Şimdi trend Türkiye’de üs’lenmek
Pragma CEO’su Değer Şahbaz, “Türkiye’nin kısa-orta vadede dünyanın önemli üretim merkezlerinden biri haline geleceğini düşünüyoruz” diyor.
EBRU SUNGUR- Şirket birleşme ve satın almaları konusunda finansal danışmanlık hizmeti veren Pragma’nın CEO’su Değer Şahbaz, küresel bazda geçen yıl rekor kıran satın alma-birleşme pazarının bu yıl gerek dünyadaki enflasyonist ortamda artan faizler, gerekse de RusyaUkrayna savaşı nedeniyle durulduğunu, ancak pandemide üretim ve tedarik gücünü gösteren Türkiye’ye ilginin azalmadığını söylüyor. Özellikle ihracatçı sanayi şirketlerinin radarda olduğu sinyalini veren Şahbaz, Türkiye’nin kısa ve orta vadede dünyanın önemli üretim merkezlerinden biri haline geleceğini öngörüyor. Geçen yıl tüm dünyada satın alma ve birleşme işlemlerinin 5.8 trilyon dolarla rekor kırdığını, Türkiye’de de bu alandaki toplam işlem hacminin 10.1 milyar dolara ulaştığını hatırlatan Şahbaz, “2021 yılında, yabancı yatırımcılar Türkiye pazarına olan güvenlerini korudu ve işlem hacminin yüzde 58’ine katkıda bulundu” diyor. Şahbaz şöyle devam ediyor: “Küresel anlamda ara dönem rakamları altı aylık yayınlanıyor. Türkiye’de ara dönemde işlem adetleri 107-108 işlemde sabit kalsa da de işlem değeri Varlık Fonu’nun Türk Telekom’u devralmasıyla bu sene, geçen yılın en az 3 milyar dolar üzerinde gerçekleşecek.” Şahbaz, “Yılın geri kalanında dünyada birleşme ve satın almalar nasıl bir seyir izler?” sorusunu şöyle yanıtlıyor: “Dünyanın önde gelen ekonomilerinin enflasyonu dizginlemek için faiz yükselttiği, Ukrayna - Rusya geriliminin olumsuz etkilerinin yaşandığı ve borsaların düşüşe geçtiği 2022’nin ilk yarı yılında küresel satın alma ve birleşme işlemleri neredeyse dörtte bir oranında düştü. Global arenada birleşme ve devralmaların değeri geçen yılın aynı dönemine göre 2022’nin ilk yarısında yüzde 23 düşüşle 2.2 trilyon dolara geriledi. 2023’te bu faktörlerin etkilerinin yoğunlaşmasını öngörüyoruz.” 2022’de iki farklı resmin ortaya çıktığını belirten Şahbaz şöyle açıklıyor: “Yılın ilk yarısında özellikle ihracatçı şirketlerde dünyada artan endüstriyel talebin sürüklediği bir üretim artışı gerçekleşti. Aynı zamanda dünyada yükselişte olan teknoloji şirketi fonlamaları sayesinde Türkiye’de gerek ihracata yönelik endüstriyel şirketlerde gerekse teknoloji işlemlerinde ciddi yatırımlar, şirket birleşmeleri ve satın almalar gördük. Yıl ortasından itibaren dünya ve Türkiye’deki seyir değişti. Dünyada artan enerji ve emtia fiyatları, Türkiye ve yurtdışında daralan fonlama ve dünyada teknoloji sektöründeki yeniden fiyatlamalar sebebiyle yılın ikinci yarısının daha zorlu geçtiğini ve geçmeye devam edeceğini düşünüyoruz. Birleşme ve satın almadaki bu seyrin önümüzdeki yılda da hem global düzeyde, hem de Türkiye’de de bir süre daha devam edeceğini düşünüyoruz.”
Rekabetçi avantajlar
Türkiye’de son birkaç yıldaki satın alma ve birleşmelerin daha çok ihracata yönelik üretim şirketleri ve teknoloji alanlarında yoğunlaştığını anlatan Değer Şahbaz şu öngörüde bulunuyor: “Üretim alanında özellikle makine ve ekipman, ambalaj, kimya gibi sektörler öne çıkarken teknoloji tarafında biyoteknoloji, e-ticaret ve oyun gibi Türkiye’nin rekabetçi avantaj sağladığı alanlarda ciddi işlemler gerçekleştiğini gördük. Global tedarik zincirinin yeniden yapılanması durumunu göz önünde bulundurduğumuzda Türkiye’nin de pastadan pay alacağını ve ülkemizin kısa-orta vadede dünyanın önemli üretim merkezlerinden biri haline geleceğini düşünüyoruz. Aynı zamanda hem pazardaki kümeleşme hem de bu alandaki rekabetçi avantajları dolayısıyla teknolojide de Türkiye’ye ilginin ciddi şekilde devam edeceğini öngörüyoruz.”
‘Gerçek kârlılık’ hesabı...
Değer Şahbaz, şirketini başka şirketle birleştirmeyi düşünen, ortak arayan ya da satmayı planlayanlara şu önerilerde bulunuyor: “Önce bu işlerin uzmanı bir finansal danışman tutsunlar. Ortaklık ya da satış ile neyi hedefliyorlar iyi belirlesinler, satıp çıkmak mı istiyorlar, daha güçlü bir yapı ile büyümek mi istiyorlar, ona göre ortak, alıcı adayı aramaları gerekiyor. Türkiye’de yüksek enflasyon, yüksek devalüasyon döneminde gerçek kârlılığı görebilen çok az şirket var, yine finansal danışmanlarla ona göre beklentilerini ayarlamaları gerekiyor. Kurumsallaşma çok önemli, şirketi kimlerin nasıl yöneteceğine kafa yormaları gerekiyor.”
‘Para, satın alırken kazanılır’
Şirket satın almayı ya da bir şirkete ortak olmayı planlayanlara da öncelikle bir finansal danışmanla çalışmalarını öneren Şahbaz şöyle devam ediyor: “Satın aldığınız ya da ortak olacağınız şirketlerde sizinle aynı değerleri taşıyan, güvenebileceğiniz ve başarılı bir yönetim olduğuna ikna olmanız lazım. Türkiye’de şirketlerin muhasebesel yapılarında pek çok görünmeyen konu var, hepsini en ince detayına kadar inceleyeme çalışmak lazım. Son diyeceğim de para, satın alırken kazanılır, o sebeple değerin olabildiğince iyi olmasını müzakere etmek gerekir.”
20 yılda 7.5 milyar dolarlık 107 işlem
Pragma 20 yıl önce 5 ortak tarafından kuruldu. Hâlâ, Değer Şahbaz, Özlü Yalaza, Saltuk Buğra Akgün, Mustafa Akgün ve Ömer Bilhan’dan oluşan kurucular tarafından yönetilen Pragma’da 40 kişilik bir ekip görev yapıyor. Şirket bu süreçte toplam büyüklüğü 7.5 milyar dolar olan 107 işlemi tamamladı. Değer Şahbaz, “Kendi yatırımlarımız da var. 2015’te Hisar Çelik’e yatırım yaparak uluslararası büyümesini destekledik. RSM holding ile gıda ambalaj makine üreticisi Betapark ile medikal ekipman üreticisi Bimed’e yatırım yaptık. Pandemide 3 teknoloji şirketine yatırımcı olduk: Siber güvenlik firması Binalyze, biyoteknoloji firması Enbiosis ile davetlere elbise kiralayan Davet Çok Elbisem Yok” diyor.