Bandidas Biri eğitimli diğeri eğitimsiz iki kadın, kısa sürede Meksika'nın en önemli banka soyguncuları olurlar. Sara Sandoval ve Maria Alvarez'in heyecan dolu maceralarını tetikleyen onların intikam duygusudur. Hollywood'un önde gelen güzelleri, Penelope Cruz ve Salma Hayek'i biraraya getiren Bandidas; Meksika'da 19. yüzyılın son yıllarında geçen bir komedi-aksiyon filmi. İhtiras Rüzgarları (Legends of the Fall) 19. yüzyılın son demleri. Kızılderili savaşları gazisi hümanist Albay William Ludlow 3 erkek çocuğunu Montana kırlarındaki çiftliğinde, annesiz büyütür. Aileye yakın bir kızılderilinin cesaretlendirmeleri ve esini sayesinde, oğullardan Tristan çok gözüpek ve maceracı bir genç adam olarak yetişir. Jim Harrison'ın romanından uyarlanan, belki de bir döneme romantik bir ışık tuttuğu için batıda beğenilmiş bir melodram. Anthony Hopkins ve Brad Pitt'in rollerinin tam onlara göre biçilmiş olduğu, soluk kesici performanslarıyla kendisini belli ediyor. Hızlı ve Ölü (The Quick and the Dead) Genç, sarışın, oldukça usta ve cool bir silahşör olan Ellen (Sharon Stone) bir gün bir kasabaya geliyor. Amacını ve kim olduğunu kimse bilmiyor. (Sergio Leone filmlerindeki Clint Eastwood gibi). Kasabanın en güçlü adamı Herod (Gene Hackman) çılgın bir yarışma tertipliyor ve Ellen da bu yarışmaya katılmak için başvuruyor. Böylece Ellen'ın amacı da yavaş yavaş su yüzüne çıkacaktır. Şeytan Öldü (Evil Dead) filminin başarılı yönetmeni Sam Raimi, Stone, diCaprio, Crowe ve Hackman'ı bu filmde biraraya getiriyor. Zorro Efsanesi (Legend of Zorro) Don Diego de la Vega istediğini elde etmiş ve bir serseriden bir halk kahramanı yaratmıştır. Yeni Zorro, Alejandro de la Vega, düşmanlarından intikamını almış ve artık güzeller güzeli karısı Elena ve oğluyla huzurlu bir hayat yaşamaya başlamıştır. Karısını ve oğlunu bu belalı hayattan uzak tutmak isteyen Alejandro, çok başarılı olamaz çünkü çoktan yeni bir düşman edinmiştir: Armand. İlk hikayede de kılıç kullanmakta kendisinden aşağı olmadığını ispatlayan güzel Catherine Zeta-Jones bu sefer maskesiyle beraber kocasının yanında. Maverick Kumarbaz ve silahşör Bret Maverick (Mel Gibson), dünya poker turnuvası için St.Louis'e giderken yolda güzel kumarbaz Annabelle Bransford (Jodie Foster) ve bir kanun adamı olan Zane Cooper (James Garner) ile tanışır. Maverick'in turnuvaya katılabilmesi için 5.000 dolarlık giriş parasını bulması gerekmektedir ve bunun için çabalarken başına olmadık olaylar gelir. Daha önce Cehennem Silahı'nda birlikte çalışmış olan yönetmen Richard Donner ve aktör Mel Gibson, bu filmde de tecrübelerini bir araya getirerek filmi çekici kılmışlar. Gibson'a başrollerde Jodie Foster ve James Garner eşlik ediyorlar. Bir Zamanlar Meksika'da (Once Upon A Time In Mexico) Robert Rodriguez, artık mitleşen karakteri El Mariachi'yle geri dönüyor. Mariachi/Desperado üçlemesinin son filmi olan Once Upon a Time in Mexicoda El Mariachi, devlet başkanına karşı bir darbe planı yapan siyasi bir oluşumun başını çeken Barillo'nun peşine düşüyor. Sands adlı, kokuşmuş bir CIA ajanı tarafından aranan suçlular listelenen El Mariachi, devrim, açgözlülük ve de intikamla süslenmiş bir atmosferde, kanlı bir takibe başlıyor. Filmin en büyük kozu Antonio Banderas, Salma Hayek, Johnny Depp ve Eva Mendes gibi oyunculardan oluşmaktadır. Kurtlarla Dans (Dances with Wolves) Teğmen John Dunbar (Kevin Costner), Sivil savaş yıllarında bir savaş kahramanı. Teğmen Dunbar'ı üstleri Güney Dakota'da bir araziye gönderiyorlar. Görevi o bölgeye gelecek olan askerleri beklemek. Dunbar bir süre sonra onun yaşadığı yere devamlı gelen bir kurtla arkadaş oluyor. Bu kurtla oyunlar oynarken onu Sioux kabilesinden yerliler görüyor ve Dunbar'a Kurtlarla Dans Eden Adam adını takıyorlar. Dunbar'ın Sioux kabilesiyle tanışması sonucunda politik fikirleri de değişime uğruyor. Kevin Costner'in ilk yönetmenlik denemesi olan Kurtlarla Dans, gösterildiği 1990 yılında gişede çok iyi bir başarı göstermiş ve En İyi Film - En İyi Yönetmen dahil Oscar'ların 7 tanesini kazanmayı bilmişti. Kurşun Yağmuru (Texas Rangers) 1860'ların Amerikan İç Savaşı döneminde geçen Texas Rangers, barışı ve huzuru sağlamaya çalışan bir grup gözüpek adamın hikayesini anlatıyor. Yüzbaşı Leander McNelly sınırdaki güvenliği sağlamak amacıyla özel bir birim oluşturmuştur. Çünkü John Fisher adlı bir haydut çetesi ile birlikte sınır tanımaz bir şiddet gösterisi sergilemekte, acımasız soygunlarının ve cinayetlerinin ardından sınırın Meksika tarafına geçerek saklanmaktadır. Atlar, patlayan silahlar, büyük şapkalar... Dizilerden hatırlayacağınız genç ve ünlü televizyon yıldızlarını bir araya getiren Texas Rangers, macera dolu bir Western vadediyor. Karayip Korsanları: Ölü Adamın Sandığı (Pirates of the Caribbean 2: Dead Man's Chest) Karayip Korsanlarının bu ikinci macerasında, egzantrik kaptanımız Jack Sparrow, kendini bir kez daha doğaüstü olayları ortasında buluyor. Korsanların en gözü karası Sparrow, Flying Dutchman adlı hayalet geminin efsanevi kaptanı Davey Jones'a kan borcu olduğunu öğrenir. Hızla akıp giden zamanı çok iyi değerlendirip Jones'a olan borcunu ödeyemezse sonsuza dek lanetlenecek ve öbür dünyada da sürecek kâbus gibi bir yaşama mahkum olacaktır. Karayip Korsanları: Siyah İnci'nin Laneti ile sevdiğimiz kadro, aynı yetenekli insanların elinde, yeni bir macerada yine seyirciyle buluşuyor. İzleyici beklentisinin yoğunluğunun bilincinde olan yapımcıların üçüncü devam filmini de, bu filmle arka arkaya çektiklerini belirtelim. Kötü Kızlar (Bad Girls) Kötü Kızlar İş Başında! Madeline Stowe, Andie MacDowell, Drew Barrymore ve Mary Stuart Masterson, hayatın zorluklarını yaşadıktan sonra kaçak durumuna düşen dört kadının hikayesini anlatan bu vahşi batı filminin yıldızları. Kanun kaçakları olarak duyurulan ve peşlerinde bir takip ekibi ile Pinkerton dedektiflerinin olduğu bu dörtlü yaşamak için beraber hareket etmek zorundalar. Yönetmenliğini Jonathan Kaplan'ın yaptığı Bad Girls, sert ve aynı zamanda seksi kadınların başrolde oynadığı bir western. Güzel kovboylar sinemada olduğu kadar televizyon ve reklam sektörünün de vazgeçilmezleri oldu. İşte vahşi batının eli silahlı güzelleriyle nostaljik bir yolculuk...