Başarılı yönetici için yol: İlleizm!
Yönetici olmak sanattır. Bu sebeple zirveye aday bir yöneticide “eğitim”, “zekâ”, “hırs” ve “çok çalışmak” denklemi tek başına yeterli görülmez. “Kitlelerin ilgisini çekebilmek”, “farklılıkları yakalamak”, “bakış açısını değiştirmek”, “yeniliklere açık olmak” ve “büyük düşünmek” başarılı bir yönetici için o uzun yolculukta olmazsa olmazların başında gelir.
ŞÜKRÜ ANDAÇ
Son dönemin moda deyimiyle “iç sesini dinlemek” kavramı da bu çetin yolculukta yöneticilere sıkı bir rehber olabilir. “Bilinçli zihni kontrol etme” konusu oldukça önemlidir. Bu yüzden olsa gerek, dünyanın önde gelen uzmanlarından Dr. Ethan Kross’un kaleme aldığı ve yayımlanmasının ardından bir anda popülerlik kazanan “Geveze: Kafamızın İçindeki Dırdırcı Ses ve Onu Dizginlemenin Yolları” isimli eser, birçok yöneticinin başucu kitabı oldu. Unutmayalım; iç sesimiz ona en çok ihtiyaç duyduğumuz zaman, kaygılı ve stresli anlarda dırdırcı sese dönüşür ve bizi baltalar. İş yerindeki performansımızı ve etrafımızdakilerle ilişkimizi etkiler. Mutluluğun formülü iç sesimizi kontrol edebilmeyi başarmaktan geçiyor olabilir. Peki bunu nasıl başarırız? Bu sorunun yanıtını ‘Geveze’ ile birlikte arayalım.
-İç sesiniz dırdırcı hale geldiği zaman olaya çok yakından değil, uzaklaşıp geniş açıdan bakın:,
Kendinize ve içinde olduğunuz duruma uzaktan (dışarıdan) bakın. Olayın içine gömülmeyin. Alevli bir şekilde değil, bir adım geriden bakarak düşünün. Zihinsel uzaklaşma ve geniş bakış sayesinde olasılıkları daha sakince değerlendirirsiniz. Başınıza gelen olayın bir arkadaşınızın başına geldiğini düşünün ve kendinize bir arkadaşınıza vereceğiniz tavsiyeleri verin.
-Zamanda yolculuk edin:
Yaşadığınız sorunun 10 sene sonra sizin için ne kadar önemli olacağını düşünün. Ya da geçmişte üstesinden geldiğiniz sorunları düşünerek, şu anki sorunu da aşacağınızı hayal edin.
-Kendinize isminizle seslenin:
Kendinizle konuşurken, isminizi kullanarak sanki başka biriyle konuşur gibi konuşun. Biliyorum biraz delirmiş gibi hissedeceğinizi düşünüyorsunuz ama araya mesafe koymak çok işe yarıyor. “Şükrü, ne yaptığının farkında mısın? Bir sakin ol”... Hatta kendine böyle seslenmenin bir adı da varmış. “İlleizm” deniyor ve başta kulağa kibirli gelse de insanın kendi duygularıyla arasına mesafe koymasını sağlıyor. Mesafeli iç konuşma, durumla aranıza da mesafe koymanızı sağlıyor.
-Doğaya çıkın:
Doğada bulunmanın, açık alanda yürüyüş yapmanın psikoloji ve iç sesi sakinleştirmek üzerindeki etkisini hepimiz biliyoruz. İlginç olan doğa fotoğraflarına bakmanın bile olumlu etkisi olması.
-Çevrenizi düzenleyin:
Bulunduğunuz ortamı derleyip, toplamanın hayatımızı kontrol edebiliyor olma hissimiz üzerinde büyük bir etkisi var. Yani büyük sınavlar öncesi aniden temizliğe girişiyor olmanız aslında son derece doğru bir hareket.
-Plasebo etkisinden yararlanın:
Zihin hem kendinizi kötü hissettirebilir, hem de rahatlatabilir. Korku ve kaygılarınızı götürecek bir nesnenin varlığı ve faydası bilimsel olarak ispatlanmış. Yani inanırsanız nazar boncuğunuz sizi gerçekten koruyabilir.
Asla unutmayalım; iç sesimiz ona en çok ihtiyaç duyduğumuz zamanlarda, kaygılı ve stresli anlarda dırdırcı sese dönüşür ve bizi baltalar. İş yerindeki performansımızı ve etrafımızdakilerle ilişkimizi etkiler