“Sperm bankasından çocuk yaptı. Baskılara dayanamadı, kaçtı” denilen Leyla Bilginel, Phuket Adası’nda böyle görüntülendi... Çocukluğumda da, genç kızlığımda da sülalemin karşısında bir kızdım. Okumak isteyen ve bunun mücadele eden biriydim. Koca bir sülaleyi ve babamı incitmeden yendim. Atamın kafasını öne eğmeden, onlara hiçbir sıkıntı yaratmadan kilitleri çözdüm, okudum. İşletme fakültesini bitirdim, tiyatro eğitimi aldım. Şimdi size nasıl bakıyorlar? Karslıyım. O dönem bana tepki gösteren ailelerin kızları ve torunları şimdi okuyor. Bana “Hayır” diyenler, bugün eminim içlerinden özür diliyorlar. Kimliklerle var olmaya inanmıyorum. Bu yüzden bu kadar savaş var, dünya bu kadar mutsuz. Yaratan’ın var ettiği evrene saygım var. Yaratan’a inanan insan etiketlendirmez. Vatan, toprak, din ayrımı yapmaz... Üniversiteden sonra 2 yıl tiyatro eğitimi aldım. 3 yıl habercilik yaptım. Baktım gelecek yok, erkek arkadaşımın gittiği bir ajansta, “Elin yüzün düzgün” diyerek beni de kaydettiler. Kamera önünde olmayı da seviyordum. 20 gün sonra Aynalı Tahir dizisinde buldum kendimi... Soyadımı ailemden baskı gördüğüm için değiştirdiğim iddiaları yalan. Kendi seçtiğim bir soyadı istedim. Bunu bir adamla evlenerek var edemezdim. Zaten evliliğe karşıydım. Çocuğumun temiz bir soyadı ve yeni bir enerjiyle var olmasını istedim. Böyle bir hakkım var. Bilginel soyadını nasıl seçtiniz? Sözde bir sanatçıyım. Leyla Kömürcü olarak tanındım. Leyla Bilginel’i de çok şükür var etmeyi bildim. Bilgeliğe çok inanıyorum. Bir de enerji, eller, dokunmaları birleştirdim. Bilginel çıktı ortaya... Beni etiketlendirmeyin. Kendi doğrularımla varım. Kimseye “yaptığım doğrudur” demiyorum. “Phuket’e niye gittiniz” diye soruyorlar. Burası benim doğrum. Ailenizden ve toplumdan baskı gördüğünüz için kaçtığınız yazıldı. Phuket’e kaçtınız mı? Kimsenin sözlü bir tacizine dahi uğramadım. Sülaleme, toplumla ters düştüğüm, baskılara dayanamayıp ülkeyi terk ettiğim izlenimi yaratıldı. Türkiye’de insanlar mutsuz, gergin. Ben Doğulu bir ailenin Alevi kültürüyle büyümüş ama hiçbir kimliği kabul etmeyen üyesiyim. Türk’lüğü ve Alevi’liği reddediyorum. Kültürleri ve var oluşları kabul ediyorum. Yaratan, insanları sadece insan olarak yaratıyor. Türkiye’nin mutsuz ve gergin ortamından kurtulup öfke duygusundan arınmak, evladımı sıfır öfke ve mutlu bir anne olarak büyütmek için Phuket’e geldim. Ailemden aldığım ahlâk değerleriyle büyüdüm, öyle de devam ediyorum. 40 yaşından sonra dünyayı dolaşarak yaşama planım vardı. Burada beş yıl yaşayacağız, sonra rüzgâr nereye eserse... Ben lezbiyen veya biseksüel değilim. Erkeklere saygı duyuyorum. Kadınlar zekâ olarak çok acayip, erkekler daha saftır. Benim atam, babam, liderim Atatürk erkek. Allah bana bir erkek evlat verdi. Benim gözümün ışığı, ölen erkek kardeşimdi. Erkeklere düşmanlığım yok. Çocuk sahibi olmak için evlenecek birini mi bulamadınız? Bütün ilişkilerim evlilik, çocuk noktasına geldi. Keyifli ilişkilerim oldu. Adam gibi adamlarla birlikte oldum. Ama evlenmedim, kendimi kandırmamayı tercih ettim. Bu konuda hiç konuşmadım, sessiz sedasız buralara geldim. Benim arızam, çok detaylarda yaşamam, mükemmeliyetçi olmam. Saygı takıntısı olan bir insanım. Detaylarda yaşayanlar empati yapmayı bilir. Her şeyi sonuca götürür. Bir adamı nereye kadar sonuca götüreceğimi bilemedim. Bir adam var edemedim, karşıma çıkması için bekleyeceğim zamanım da yoktu. Riske girmedim, sperm bankasını seçtim... Türk toplumu olarak modernlikle yobazlığı karıştırdık, yozlaştık. İnsanlar evleniyor, çocuk yapıp boşanıyor. Dünyaya bir çocuk getiriyorsan çocuğun kimliği oturana kadar tahammül edeceksin. Kayra’dan sonra hayatınızda biri oldu mu? Kayra 7 yaşında. Hayatımda bir kişi oldu. O da geçen yıl. Aldığım nefese dikkat ettim. Artık hayatımda kimse yok. Çok daha sağlıklı büyüyor. En azından çirkinleşen bir şey yok. Onun dünyasında baba hiç yok ama hayatla barışık. Bu benim doğrumdu. Yaratan’ın yardımıyla dünyaya gelen oğlumun zikri de fikri de bu. Sperm bankasından haberi var mı? Babasının olmadığını açıkladım ancak şu an bankayı bilmiyor. Kayra cinselliği bilmiyor ki banka olayını nasıl anlasın? Sürekli “Sperm bankasından çocuk yapan Leyla Bilginel” diye yazdılar ama altında başka bir şey bulamadılar. Kayra’nın gelişimiyle ilgili hiçbir sıkıntı yaratamayacaklar. Hayatımızdan psikolog ve pedagogu da çıkardık... Hiç merak etmedim. Kayra’nın kimliğindeki baba hanesine kendi babamın adını yazdırdım. Ama benim kütüğümde gözüküyor Sizden sonra Sağlık Bakanlığı ‘soyu korumak’ adı altında, sperm bankasından hamile kalanların hapis cezasıyla yargılanması için suç duyurusunda bulunacağını belirtti. Yabancı evlilikleri ne yapacaklar. Başka bir ülkede yapılan şey, Türkiye’de nasıl suç sayılacak? Bir müftü sperm bankasından yapılan çocuğun haram olduğu açıklamasında bulundu. Bir din adamı böyle bir açıklama yapamaz. Allah’tan korkar. Diyecek bir şey bulamıyorum. Yandı bitti kül oldu. (Gülüyor.) Kayra kime benziyor? Adamdan hiçbir şey almamış. Görseli de benim. Tamamen benim profilim. Sadece ensesinde çukur yok. Türk genetiğinde pek olan bir şey değil. Babasından bir tek onu almış. Onu ben doğurdum, ben aktardım, ben sohbet ettim, kitaplar okudum. Phuket’te geçiminizi nasıl sağlıyorsunuz? Evim buranın tatil beldesinde. Möbleli olarak kiraladım. Türkiye’de 4 gayrimenkulüm var. Birini oğlumun eğitimi için satacağım. Diğerini satıp buradan ev alacağım. İkisinin kira geliriyle de burada rahatlıkla geçiniyorum. En kötü Reiki eğitimim var, burada masaj yapar geçimimi sağlarım. Kayra burada International Kolej’e gidiyor. Çince ve Thai dilinde eğitim alıyor. Sınıfında 7 farklı ülkeden çocuk var. Dünya çocuğu olarak yetişiyor. Futbol merakı başladı. Sabah 6.00’da kalkıyor; terasa çıkıp “Hayat seni çok seviyorum” diye bağırıyoruz. Kahvaltı yapıp Kayra’yı okula gönderiyorum. Sonra savunma sporu olan Muay Thai antrenmanına gidiyorum, vücudunuzun her yeri çalışıyor. Kartalların uçuşunu, sincapların zıplayışını terasımdan izliyorum. İstanbul’da elimi suya sürmezdim. Şimdi çamaşırı bulaşığı elimde yıkıyorum. Gece hayatım yok. Müziğimi açıyorum, evde kendime tek kişilik parti veriyorum... Burada oksijen bol, hava sıcak. İnsanlar otomobillerin içine tıkılmayı tercih etmiyor. Ben de sipariş verdim ve adını “Sütlü Kahve” koyduğum özel yapım motoruma kavuştum. Burada trafikte insanlar korna çalmıyor, küfür etmiyor Türkiye’yi özlüyor musunuz? Bir tek annemi özlüyorum. Türkiye’yi hayatımdan çıkardım. Şu an Taylandlıyım, Phuket’te yaşıyorum. Vatan, millet, bayrak benim için yok artık. Milliyetçiliği ve dini hayatımdan çıkardım. Allah inancıyla büyüdüm. Müslümanlık’ta “can almak” diye bir şey yok. Tek devlet ve millet olsaydı, savaşlar olmasaydı keşke. Ayrımcılığa karşıyım. Ülkemiz elden gidiyor. Kayra ve benim kimliğimde İslam yazıyor. Kimlikte yazmasının benim için bir sakıncası yok. Sivri dilli biri değilim, patavatsız biri de değilim. Sadece insanları idare etmeyi bilmiyorum. Ben insanlara duymak istediklerini değil, söylenmesi gerekenleri söylüyorum... Böyle bir şey demedim. Bir televizyon programında konuşuldu bu konu. Böyle bir saygısızlık yapmam. Bir anne ağza alınmaz, bir anne çocuğuyla yargılanıp, fikir beyan edilmez... Başka bir şey demek istedim, onu alıp başka bir şekle soktular. Deniz’e çok ulaşmak istedim. Buradan ondan da özür diliyorum. Kimseyi yargılamak haddime değil. Habertürk