Yakışıklılığıyla bir anda kendini kamera karşısında buldu. Ama bir gün herşey değişti... Şöhretinin en parlak döneminde demirparmaklıkların ardına düştü. 1961 Mardin doğumlu Kenan Kalav, Mardinli kimyager bir baba ile Alman bir annenin oğluydu. Yeşile bakan ela gözleri, uzun boyuyla dikkat çeken yakışıklı bir gençti. Altı tane yabancı dili konuşabiliyordu. Aslında turizm ve otelcilik eğitimi alıyordu. Fakat dış görünüşünün etkileyiciliği sayesinde kameraların önüne geçti. Önce bir fotoromanda oynadı. Sonra sinemaya adım attı. İlk olarak 1978 yılında Çaresiz adlı filmde küçük bir rolde göründü. Daha sonra da arkası geldi. 1984 yılında başrollerini Hülya Avşar ve Meral Orhonsay ile paylaştığı Tutku adlı filmle bir anda sinemaseverlerin özellikle de kadınların gönlünde taht kurdu. Ömrümün Tek Gecesi, Suçlu Gençlik, Katiller de Ağlar gibi filmlerden sonra Çalıkuşu dizisi geldi.. Aydan Şener ile başrolü paylaştığı dizide kendisiyle özdeşleşen Kamuran karakteri onu şöhretin zirvesine taşıdı. Mazideki Kadın, Uçurum, Savunma, Güneh Gecesi, Erkek Sevgisi, Yengeç Burcu, Deniz Yıldızı gibi filmleriyle 1980'lerin Türk sinemasının en çok film çeviren aktörlerinden biri oldu. Gençti, bir çok hayranı, çevresinde güzel kadınlar vardı. Yakışıklıydı, sanki hayatı hep böyle devam edecekmiş gibiydi. Ama 1991 yılında bir gün herşey değişti. O gün, İstanblul'dan İspanya'nın Barcelona kentine gitmik için yola çıktılar. Yanında eşinin çiçekçi dükkanında çalışan Latif Deniz vardı. Yurtdışına seyahat etmeye hevesli bir çocuktu Latif. Kalav ve Deniz Barcelona'ya gittiler. Ama daha havaalanına adım atar atmaz polis gözaltına aldı onları. Kalav anlattığına göre neler olup bittiğini anlayamamıştı. Ama gerçek ortadaydı, bavullarında 2 buçuk kilo eroin vardı. Kalav'ın ifadesine göre aktör kahve içerken, bavulunu check-in yaptırması için Deniz'e vermişti ve; uyuşturucu yüklü bavullar onun adına kaydedilmişti. O an Kenan Kalav için Barcelona'daki Gerona Hapishanesi'nde geçireceği yıllar başladı. 10 yıl hapis cezası aldı. İlk 1 buçuk yılı hücrede geçti. Sonra 6 kişilik bir koğuşa alındı. Bu arada İspanya kralı Carlos'a af dilekçesi ile gönderildi. Sonra bir gün cezaevi müdürünün 'postası' oldu Kalav. Cezaevinde; sadece geceleri yatıyor, gündüzleri ise, kendine iş kurmak için uğraşıyordu. Yaklaşık 5 yıl cezaevinde yattıktan sonra 1996'da şartlı tahliye edildi. Bu sürenin bitimi olan 1999 ylına kadar da İspanya'da kaldı. O arada Barcelona'da bir restoran açtı Kalav. Ama o arada da başına gelmedik kalmadı. Karıştığı bir motosiklet kazaından sonra evini basan 3 polis tarafından öldüresiye dövülen Kalav, bu olayın ardından Türkiye'ye kesin dönüş yapmaya karar verdi. 38 yaşında ülkesine döndü Kalav. Aradan uzun yıllar geçmişti artık saçlarında aklar, yakışıklı yüzünde yaşadıklarının izleri olan çizgiler vardı. Türkiye'ye döndükten sonra geçirdiği bir trafik kazasıyla gündeme gelse de kameralar onu özlemişti. Yeniden mesleğini yapmaya başladı. 1999'da dönemin gözde dizilerinden Yılan Hikayesi'nde göründü. Sultan, Bir Yıldız Tutuldu, Melekler Adası, Köpek ve İşte Benim gibi adlı dizilerde oynadı.