Ülkemizde müziğe getirdiği güçlü yorumuyla Süper Star ünvanını alan Ajda Pekkan'ın ünü, yurt dışında da yankı bulmasının yanı sıra kendisine şövalyelik ünvanını da kazandırdı. Fransa'nın 'Chevelier de L'ordre des Artset des Lettres' sanat ve edebiyat şövalyelik nişanına laik görülen Pekkan'a önceki akşam Beyoğlu Fransız Sarayı'nda düzenlenen davet ile nişanı takdim edildi. Milliyet Magazin Servisi - MESUT YILMAZ Geceye AB Bakanı ve Baş Müzakereci Egemen Bağış'la eşi Beyhan Bağış başta olmak üzere, çok sayıda iş ve cemiyet hayatından ünlü isim katıldı. Gece, Fransa Büyükelçisi Laurent Bili'nin açılış konuşmasıyla başlarken, sonrasında kürsüye Ajda Pekkan çıktı. Hem Türkçe hem Fransızca olarak konuşma yapan Pekkan, şükranlarını belirterek gelen davetlilerden büyük alkış aldı. Nişanın takdim edilmesi sonrası konuşma yapan AB Bakanı Egemen Bağış, Şövalyelik ünvanı ancak Ajda Pekkan'a yakışırdı. Bu olay ile sadece Fransa ile ilişkilerimiz değil, AB ile olarak bağlarımızda kuvvetlencektir. Böyle birşey ortada yokken dahi bana sorulsaydı, şüphesiz 'Ajda Pekkan olurdu' dedim. Umarım Ajda Pekkan'da AB konusunda Fransa'yı ikna edecektir dedi. Nişanın takdim edilmesi sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Süperstar Ajda Pekkan, Benim devletim bana 'devlet sanatçısı' ünvanını verip tekrar geri almasından sonra böyle birşey olabileceği aklımın ucundan dahi geçmiyordu. Üzerimde artık büyük bir sorumluluk var. Bundan 26 sene önce Fransız basını tarafından 'Yılın en iyi yabancı şarkıcı' ödülünü almıştım ama bu öyle pek ses getirmemişti dedi. Pekkan, 1998 yılında Kültür Bakanlığı tarafından 'Devlet Sanatçısı' ünvanıyla onurlandırılmıştı. Fakat, ressam Mehmet Güleryüz'ün 'Devlet sanatçısı olacak ve bu haklardan yararlanacak ile bunların nitelikleri ve seçilmeleri hakkında yönetmelik' ve bu yönetmeliğe dayanılarak 89 kişiye 'Devlet sanatçısı ünvanı verilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle' açılan dava sonucu Pekkan'ın 'devlet sanatçısı' ünvanı geri alınmıştı. Bundan sonraki müzik çalışmalarında daha dikkatli olacağını belirten Ajda Pekkan, Bundan önce müzik piyasasındaki rekabetten dolayı yazı geçirmek için albüm yaptığım oldu. Benim kimse rakibim değil ama o yazı boş geçirmemek için albüm yaptığımız oluyordu. Fakat bu yeni çıkacak albümüm de olsun bütün çalışmalarım özen içerisinde üzerinde durularak gerçekleşecek dedi. Şövalyelik ünvanına daha önce laik görülen isimlerin arasında, Bob Dylan, Roger Moore, Bruce Willis ve George Clooney gibi isimlerin yanı sıra birçok ünlü isimde yer alıyor. Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez sanatçı Ajda Pekkan'ın kurban kesilmesini eleştirerek hayvan mezarlığına gömülmek istiyorum sözlerini değerlendirdi. Ünlü sanatçı Ajda Pekkan, Kurban kesmek yerine bağış yaptığını ve hayvan mezarlığına gömülmek istediğini açıklamıştı. TRT Türk'de Ömer Şahin'in 'Görüş Farkı' programına Mekke'den katılan Görmez, 'Hayvan Mezarlığına gömülme'konusundaki soruya ise şu cevabı verdi: 'İlk defa duyuyorum. Hepiniz toprak olacağız ve hatta ahirette Amme suresinin son ayetinde şöyle deniyor.. Onunla bitirelim madem. Hepimiz mahşer günü dirildiği zaman hayvanlarda dirilecek ve bizim inancımıza göre hayvanlar eğer bizim üzerimizde hakları varsa onlar da haklarını alacaklar... Ama onlar haklarına aldıktan sonra tekrar toprak olacaklar. Buna insanlar şöyle sesleneceklerdir. Keşke ben de onlar gibi toprak olaydım diyecektir. Ben bu ayet zannediyourm herkese en güzel başta şahsım olmak üzer en büyük mesajdır diye düşünüyorum. ünlü şarkıcı Ajda Pekkan daha önce Bugün gazetesinden Şebnem Özcan'a verdiği röportajında da çarpıcı açıklamalarda bulunmuştu. Sinemaya gidemiyorum, bana bakıldığı zaman sıkılıyorum. Bu yüzden bazen canım Beyoğlu'nun arka sokaklarında gezmek istiyor ama gidemiyorum. Kapalıçarşı'ya gidemiyorum. Bazen hiç kimse beni görmese diyorum, gidip bir yerlere gözlemlemek istiyorum... Ama yine keşfediliyorum. Bir gece siyahlar giydim, kafamda şapka var... Tak tak tak yürüyorum. Yanımda bir hanım da var. Derken arkamdan Ajda Hanım diye birileri sesleniyor. Hayranlarımdanmış Allah'tan. Bu kadar giyinip kuşanmışken nasıl da beni tanıdınız? Yürüyüşünüzden sizi tanıdık dediler... Tam tersi. Halil İbrahim sofrası gibidir evim. Bu şehir efsanelerini yıkalım isterseniz. Üç saat spor yapsam ölürüm herhalde. Haftada üç gün spor yapıyorum... Onun dışında vaktim olduğu zamanlarda da kardiyo çalışıyorum... Allah aşkına gittim botoks yaptırdım, kaç sene içinde 10 kere botoks yaptırdım diye 10 kere estetik mi oluyorum ben... Tabii ki 1 kere yaptırdım onu da aslanlar gibi söyledim. Kendime ait neyse onları yaptırdım. Her zamanda gerekirse hiçbir şekilde yapmaktan çekinmem... İnşallah bir gün olursa popo kaldırma ameliyatı yaptırtacağım. Ama çok isterim, popomu kaldırtmak... 44 numara ayakkabı giymesi gerekiyor. Şaka. Çok iyi yemek yapması lazım, çok iyi aşçı olması gerekir bir kere. Çünkü ben yemeyi çok severim, yapmayı hiç sevmem. Müzik zevki olması lazım. Esra Erol'un programı gibi oldu şimdi. Geçen gün onu düşündüm... Kılık değiştirip Esra Erol'a çıksam ne şeker olur ya dedim. İnsan gibi insan, adam gibi adam olmalı... Beraberliğinin arkasında duracak. Benim sorumluluklarımı anlayabilecek, paylaşacak biri olmalı... Gece bir çekimim varsa onu olgun karşılayacak. Ne yapayım, böyle bir hayatım var. Bu şartlarda anlayışlı olursa olur. Bu Ajda Pekkan'ın normları... Benim 6 defa çocuğum oldu, istemedim o zaman. 6 defa kürtajım oldu. Yani annemle kardeşime bakmak durumundaydım... Aslı, astarı yok. Keşke olsaydı, saklamazdım. O kadar isterdim ki... O cahillikle bir tane çocuk yapmış olaydım keşke... Düşünmek bile istemiyorum. Çünkü hayat gittiği yere kadar gidecek. Kimseye de bir söz vermek istemiyorum... Hayır, yok. Çünkü ben daha yeni yeni yaşıyorum... Hiçbirine binemedim. En son yıllar önce yeni ünlendiğimde binmiştim... Açıkçası halkın arasına karışamamak bende bunalım yaratıyor. Aslında bunalımım ben o anlamda. .. Yanımda birileri olursa öyle bir güç geliyor, kuvvet gelir yaparım. Ama tek başıma olmuyor... Yurt dışında biniyorum. Mesela Zürih'te tramvaylar var ya, onlara biniyor, öteki tarafta iniyordum, sırf o zevkimi tatmin edeyim diye... Kimse tanımıyor ne güzel. En çok metrobüsü çok merak ediyorum, çok binmek istiyorum. Adalar'a giden İDO'ları merak ediyorum...