playboy Dergisi’ne gönderdiği fotoğrafları beğenen dergi sahibi Hugh Hefner sayesinde Mart 1992’de dergiye kapak oldu. Mayıs 1992 sayısı için de çıplak pozlar verdi ve 1993'de dergi okuyucuları tarafından Playmate of the Year seçildi. 1991 Ekim'inde, bir striptiz kulübünde dans ederken yaşlı petrol kralı J. Howard Marshall ile tanıştı. İki yıl sonra, 1994'te, Smith 26, Marshall 89 yaşındayken evlendiler. Tabii bu, dedikoduları da beraberinde getirdi. Herkes genç kadının Marshall ile parası için evlendiğini, hiç karı koca olmadıklarını söylüyordu. Smith bu dedikoduları her seferinde, kocasını sevdiğini ve yaş farkının kendisi için önemli olmadığını söyleyerek bertaraf ediyordu. 14 ay süren evliliğin ardından Marshall öldü. Bu, yıllarca sürecek bir miras davasının başlangıcı oldu. Çünkü yaşlı kocası genç eşine miras bırakmamıştı. Smith'e göre Marshall, evlenmeleri durumunda kendisine mirasının yarısını bırakacağını söylemişti. Miras davası Teksas mahkemelerinde 10 yıldan fazladır devam ediyor. Kararlar zaman zaman Smith'in aleyhine, zaman zaman da lehine alındı. Anna Nicole Smith, oğlunu kaybetmişti ama gelecekten umutluydu. Sevdiği adamla evlenmiş, küçük kızını kucağına almış, bu ay görülecek son miras davasını bekliyordu. Ama 8 Şubat'ta, 39 yaşındayken Miami'de bir otel odasında hayatını kaybetti. Şu anki serveti 8 milyon sterlin. Ancak 16 yaşında keşfedildiğinde çok fakirdi. İngiltere'de birkaç küçük defileden sonra Paris'e gitti. Kendine bir ev tuttu. Ne bir televizyonu vardı ne de telefonu. Uyuyacak yatağı dahi olmayan Elson uzun bir süre hamamböcekleriyle yaşamak zorunda kaldı. Dünyaca ünlü fotoğrafçı Steven Meisel'la çalışması hayatını değiştirdi. 20 yaşına gelmeden Chanel, Gucci, Valentino, Versace gibi markaların yüzü oldu. Tüm yükseliş onun başını döndürdü. Kendini bir anda anoreksianın pençesinde buldu. Yakın arkadaşlarının çabalarıyla yeniden hayata döndü. Marilyn Monroe Annesinin sinir hastalığı yüzünden hastaneye kaldırılması üzerine bundan sonraki hayatını bir yetimhanede geçirmek zorunda kaldı. Henüz 16 yaşındayken 21 yaşındaki James Doughtery ile evlendi. 4 yıl süren evlilik ardından boşandı ve modellik yapmaya başladı. Verdiği seksi pozlarla kısa bir süre içerisinde ün kazandı. Yaptığı ikinci sınıf filmin başarısız sonuçlanması bir süre sinemadan uzak kalmasına neden oldu. Fox şirketinin Monroe ile yeni bir kontrat imzalamaması yüzünden bir süre boşta kaldı. “Ladies of the Chorus” adındaki kısa filmde ilk kez şarkı söyleme şansını yakaladı. Bu filmdeki rolü eleştirmenlerin çok dikkatini çekmişti. “The Asphalt Jungle” ve “All About Eve” filmlerinde oynadı. Bu filmlerden sonra birçok filmde oynadı ve ününü arttırdı. 1962 yılında “Something’s Got to Give” adlı filmde oynayacaktı fakat tam bu arada yüksek bir ateşe yakalandı ve yüksek dozda sakinleştirici ilaç alarak 36 yaşında hayata veda etti. 5 Ağustos 1962'de yatağında ölü olarak bulundu. Erin O'Connor Annesi ve babası işçi sınıfından olduğu için küçük yaşlarda maddi zorluklarla tanışan İngiliz manken Erin O'Connor, en çok kazanan İngiliz model. Ancak ekonomik zorluklardan daha çok onu sınıfın alay konusu olması yaraladı. Burnu ve uzun boyu yüzünden arkadaşlarının dalga konusu olan güzel manken, 10 yaşına kadar konuşmak istemediğini söylüyor. Korku filmi kahramanlarına benzetildiği için 10 yaşına geldiğinde halen yaşıtları gibi tam olarak konuşamıyordu. Fakat 17 yaşında karakteristik yüzü sayesinde ajansların dikkatini çekmeyi başardı. Versace'nin ve Jean Paul Gaultier'nin yüzü oldu. 10 milyon sterlin servetiyle dünyanın en zengin ikinci mankeni. Alek Wek Güney Sudan'da dokuz çocuklu bir ailenin yedinci çocuğu olarak dünyaya geldi. 14 yaşındayken savaş yüzünden ülkesini terk etmek zorunda kaldı. Kaçarken yanına hiçbir şey alamadı. 1991'de Londra'da mülteci statüsü almaya hak kazandı. 1995'te keşfedildi, MTV'de yılın mankeni ödülünü aldı. Serveti 10 milyon sterlin...